Küm küm yapıyorlar

Küm küm yapıyorlar

Hazırlayan: Timuçin MERT

... Helikopter pilotları yüksek gerilim hatlarını göremiyor, kaza kırım çoğalıyordu. Yüksek gerilim hattına takılarak düşen askeri helikopterlerde şehit sayısı 50'yi geçmişti.

(...)

Zırhlı makam Mercedesi sayısını çoğaltmayı, VIP uçak sayısını artırmayı, Ankara'ya çok pahalı, çok büyük Saray dikmeyi, İstanbul'daki eski padişah saraylarında da yer kapmayı hızla yaptılar.

Helikopterlere lazer tabanlı sistem takılması ihtiyacının üzerinde de hiç durmadılar. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ise 7 yıldır ihaleyi bir türlü yapamamış. Terör bölgesindeki yüksek gerilim hatlarına tarım ilacı uçaklarının güvenliği için başarıyla kullanılan "gece ışıklı ikaz küreleri" koymayı bile akıl edememiş.

Küm küm yapıyorlar.

Şehit cenazesinde ön saftalar!

Allah'ın gücüne gider.

Necati Doğru Sözcü

***

"FETÖ'cü borsası"

---------

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı FETÖ sanığı olarak hapisteyken, sağlık sorunu nedeniyle tahliye edildi biliyorsunuz. Kavurmacı'nın tahliyesi AKP çevrelerinde bile tepki yarattı ve "vicdani" bir sorun haline geldi.

Oysa Ömer Faruk Kavurmacı FETÖ sanıkları arasında tahliye edilen ilk ve tek kişi değil. Bugüne kadar FETÖ'cü olmakla suçlanan ve haklarında 15-20 yıl hapis cezaları istenen birçok kişi tahliye edildi. Bu kişilerin davaları devam ediyor ve yurtdışına çıkmalarına da izin verilmiyor. FETÖ davalarından tahliye edilenlerin ortak noktası hepsinin çok zengin kişiler olması.

FETÖ nedeniyle tutuklu olan askerler, memurlar, akademisyenler, esnaf olanlar kolay kolay tahliye edilmiyor. İşte bu noktada akıllara "Parası olan mı tahliye ediliyor" kuşkusu düşüyor.

Bu konuda ben de dahil birçok kişi yazılar yazdı. Yargıda bir "FETÖ'cü borsası" oluştuğu da söylendi. Bu tür söylentiler yargı sistemini derinden sarsan olaylardır. Adalet Bakanlığı acaba bu konuda bir çalışma yapıyor ve "zengin FETÖ'cüleri tahliye eden mahkemeleri" mercek altına alıyor mu?

Alması gerektiğini düşünüyorsunuzdur mutlaka.

Adalet Bakanlığı ne yapıyor acaba?

Can Ataklı Korkusuz

***

Yargı nasıl siyasallaştı?

-----

Adalet Bakanı'nın "yargıya siyaset bulaşmasın diye uğraşıldığını, liyakate önem verildiğini" söylemesi umut verici. Ancak…

"Ergenekon-Balyoz sürecinde yaşanan akıl almaz hukuksuzlukların" da siyasallaşmış, FETÖ'nün eline geçmiş yargı tarafından yapıldığı, bu nedenle "FETÖ kumpası" dendiği unutulmamalı.

Ak Parti'ye kapatma davası açıldığında "Anayasa Mahkemesi'nin kapatma istemini reddettiği" unutulmamalı.

Bir de tabii "yargı bütün bu kumpasları yapacak kadar nasıl siyasallaştı, neden engel olunmadı" sorusu var.

Yargıya siyaset bulaşmasın isteniyorsa HSYK'nın tüm üyelerini bundan sonra neden "parti genel başkanı" olan cumhurbaşkanları ve siyasetçilerden oluşmuş Meclis" seçecektir?

Güngör Mengi Vatan

***

Öncesi sonrası...

---------

Önceleri ABD'ye kafa tutuluyor ve "YPG ile olmaz" deniliyordu.

(...)  Türkiye'den ikide bir, "Kimden yanasınız, bizden mi terör örgütünden mi?" diye soranlar ABD topraklarına ayak basınca dost ve müttefik sandıkları ABD'nin kimden yana olduğunu açık ve net olarak görmüş olmalılar.

Sadece terör örgütü konusunda değil FETÖ meselesinde de ABD'nin kimden yana ağırlık koyduğu açıkça ortaya çıkmadı mı?

(...) Dillerden düşmeyen "Stratejik ortak, dost, müttefik" gibi kavramların içlerinin boş olduğu idrak edilmelidir.

Zeki Ceyhan Milli Gazete