Kötü şeyler oluyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan sıfatıyla kendisine emanet “Devlet” arşivlerinden “Dersim gizli belgelerini” açıkladı!.. Dersim “katliamından” dolayı, “devlet adına” özür diledi!.. Buraya bir büyük “mim” koyalım... Devlet arşivleri Başbakanlığa bağlıdır ve Erdoğan emrederse ona açılır... Ancak Erdoğan “özür diliyorsa” kendi adına ve AKP adına özür dileyebilir.. Bunun da ayıbı kendisine aittir. Çünkü “emanete” ihanet etmiştir. Fakat Erdoğan padişah gibi “Devlet benim!..” diyorsa bu da başka bir “mim”!..

***


Erdoğan bu açıklamaları AKP İl Başkanları toplantısında “Dersim isyanının bastırılmasını, bir isyanın bastırılması olarak zihinlerde ve vicdanlarda meşrulaştırılmaya çalışılmasına karşı” yapıyormuş!.. “Seçme belgelere göre” başkaldırının elebaşısı Seyit Rıza meğer din uğruna savaşmış bir kahramanmış ve haksızca harcanmış!.. Erdoğan, “Dersim’de, adım adım çerçevesi çizilmiş, bahaneleri hazırlanmış bir operasyon yapılmış. Belgelerde dehşetengiz ayrıntılar da var” diyor. Dersim’e yapılan müdahalenin bilançosu konusunda Erdoğan 8 Ağustos 1939 tarihli belgeyi gösteriyor; “1936, 1937, 1938 ve 1939’da toplam 13 bin 806 kişinin öldürüldüğünü” söylüyor ve tabii tehcir!.. Belirli aileler Batıya sürülmüş. Bu konuda, bu ailelerin evlatlarının adlarını sayarsam şaşırırsınız. Çoğu Türk olarak bu vatana hizmet ettiler! Dersim, yakın tarihimizdeki en acı, en trajik olaylardan biridir.
Ama Erdoğan der ki “Dersim, aydınlatılmayı, cesaretle sorgulanmayı bekleyen bir faciadır. Dersim, CHP hükümetlerinin onlarca, yüzlerce faciasından en acısıdır, en kanlısıdır.” Açıkça, şimdi söyleyemiyor ama katliamın baş sorumlusu o zaman Cumhurbaşkanı olan Atatürk ve Başbakanları İsmet Paşa, Celal Bayar ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak!.. Ve güncel hedefi Kemal Kılıçdaroğlu...

***


Burada iddialar ve belgeler konusunda yazacak değilim. Fakat hem kitabımda, hem köşemde Dersim olayını ben de belgelere dayanarak çok yazdım... Kısacası Seyit Rıza ve avanesi, devlete Kürdistan ve şeriat için başkaldırmışlardı... Bu isyanda da önceki isyanlar gibi İngiliz parmağı vardı ve tabii, CumhurbaşkanıAtatürk’ün bilgisi tahtında. şiddetle cezalandırıldılar. Tevil etmeye gerek yok! Atatürk, isyanın bastırılması için Hava Kuvvetleri operasyonlar yaparken ilk kadın askeri pilot kahraman Sabiha Gökçen’e harekâta katılması talimatı ve tabancasını vermişti... Şimdi merhumenin adının havaalanından kaldırılmasını isteyen AKP’li Mehmet Metiner ve şürekâsı Gökçen üzerinden Atatürk’ün cezalandırılmasını istiyorlar... Güçleri yetse havaalanından ve her yerden Atatürk’ün adının silinmesini ve yerine Erdoğan adının verilmesini isteyecekler ama Erdoğan, yanaşması Metiner’e “dur azıcık” buyurmuş... Onun da sırası gelir!
Şeyh Sait ve avanesinin Dersim-Kürdistan isyanı o zaman, bugün yapıldığı gibi gerektiği şekilde bastırılmasaydı ne olacaktı?!! Apo’nun isyanı da aynı kararlılıkla bastırılmazsa aynı şeyler olacak; Büyük Kürdistan o zaman kurulacaktı... Mesele “Dersim” meselesi değil artık; amaç bu iddialar üzerinden Atatürk’e ve Cumhuriyetine vurmak!..
Şimdiye değin hiçbir iktidar böyle bir şey yapmadı!.. Muhaliflerine karşı devletin gizli belgelerini kullanmadı!.. Hatta Cumhuriyetten sonra da arşivler Osmanlıyı küçük düşürmek için ortaya dökülüp saçılmadı... Ama “Ermenilerden özür dilemek” şimdilik has aydınların işi... Erdoğan da sonunda “Ermenileri kestik” diye özür dilerse hiç şaşmam... Yanaşmalarından Mehmet Ali Birand bunu salık veriyor...
Her devletin arşivlerinde sırlar vardır; ama devlet başları fantezi olsun, tarihle yüzleşelim diye bu sırları açıklamazlar... Amerikalılar Mohikan Sioux katliamlarını, İngilizler Hindistan’da, Fransızlar Cezayir’de vb. yaptıklarını çoktan, bir daha ortaya çıkarılmamak üzere gömdüler... Tarihin dolaplarından iskeletler çıkarmak, tarihimizin çöp kutularını eşeleyip kendi amaçlarına göre seçmek, eski yaraları kanatıncaya kadar kaşımak bizim “sözüm ona” aydınlarımıza özgüdür... Bunları güncel politika malzemesi yapmak da bizim politikacılarımızın marifetidir!.. Ama bu sadece “entelektüel şıklık” değil, hedef: Atatürk ve Cumhuriyetidir...

***


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt sorununda “iyi şeyler” olacak buyurmuştu; lâkin şimdi “kötü şeyler olacak” gibi... İktidar, PKK ile Apo rotasında anlaşmak üzere imiş... Bu iddia henüz yalanlanmadı... Ateş olmayan yerden duman çıkmaz; çünkü sükut ikrardan gelir...
Evet; çok kötü şeyler oluyor ve bu gidişe dur diyecek yok mu?!!

Yazarın Diğer Yazıları