Köşeye sıkışan kedi yüz tırmalıyor!
Silahlı kuvvetler terör örgütünün merkez üssü olan Kandil'i ve ülke içindeki lojistik alanlarını ciddi biçimde vurmuştur. Çözüm süreciyle şımartılan PKK'a hiç ummadığı ve beklemediği bir hasar almıştır. Hareket alanı ve imkânları giderek daralmıştır. Örgütün Suriye'de elde ettiği kazanımları aklını başından almıştır.
Terör örgütü Suriye ve Irak'ta edindiği deneyimlerinden yararlanarak var gücüyle kent savaşına yönelmiştir. Halk ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getirerek "devrimci halk savaşı" başlatmayı hesaplamıştır. PKK'nın hesabı yanlış çıkmış, onlarca provokasyona karşın halk ile güvenlik güçleri karşı karşıya gelmemiş aksine terör örgütünden halk nefret eder hale gelmiştir. PKK'nın Suriye ile Türkiye'yi karıştırması sonunun da başlangıcı olmuştur.
Öl, öldür, yak, yık!
Örgütün yönetim kadrolarıyla kentlere sızmış militanları arasında büyük bir kopukluk yaşanmaktadır. Cepheye sürülen militanlar köşeye sıkışmış durumdadır. Mahallelerde bulunan militanların ölmek ya da teslim olmaktan başka çaresi kalmamıştır.
Terör örgütü mahallelere sızdırdığı militanlarına öl, öldür, yak, yık mümkün olduğu kadar fazla zarar verdirme talimatı vermiştir. Gelinen aşamada da teröristlerin yıkıcı ve yok edici davranıştan başka yapabilecekleri bir şey kalmamıştır. Bu nedenle köşeye sıkışmış teröristler bebek, yaşlı, sivil, asker demeden mümkün olduğu kadar fazla insan öldürmeye çalışmaktadır. Kazdığı hendek, kurduğu barikatlarla insanların yaşadığı her yeri cehenneme çevirmeleri bundandır. Yattığı pusulardan suikast silahları Kanaslarla kalleşçe vatan evlatlarını şehit etmeye çalışmaktadırlar. Kümelendiği mahallelerdeki insanların yaşam alanlarını ise tümüyle ortadan kaldırmışlardır.
Terörist odaklar, güvenlik güçlerinin sivilleri korumak, insani zayiatı azaltmak için gösterdiği itinayı ve dikkati zafiyet gibi göstermektedir. Onlar üçüncü tarafların (BM, AB ya da ABD'nin) işe karıştırılması için mümkün olduğunca fazla insani zayiat olmasını istiyorlar. Bildiricilerin ve PKK uzantısı odakların BM'yi sık sık müdahaleye çağırmasının nedeni de budur. Bu nedenle katliam örgütü, insanların yoğun olarak yaşadıkları yerlerde canlı bomba, bombalı araç ve yolların altına döşenmiş patlayıcılar gibi akla gelen her tür yolla katliam gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
ABD'den yardım dilenmek!
Kanlı örgütünün ele başlılarından Bayık, bir süre önce Almanya'nın Die Ziet Gazetesine yaptığı açıklama terör örgütünün çaresizliğinin kanıtıdır. Katliamcı Cemil Bayık bir an önce ateşkes ve barış istemekte ve şunları söylemektedir: "ABD barış için bize yardımcı olabilir. Kobani'de ABD bizim ortağımız…ABD, yakın doğuda bizsiz siyaset yapamaz….Eğer Kürtler Suriye bölgesinde daha güçlü olurlarsa Avrupa Rusya'ya olan enerji bağımlılığından kurtulabilir. Enerjinin Akdeniz'e giden yolu Rojova'dan geçiyor. Bu yol garanti altına alınırsa Avrupa rahat bir nefes alır".
PKK, bir yandan IŞİD'le mücadeleyi esas alarak ABD'den diğer yandan Suriye'nin kuzeyindeki PKK'nın enerji koridorundan söz ederek AB'den destek almaya çalışmaktadır. Marksist, Leninist ve Stalinist örgüt, ideolojisinin can düşmanı olan güçlerden yardım dilenmektedir. Bu durum sıkışmışlığının, çaresizliğinin ve umutsuzluğunun kanıtıdır.
Ancak arkasına hangi desteği alırsa alsın PKK'yı Türkiye karşısında imha olmaktan kurtaracak hiçbir güç yoktur!
Terör örgütü bulunduğu mahallerde insani olan her şeye şuursuzca saldırmaktadır. Cami, okul, hastane, ambulans ve itfaiye dahil her medeni ve sivil araç terör örgütünün hedefidir. Bölgede bebek kanı döken ve halka kan kusturan PKK bu defa diğer cani terör örgütlerinden yararlanmaya çalışıyor.
Çatışmayı başlatan örgüt, kaybedeceğinin ve imha edileceğinin farkına varmıştır. Bu nedenle hendeklerin arkasına yerleştirdiği militanlarını kurbanlık koç gibi kullanmaktadır. Gelinen aşamada terör örgütü mümkün olduğu kadar fazla sivil zayiat verdirmeye çalışıyor. Köşeye sıkışan kedi yüz tırmalıyor.