Milliyet''in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün 15.30’da toplanacak kabinede Kurban Bayramı tatiliyle ilgili kararın çıkması bekleniyor. Normalde iki haftada bir toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, önümüzdeki haftaki Kurban Bayramı tatili nedeniyle bir hafta öne çekildi.
TATİL SEÇENEKLERİ
Perşembe gününe denk gelen ve resmi tatil olan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ile Kurban Bayramı tatilinin birleştirilmesi durumunda Türkiye, 11 gün tatil yapmış olacak.
15 Temmuz’la bayram tatilinin birleştirilmemesi durumunda Kurban Bayramı tatili 9 gün olarak uygulanacak. Kurban Bayramı, 20 Temmuz Salı günü başlayıp 23 Temmuz Cuma günü sona erecek.
Bayram tatilinin 11 gün olması için öncelikle resmi tatil olan 15 Temmuz Perşembe gününün ardındaki 16 Temmuz tarihinin de kamu çalışanları için resmi tatil ya da idari izin olarak belirlenmesi gerekecek.
Arife günü olan 19 Temmuz Pazartesi gününün de tam gün tatil kapsamına alınması halinde, 15 Temmuz-25 Temmuz arası 11 gün tatil olarak ilan edilmiş olacak.
Kabine öncesi sızan bilgilere göre, bayram tatilinin 11 güne çıkartılacağı, bu sayede turizm işiyle uğraşanların dar boğazı çabuk atlatmasının planlandığı iddia ediliyor.
NORMALLEŞME SÜRECİ
Toplantıda normalleşme döneminde korona virüsle mücadeledeki son durum, giderek artan aşılama sayılarıyla yerli aşı çalışmaları da gündeme gelecek.
Bu çerçevede Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kabineye son gelişmeler hakkında bilgilendirme yapması bekleniyor. Toplantıda iç ve dış siyasi gelişmelerin yanı sıra ekonomideki son durumun da ele alınması bekleniyor. Kabinede alınacak kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millete Sesleniş konuşmasında duyuracak.
AŞI OLMAYAN GENÇLERE ‘SOSYAL’ KISITLAMA
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, COVID-19''un birçok ülke ile birlikte Türkiye''de de tespit edilen, bulaşıcılığı yüksek Delta ve Delta Plus varyantlarının yayılımının engellenmesi ve salgınla mücadelede özellikle genç nüfusun aşılanmaya teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Balık, “Aşı çabalarımızı aşı kararsızları üzerinde yoğunlaştırmamız gerekiyor" diyerek, özellikle gençler arasında aşı ilgisizliği veya kararsızlığının daha fazla görüldüğünü vurguladı. Aşılama konusunda katı uygulamalardan yana olmadığının altını çizen Prof. Dr. Balık, şöyle devam etti:
“Özellikle genç jenerasyonumuzda aşı kararsızlığı, ilgisizliğinin daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumu aşmak, gençleri aşıya teşvik etmek amacıyla yasaklamalardan ziyade gençlerin keyfekeder sosyalleştikleri alanları kısıtlamaya dönük uygulamalara gidilebilir.
Mesela konserler, tiyatro, sinema, eğlence merkezleri, futbol, basketbol maçları gibi alanlara 2 doz aşısını olmayanlar alınmayabilir. Buralar isteğe bağlı gidilen yerler olduğu için kimse de bir zarar görmez. Örneğin toplu taşımayı, şehirler arası seyahati yasaklayamazsınız, o zaman kişinin zorunlu günlük yaşantısına dokunan müdahaleler söz konusu olur.”