Hani, adam gibi devletlerin, dış politika ajandasında, bir veya iki önemli konu olur. Tüm dış politikalara, bunlara göre yön verilir. Bizde nereye el atsam, bir bela. İç konular, dışarıdan daha karanlık. Ama onları seçen yüzde 49, hâlâ, ülke kaderini nasıl kararttığının bilincinde değil. Aldıkları bir çuval kömür, bir çuval pirince memleketi satmanın sıcaklık ve mutluluğuyla, çocuklarının ellerine bulaşan kanlarına bile inanmadan, boya diye bakıyor. Ve hâlâ muhtar toplantılarını, dinleyip gaza geliyorlar. Hem de, NASA'nın hava kirlenmesi nedeniyle uyardığı, Ankara, İstanbul ve İzmir'de kömür yakarak.
Ferman Barzani'den
Gelelim, güncel dış politika konularımıza. Çizilen plan ve takvim dışına çıkılmasından rahatsız olan ABD, Ankara'yı uyardı. İlk resmi uyarı, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan geldi. "Çözüm sürecini başlatın, bırakın PKK ile tepişmeyi, İmralı'daki ile görüşmelere devam." Daha önce, üstü örtülü uyarılarda bulunmuşlar, ancak anlayana saz hesabı. Öylesine kaderlerini, Amerika kıtasında uçan güvercine bağlamışlar ki işin altından nasıl kalkacaklarını bilemiyorlar. Koy verdim çayıra, mevlam kayıra hesabı dış politika. O da, Allah'a havale.
Hesap ortada... Başından beri ortadaydı. Washington, bu işlerin her zaman altında olan, İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesi talimatını verdi. Bizimkiler topuk çakıp, "Başüstüne" deyip, Netanyahu denen, Donald Trump'un İsrail türüyle görüştü ve verilen ev ödevlerini yerine getirdi. Para tamam, özür dilemesen de olur, Hamasçıları kovalarız ve ardından boş ver Gazze'yi, mantığı.
Tüm bu gelişmeler, perde arkasında oynanırken, bir baktık ki sahneye, Barzani denen aşiret reisi çıktı. Ankara'ya gelip, asrın lideri ile öpüştü, koklaştı ve ferman verdi, "Şu PKK denen meret." Ardından, Kürdistan devletinin kuruluşu için ipuçları. Oysa o PKK denen meret, yıllarca onun kontrolü olan bölgeden geçip, Türk askerine saldırıyordu. Bizimkiler, tüm Türkiye ve Cumhuriyet düşmanlarına yaptıkları gibi, bağırlarına basıp, devlet başkanı edası ile karşıladılar.
Barzani'nin açıklamalarına, Kandil yanıt verdi, özerklik ve bağımsızlık. Hâlâ, Kürtler ayrılmak istemiyor, masalını anlatan solcu liberallere sormak lazım, konuşulanı anlamıyor musunuz? Bu arada bir Kürt tarihçi, Barzani kavmi ile Musevilerin kökünün aynı olduğunu açıkladı. Böyle açıklama, böyle önemli günlerde duyulmazdı ve duyulmadı da.
Rusya'nın önemi...
Öte yandan, Kürtler baktılar ki, ABD kadar, Suriye ve Irak sınırları içinde, Rusya kartı da önem taşıyor, HDP'nin kuryesi Demirtaş'ı Moskova'ya yolladılar. Putin ile görüşmedi ama mesajını, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'a verdi. Türkiye uçağınızı düşürmemeliydi. Ankara hâlâ Rusya'nın gönlünü edemediği için belki buradan çıkarılacak bir menfaat vardır diye beklediler.
Bence tüm işaretler, Ankara'da hüküm eyleyen kişinin iktidarının, yüzde 49'a rağmen, birkaç ay içinde sona erdirilebileceğini gösteriyor.
Sizi bilmem, ama konuya neresinden bakarsanız bakın, yüzde 49 da kullanılarak, Türkiye çıkar uğruna bir iç savaşa sokuldu. Bu savaştan çıkarız çıkmasına da neleri kaybederek çıkacağız, işte orası belli değil. Ve en önemlisi neler ve kimler uğruna bu kayıplar?
