Bir süredir enflasyon ve resesyon ikileminde bocalayan dünya ekonomilerinde belirsizlikler sürerken, Orta Doğu'da aniden yükselen tansiyonun emtia fiyatlarını yukarı yönlü etkilemesi kafaları karıştırsa da para politikası yapıcılarının "güvercin" yorumları yatırımcıların endişelerini hafifletti.
Dün açıklamalarda bulunan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) gerekli olabilecek ek politika sıkılaştırmasının kapsamını değerlendirirken, "dikkatli bir şekilde ilerleyecek konumda" olduğunu belirtti.
Uzun vadeli Hazine tahvillerinin reel getirilerinde son dönemde gerçekleşen artışa işaret eden Jefferson, ileriye baktığında yüksek tahvil faizleri nedeniyle finansal koşullardaki sıkılaşmanın farkında olmaya devam edeceğini ve politikanın gelecekteki seyrini değerlendirirken bunu aklında tutacağını belirtti.
Dallas Fed Başkanı Lorie Logan da uzun vadeli tahvil faizlerindeki son artışın ve genel anlamda sıkı finansal koşulların, Fed'in politika faizini daha fazla artırmasına daha az ihtiyaç duyulacağı anlamına gelebileceğini ifade etti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda 1 Kasım'daki toplantıda Fed'in yüzde 80 ihtimalle politika faizini yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutacağı tahmin edilirken, Banka'nın yüzde 73 ihtimalle bu yıl politika faizini değiştirmeyeceği öngörülüyor.
Söz konusu gelişmelerle ABD'de tahvil piyasaları yeni güne alış ağırlıklı bir seyirle başlarken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 15 baz puan gerileyerek yüzde 4,64'e indi.
Öte yandan, petrol ve doğal gaz fiyatları yakından takip ediliyor.
Analistler, bu yıl yaşanan arz sıkıntılarının ardından İran'ın piyasaya sağladığı petrolün petrol fiyatlarını baskılamada etkili olduğunu hatırlatarak, İsrail ile Hamas arasındaki gerilim dolayısıyla İran'a uygulanacak olası bir ambargonun petrol fiyatlarına etkisinden endişe edilmeye devam edildiğini belirtti.
Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 4,3 artışla 87,5 dolara çıkmasının ardından yeni günde önceki kapanışın yüzde 0,5 altında 87,1 dolarda bulunuyor.
Dün, İsrail'in talebi üzerine ABD'li enerji şirketi Chevron'un Doğu Akdeniz'deki Tamar gaz sahasında üretimi durdurması nedeniyle Avrupa'da kasım vadeli doğal gaz kontratı günü yüzde 15 yükselişle 44 avrodan kapattı.
Altının ons fiyatı da dün yüzde 1,6 yükselmesinin ardından yeni günde 1.860 dolar seviyesinde yatay bir seyir izlerken, tahvil faizlerindeki düşüş eğiliminin güçlenmesi halinde altının ons fiyatının destek bulmayı sürdürmesi bekleniyor.
Dün New York borsasında savunma ve enerji şirketleri öncülüğünde alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Lockheed Martin ve Northrop Grumman hisseleri sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 11'in üzerinde değer kazandı. Enerji şirketlerinden ExxonMobil'in hisseleri yüzde 4'e ve Chevron'un hisseleri yüzde 3'e yakın yükseldi.
New York borsasında, Nasdaq endeksi yüzde 0,39, Dow Jones endeksi yüzde 0,59 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,63 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni güne de alış ağırlıklı bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün satış baskısı öne çıkarken, artan petrol ve doğal gaz fiyatları ile Çin ekonomisine ilişkin endişeler bölgede risk iştahının düşük seyretmesine neden oldu.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri, para politikasına ilişkin açıklamalarını sürdürürken, ECB üyesi Pablo Hernandez de Cos, son dönemde yapılan faiz artışlarının hala ekonomiyi etkilemeye devam ettiğini belirtti.
ECB üyesi Klaas Knot ise gelecek dönemde olası "şahin" adımlar atılmadan önce bankaların rezervlerinin sıkı bir şekilde incelenmesinin yararlı olacağını ifade etti.
Yarın Almanya'da açıklanacak enflasyon verileri de yatırımcıların odağına yerleşti. Para piyasalarında, ECB'nin senenin geri kalanında politika faizini sabit tutacağı fiyatlanıyor.
Bugün ECB Başkanı Christine Lagarde'ın Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları'nda para politikasına yönelik vermesi muhtemel mesajların da varlık fiyatları üzerinde etkili olması bekleniyor.
Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,67, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,55, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,03 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,91 azalış gösterdi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise yüzde 1'e yakın yükselişle başladı.
Asya'da pay piyasaları yeni güne karışık bir seyirle başlarken, Çin ekonomisine ilişkin endişeler sürüyor.
Çin'in ekonomiyi destekleyici adımlarına karşın özellikle gayrimenkul sektöründe istenilen sonuçlar elde edilemezken, Çin piyasalarında demir cevheri fiyatları gerilemeye devam ediyor.
Öte yandan, bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da cari işlemler dengesi 2 trilyon 279 milyar yen fazla verdi.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,1, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,5 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 azalış gösterdi.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 3,21 değer kaybıyla günü 8.193,44 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün günü yüzde 0,3 artışla 27,6978'den kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 27,7300 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde sanayi üretimi ve işsizlik oranı, yurt dışında ise ABD'de toptan eşya stokları, ECB Başkanı Lagarde'ın açıklamaları ile İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalara ilişkin haber akışının takip edileceğini, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.170 ve 8.000 seviyelerinin destek, 8.400 puanın direnç konumunda olduğunu belirtiyor.