Ak Parti kongresi, gelenek olduğu gibi emir-komuta zinciri'nde gerçekleşti. Hani bazı diziler vardır sonu sürpriz değildir. Tıpkısının aynısı oldu. Dikkatimizi çeken tespitlerimizin bir bölümünü sizlerle paylaşacağız:
* Türk bayrağı sayısı parti flamalarını geçmişti, belli ki talimat yukarıdandı. Daha yakın zamana kadar hükümet binalarındaki T.C.'leri attıran babam mıydı? Ya da okullarda "Türk'üm Doğruyum"u devre dışı bırakan amcam mıydı? Anlayacağınız Oslo'ya ve İmralı'ya müsteşar yollayanlar o politikalarının yanlış olduğunu anladılar galiba?
* Kongre salonunda delegelere ayrılan dört yanı tecritli bölüm; Ergenekon sanıklarının yargılanma alanını anımsattı. Elimizi tahtaya vuralım. Yoksa şeytanın kulağına gider.
* Daha önceki kongrelerle kıyaslandığında başı kapalı bayanların oranı, açıklara ezici fark atmıştı. Ellerinde, kentlerinin tabelaları olanlara dikkat edince İzmir'in "çakma sarışınları"na takıldık. İçimiz tuhaf oldu. Durgun hallerinin nedenini çözemedik.
Gelen ve giden
Yeni Genel Başkan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın rahat tavırları iyiydi. Eşi Semiha Hanım'ın karanfil fırlatışları ise acele eğitim verilmiş gibiydi. Parmaklarının titreyişi hiç durmadı. Affına sığınarak ona minik ukalalıklarda bulunmak istiyoruz. Giyimini biraz daha modernize etmeli, Sare Davutoğlu veya Emine Erdoğan'dan reçeteler almalı. Bayan Yıldırım'ın başka şeye ihtiyacı yok. İnsan sevgisi dolu kalbini bilenlerdeniz. Beylerin ise birbirinden alacağı şeyler yok. Akademisyen Davutoğlu'nun her anlamda icracı Binali'ye model olması mümkün değil. Yer altında, deniz dibinde çalışmayı seven Yıldırım'a kunduzla mukayese edip, "Köstebek Ali" demeye karar kıldık. Binali, "İn Ali" denene kadar işi götürür. Kimse endişe etmesin.
Bizimkiler
Haber ekranları derin ağır toplarıyla oradaydı. Fark yeni yorumculardaydı. Ak Parti anketçileri uzun uzun konuşturuldu. CNNTürk'teki dönüşün artarak devam ettiğini gözlemledik. Yeni Genel Müdür Erdoğan Aktaş ile Abdülkadir Selvi'nin diyalogları çok uyumluydu. Bu ikilinin meslek ömrü uzun olacak. Ta ki yeni iktidar gelene kadar.
NTV "padişahım çok yaşacılar"ın öncülüğünü devretti. Güncel deyimle kavuğu iade etti. Bazı reytingi az kanallara fazla değinmek istemiyoruz. Seyretmeden yazmak ön yargı olur. Bu nedenle uydurmada bulunmayacağız. Nereyi zaplasak birkaç borazan gördük. Ağzı iyi laf edenler arasında İstanbul milletvekili Metin Külünk'ü saymalıyız. İdeolojisine katılır ya da katılmayız ama mantık dokusu sağlam.
Uzun süre nadasa bırakılıp, ıslıkla çağırılanlar içinde Ferhat Boratav'ı gördük. Bunca yıldır takip ederiz, hiçbir parlak tespit önerisini görmedik. Demek ki kapalı kapılar ardında bir takım marifetleri var.
...
Yeni dönem herkese ve ülkeye hayırlı olsun.
