Kumpas kurandan Cumhurbaşkanı olmaz mı dediniz?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ın neden Cumhurbaşkanı olamayacağını, çok etkili cümlelerle açıkladı. Mesela “Türk ordusuna kumpas kurandan Başkomutan olmaz” ifadesi bu cümlelerden biri. Türk ordusuna kumpası, sadece cemaatin yetiştirdiği polis, savcı ve hakimlerin kurmadığını, bunda siyasi iktidarın tutumunun birinci derecede rol oynadığını, üstelik operasyon düğmesine nasıl basıldığını herkes biliyor.
Fehmi Koru, 2008 yılının Ocak ayında, Kanal 7 haberlerinde “Ergenekon’un tasfiyesine 5 Kasım 2007’de Tayyip Erdoğan-George W. Bush görüşmesinde karar verildi”
demişti.
Fakat ister istemez akla şöyle bir soru geliyor: “Türk ordusuna kumpas kurandan Cumhurbaşkanı olmaz ise orduya kumpas sürecinde Başbakan, Dışişleri Bakanı ve nihayet Cumhurbaşkanı olan ve uydurma Ergenekon şeması kendisine geldiğinde ’araştırın, delillendirin’ diye talimat veren Abdullah Gül’den nasıl Başkomutan oldu?”
Bahçeli yine, “Villalara balya balya dolar yığandan, kamu arazilerini zimmetine geçirenden, evdeki parayı sıfırlarken haysiyet ve inandırıcılığını da sıfıra düşürenden Cumhurbaşkanı olmaz” dedi.
Elbette olmamalı ama mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Refah Partisi’nin ’kayıp trilyon davası’nda sanık değil miydi? Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, bu davadan mahkûm olup siyaset yasağına tabi tutulduğu halde, Abdullah Gül hakkında takipsizlik kararını kaldırıp yargılama yolunu açmak isteyen Sincan Hâkimi Osman Kaçmaz siyaseten linç edilmedi mi?
***
Bahçeli, “Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katiliyle müzakere yapandan, teröristlere kucak açandan Cumhurbaşkanı olmaz. Vatanı bölme, milleti 36’ya ayırma hedefinde olandan Cumhurbaşkanı olmaz” diyor. Elbette olmamalı ama PKK ile Oslo’da gizli pazarlık sürdürülürken “İyi şeyler olacak” diyen, “fırsat” diyen “Kürdistan” diyen “Norşin” diyen kimdi? PKK ile pazarlık, Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde değil miydi?
Yine Bahçeli, “Türklüğü reddeden, T.C.’yi silen, milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkârcıdan Türkiye’ye Cumhurbaşkanı olmaz, olamaz, olamayacaktır” dedi. Elbette olmamalı ama “Ne mutlu Türküm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır” diyen Abdullah Gül değil miydi? Ondan nasıl Cumhurbaşkanı oldu? Ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olabilmesinin yolunu kim açtı?
***
Burada siyasi başarı, kimin Cumhurbaşkanı olamayacağını söylemekten çok kimin olabileceğini tespit ederek, arkasında Türk Milleti’ni toparlayabilmek ve sonuç almaktır.
Bahçeli, “Türk milleti, cumhuru temsil edecek, Cumhuriyet’in anlam ve birikimlerine sadakatle bağlı kalacak, milli kimliğe saygı duyup benimseyecek, hakkında hiçbir şaibe olmayan tertemiz bir isme Cumhurbaşkanı olma şerefini verecektir” diyor ki hepimizin arzusu budur. Böyle isimler MHP’de CHP’de veya siyasetin dışında vardır. Yeter ki iyi niyetle araştırma yapılsın ve milletin tarihi birikimine güvenen ama Damat Ferit zihniyetiyle de mücadele edebilecek stratejik zekâda, sağlam karakterli bir isim üzerinde uzlaşılabilsin.
Yoksa “ben adayımı gösteririm, öbürü de göstersin, ikinci tura kim kalırsa, onu destekleriz” zihniyetiyle yola çıkmak, daha birinci turda Cumhurbaşkanlığını Tayyip Erdoğan’a hediye etmek anlamına gelir.
“Peki madem öyle, isim ver” denilebilir. CHP’de çok değerli isimler var ama benim aklıma MHP’den Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmış Yusuf Halaçoğlu, hukuk camiasından İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal gibi isimler geliyor. Başka isimler de vardır ama ben hakkında olumlu bilgi ve kanaat sahibi olduğum kişiler için söz söyleyebilirim.