Kopenhag Üniversitesi ve Ruhr Üniversitesi Bochum iş birliğiyle yürütülen araştırma, kuantum mekaniğinde yıllardır çözülmeyi bekleyen bir soruna nihayet çözüm sundu. Bilim insanları, iki kuantum ışık kaynağını aynı anda kontrol ederek bu alanda önemli bir dönüm noktası kaydetti.
Bu başarı, kuantum ışık kaynakları arasındaki dolanıklığı mümkün kılıyor. Dolanıklık sayesinde, ışık kaynakları anında birbiriyle etkileşime girebiliyor ve bu durum, kuantum bilgisayarlar ile yeni nesil şifreleme yöntemlerinin temelini oluşturuyor. Profesör Peter Lodahl, bu gelişmenin kuantum teknolojilerini pratik uygulamalara taşımada kritik bir rol oynayacağını belirtti.
NANO ÇİPTE BÜYÜK GELİŞME
Araştırma ekibi, insan saç telinden daha küçük bir nanoçip üzerinde bu teknolojiyi geliştirdi. Çip, iki kuantum ışık kaynağını birbirine bağlayarak kuantum bit işlemleri gerçekleştirme kapasitesine sahip. Kuantum bitler, hem 1 hem de 0 değerlerini aynı anda barındırabiliyor, bu da mevcut bilgisayarların çok ötesinde bir işlem gücü sunuyor.
Postdoktor Alexey Tiranov, bu buluşun kuantum ışık kaynaklarından oluşan bir ağ kurmayı mümkün kıldığını ifade etti. Bu ağın, gelecekte hatasız çalışan kuantum bilgisayarlar ve güvenli internet altyapısı gibi yenilikçi teknolojilere kapı açacağı düşünülüyor.
YENİ NESİL KUANTUM TEKNOLOJİLERİ
Araştırma, Danimarka Ulusal Araştırma Vakfı’nın "Hibrit Kuantum Ağları Mükemmeliyet Merkezi" tarafından desteklendi. Lodahl, iki ışık kaynağını kontrol etmenin uzun yıllar süren bir çalışma gerektirdiğini, ancak bu aşamadan sonra teknolojik uygulamalar geliştirilmesinin özel şirketlerin katkılarına bağlı olduğunu vurguladı.
Bu gelişme, yalnızca temel fizik araştırmalarını ilerletmekle kalmayıp, aynı zamanda kuantum teknolojilerinde devrim niteliği taşıyan uygulamaların önünü açıyor.
