Kur'an diyor ki; Oku, AKP diyor ki; Okuma

Diyanet İşleri Başkanlığı Hz. Peygamber'imize inen ilk vahyin "oku" emriyle başlamasını ve bu emrin iki defa tekrar edilmesini, "Okumanın ve bilmenin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kur'an'ın, canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır" diyor.

Resmî Gazete'de yayınlanan ve 1 Ocak 2019'da yürürlüğe girecek olan düzenleme ile e-gazete, e dergi ve e-kitapta KDV'nin %18'e çıkarılması eleştiri yağmuruna neden oldu.

CHP Milletvekili Mahmut Tanal, "Kur'an diyor ki 'oku', AKP diyor ki 'okuma.' KDV'nin %18'e çıkarılması Cumhur İttifakı'nın cahil cumhur yaratma niyetidir" diye konuştu.

İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı, "Okumaya vergi koymak AK değil Kara Parti icraatıdır" diye tepki gösterdi.

Anayasa Mahkemesi e. Başkanı Yekta Güngör Özden, "Onlar dindar, kindar ve cahil bir nesil istiyorlar. Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini ediyor ama CHP'ye, Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı kindar oluyorlar" dedi.

1 Ocak 2019'da e-gazete, e dergi ve e-kitabın KDV'sinin %18'e çıkarılması toplumun çeşitli kesimlerinde tepki ile karşılandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Mahmut Tanal, Meclis Başkanlığı'na sadece e-kitap, e-dergi ve e-gazete değil tüm kitaplarda da KDV'nin "sıfır" olması için yasa teklifi verdi.

Mahmut Tanal ne diyor?

CHP Milletvekili Mahmut Tanal'ı arayarak, neden bu kadar sert tepki gösteriyorsunuz diye sordum. Tanal şunları söyledi:

"Milletimiz 31 Mart'ta çocuklarının cahil kalmasını istiyorlarsa AKP'ye ve Cumhur İttifakına oy versinler. Okuma alışkanlığının artırılması ve kitaplara daha fazla ulaşma imkânının sağlanması için kitapların ucuz olması gerekir.

Ekonomik krize çareyi zamlarda arayan iktidar şimdi de okurun cebine el attı.

Okuma oranı daha yüksek bir ülke demek, sağlam demokrasi, sağlıklı bir sosyal ortam, asayiş, cinayet, hırsızlık, şiddet gibi sorunların azaldığı huzurlu bir ülke demektir. Ancak huzurlu ve kültür seviyesi yüksek bir ülke iktidarın işine gelmemektedir.

Pırlanta, lüks yatların yakıtları gibi herkesin ulaşamadığı tüketim gereçlerinden katma değer vergisi alınmaması AKP'nin zenginden yana politikalarının en çarpıcı örneğidir."

Yekta Güngör Özden ne diyor?

Anayasa Mahkemesi'ne iki kez Başkan seçilen ve yaş haddinden emekli olan Yekta Güngör Özden, "Onlar dindar, kindar ve cahil bir nesil istiyorlar. Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini ediyor ama Kemal Kılıçdaroğlu'na, CHP'ye ve CHP'li seçmene karşı da kindar oluyor" dedi.

Özden özetle şunları söyledi:

"Allah'ı, Peygamberi kabul eden Müslüman Türk halkının duru, temiz, eğitimli, bilgili ve okuyan bir toplum olmasını AKP de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da istemiyor.

Kendi istedikleri gibi olmayanlara karşı kindar oluyor, kendi yandaşlarının ise dinci, tutucu, bağnaz ve kindar olmalarını istiyorlar.

Tarafsızlık yemini eden cumhurbaşkanı topluma kin mi öğütler, siyasi takipleri Kemal Kılıçdaroğlu'na, CHP'ye hatta seçmenine her gün kin ve öfke ile hücum eder mi? Yakışıyor mu?"

Cihan Paçacı ne diyor?

İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı, "Milletin aydınlanmasına karşı olanlar elbette okumayı da, öğrenmeyi de pahalı hale getirirler. Sadece elektronik değil, basılı her kitap, gazete ve dergi de kağıt da dahil sıfır vergili olmalıdır. Okumaya vergi koymak AK değil Kara Parti icraatıdır" diye tepki gösterdi.

Diyanet ne diyor?

Diyanet İşleri Başkanlığı Hz. Peygamber'imize inen ilk vahyin "oku" emriyle başlamasını ve bu emrin iki defa tekrar edilmesini, "Okumanın ve bilmenin dinde ve insan hayatında ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Kur'an'ın, canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır" diyor.

Web sitesinde Kur'an'ı Kerim'in "oku" emrini Diyanet işleri Başkanlığı özetle şöyle yorumluyor:

"Âyette (Bakara 2/31) Hz. Peygamber'e emredilen okumanın konusu belirtilmemiştir; çünkü başta kendisine indirilen vahiy ve kozmik evrendeki âyetler olmak üzere, okunması yani üzerinde inceleme yapıp zihin yorarak hakkında bilgi edinilmesi, ders ve ibret alınması gereken her şeyi tanıması, hakikatini anlayıp kavraması istenmektedir.

Kuşku yok ki yaratanı tanımak, dinin de ilmin de temel gayesidir. Bu sebeple "Yaratan rabbinin adıyla oku!" buyurularak Hz. Peygamber'in okuma faaliyetine veya herhangi bir işe, başka varlıkların adıyla değil, yaratan rabbinin adıyla başlaması ve O'ndan yardım istemesi emredilmiştir. Âyete "Yaratan rabbinin adına oku!" şeklinde de mâna verilebilir.

Sonuçta okumanın (veya herhangi bir faaliyetin) Allah'ın adıyla, Allah için ve Allah adına yapılması emredilmiştir. Âyette "Yaratan rabbinin adıyla oku!" buyurularak özellikle yaratma sıfatına vurgu yapılmıştır. Çünkü hem insandaki okuma yeteneği ve imkânını hem de onun okuduğu, incelediği, anlamaya ve kavramaya çalıştığı objeleri, nesneleri yaratan Allah'tır.

İnsan, bilgi edinme sürecinde Allah'ın verdiği imkân ve yetenekleri kullanmakta, O'nun yarattığı şartlarda ve onun yarattığı varlıklar üzerinde inceleme ve araştırmalar yapmaktadır. Durum böyle iken, yani O'nun yarattığı yeteneklerle O'nun yarattığı varlık âlemini incelerken, bütün bu lütufları görmezlikten gelerek Allah'a şükretmemek, O'nu tanımamak, üstelik bunu bilim adına yapmak büyük bir nankörlüktür."

Yazarın Diğer Yazıları