Kumpas mağdurluğundan "kumpasçı"larla ihraca…

Doçent Tabip Yarbay Ahmet Turan Ilıca

2008'de GATA Radyoloji AD'ye yardımcı doçentlik başvurusu yapınca "GATA imamı" olduğu iddia edilen Doçent Yarbay Fatih Örs tarafından aranmış:

- Bu sınava girersen sonuçlarına katlanırsın!

Dinlememiş.

Sınava girmiş. Kazanmış. Ancak Etik Kurul'a gelen "isimsiz ihbar" sonucu ataması 3 ay geciktirilmiş.

Dediğine göre göreve başladıktan sonra da sistematik biçimde mobbinge maruz kalmış.

2011'de bir yıllık eğitim için ABD'ye gitmiş.

Yine dediğine göre; Silivri sürecindeki mağduriyetleri görüp, "cemaatin hedefinden uzaklaşmak için" GATA Radyoloji AD'deki öğretim üyeliğinden istifa etmiş ve GATA dışına tayin istemiş.

İzmir Askeri Hastanesi'ne katılmasından kısa süre sonra -HSYK'nın FETÖ iddiasıyla açığa aldığı- savcı Zafer Kılınç tarafından ifadeye çağırılmış ve kendisini "Casusluk Davası sanığı" olarak bulmuş.

Yurt dışına çıkış yasağı dolayısıyla ABD'deki eğitimin sınavlarına girememiş.

Aile dostları olan, dönemin AKP Erzurum Milletvekili -şu an Maliye Bakan Yardımcısı- Cengiz Yavilioğlu'na hem kendi yaşadıklarını hem de GATA'daki FETÖ kumpaslarını anlatan bir belge sunmuş.

Bu arada yardımcı doçentlik gibi İzmir'deyken başvurduğu doçentlik sınavında da engellenmiş. Yine aynı yolla, Etik Kurul'a yapılan isimsiz ihbarlarla doçentliği 2 yıl geciktirilmiş.

2014'te Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda oluşturulan ekibin raporu doğrultusunda TSK'dan ihraç edilmiş.

AYM'ye yaptığı başvuru -15 Temmuz'dan sonra tutuklanan mahkeme üyelerince- bekletilmiş.

Aynı yıl Askeri Casusluk Davası'nın ÖYM'den alınıp Ağır Ceza'ya sevkinden sonra bütün sanıklar gibi o da beraat etmiş.

15 Ocak 2015'te müşteki sıfatıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçe doğrultusunda, "FETÖ soruşturması"yla ilgili olarak18 Mayıs 2015'te Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne davet edilmiş ve GATA'daki yapılanma hakkında şikayet dilekçesi verip davacı olmuş. (Davacı olduğu Profesör Tabip Yarbay Fatih Örs GATA İmamlarından olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz'dan sonra ihraç edildi. Ilıca'nın şikayetiyle açılan davaya da 26 Eylül 2016'da ayrıca devam edilecek…)

Sonuç:

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin göreve iade kararı sonucu 2016 Temmuz ayında Etimesgut Askeri Hastanesi'nde tekrar göreve başlamış.

***

Buraya kadar birçok kumpas mağdurununkiyle aynı Ilıca'nın hikayesi de.

Buradan sonrasına bakın bir de:

27.07.2016 tarih ve 29783 Sayılı Resmî Gazetede 2 yayımlanan KHK ile Etimesgut Asker Hastanesi Baştabip Yardımcılığı, Laboratuvar Bölüm Şefliği, Radyoloji Servisindeki Uzman Tabip görevinden alınarak, "Milli Güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisağı veya irtibatı olduğu" gerekçesiyle TSK'dan ihraç edildi Ilıca!

***

Şu ana kadar aktardığım bilgileri, Ilıca'nın Cumhurbaşkanı'na yazdığı ve benimle de paylaştığı mektuptan aldım. Bir de benim sorularıma verdiği yanıtlar var; onlar da artık yarına…

Not:

Geçenler de dediğim gibi kimsenin ne olduğuna veya olmadığına kefil değilim ama "kurunun yanında yaş" endişesinin yaşandığı şu dönemde dikkate, sorgulanmaya değer bir hikaye değil mi sizce de!

+++++++++++

Ürkütücü iddia

"Bu yapının casusluk sanığı yaptığı, mesleğinden ettiği, tayin olmasını sağladığı, doçentlik kariyerini engellediği birisinin bu yapının içerisinde olması hayatın olağan akışına aykırıdır" diyen Ahmet Turan Ilıca, titizlikle araştırılmaya muhtaç bir iddiasını da paylaşıyor Cumhurbaşkanı'yla mektubunda:

"FETÖ'nün itirafçılarının, kendileriyle mücadele eden masumları listeye dâhil ettirerek listeleri bulandırmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. İstihbarat birimlerine sızmış FETÖ elemanları da ismimi bu listeye ekletmiş olabilirler."

Oluşan, oluşabilecek mağduriyetleri düşününce böyle bir tehlikenin "ihtimali" bile ürkütücü…

++++++

Müzelik…

Bir kısmının binası madden ve manen paha biçilemez kıymette olan askeri okullar kapatıldı ya; o çok yaratıcı(!) "fikir" dolaşıma sokuldu yine:

- Müze yapalım!

Bu kampanyanın borazanlığını yapan arkadaşlara soralım:

- -İş icabı değil kişisel merakınızı gidermek, öğrenmek, tanımak, anlamak üzere en son ne zaman, hangi müzeye gittiniz?

- Ömrü hayatınızda kaç kere müzeye gittiniz?

Bir bitmediniz…

Nesliniz tükense de sizi sadece "müze"lerde görebilsek bundan sonra, ne iyi olur aslında!

++++++++++

Millet çok sivil sanki

Türk Silahlı Kuvvetleri ve askeri okullarla ilgili düzenlemeleri "Fransa'da yok böyle bir şey", "ABD'de yok böyle bir şey" diye sözüm ona meşrulaştırabileceğini zannedenlerin unuttukları bir şey var;

"Ordu-millet" de yok ama oralarda!

"Yiğitliğin" çerçevesini "at-avrat-pusat"la -ki atın yerine pekala tankı, F-16'yı, denizaltıyı filan koyabilirsiniz günümüz koşullarında- çizmiş bir millet, "Hey 15'liler"le, "Tıbbiyeliler"le, "Nene Hatun"lar, "Elif Bacı"lar, "Kara Fatma"lar, "Sütçü İmam"larla çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kapının arkasındaki çifteyle, ineğini koştuğu kağnıyla, sabanla savaşıp da devlet kuran bir millet var karşınızda…

Millet ne kadar "sivil"ki; sivilleşebilsin askeri!

+++++++

Açılım günlerinde bile Hakkari bu kadar kolay "Çölemerik" yapılamazdı; darbelerin gücü adına!

Yazarın Diğer Yazıları