Deprem felaketi sonrası Beşiktaş ve Fenerbahçe tribünlerinden yükselen “Hükümet istifa” sloganları bir anda gündemin üst sıralarına yükseldi. Son olarak Vodafone Park tribünlerinden depremzede çocuklar için sahaya oyuncak atan taraftarlardan bazıları hükümete tepkilerini dile getirdi.
Tribünlerden yükselen sloganlara sert tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli maçların seyircisiz oynanması gerektiğini savunarak Beşiktaş üyeliğinden istifa etti.
Bahçeli’nin tepki sonrası dikkat çeken bir çıkış Fehmi Koru’dan geldi. Koru, “Hükümet yanlısı, AK Partili veya en azından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı delicesine seven biri olsaydım bile katılırdım gibime geliyor” ifadelerini kullandı.
Fehmi Koru’nun kendi internet sitesinde yayınlanan “Deprem ve sonrasında yaşananlar medyamızın hal-i pürmelalini de ortalığa döküverdi” başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Çocukluk ve ilk gençliğimde futbol maçlarını tribünden izlerdim. Bir dönem de -sonradan izlenim yazmak üzere- Fenerbahçe maçlarını Kadıköy’de basına ayrılan bölümden izlediğim de oldu. Son yıllarda koltuk izleyicisiyim; içimden maçlara gitmek gelmiyor.
Birkaç gündür zihnimde şu soruya cevap arıyorum: Fener’in son maçını diğer taraftarlarla birlikte tribünden izliyor olsaydım, hükümeti istifaya çağıran sloganlar atanlara ben de katılır mıydım?
Hükümet yanlısı, AK Partili veya en azından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı delicesine seven biri olsaydım bile katılırdım gibime geliyor.
Fener tribünleri yalnızca muhalifleri barındırmıyor ya? Taraftarlık böyle bir şey, futbol siyasetten daha fazla birleştirici, takım tutmak parti tutmaktan çok daha ileri bir tutku.
Eminim, bunu en iyi bilebilecek kişilerden biri, vaktiyle kendisi de sahalarda top koşturmuş, profesyonelliğe kadar futbol hayatını sürdürmüş Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.
Zaten dikkat edilirse, “Yalan yalan yalan, dolan dolan dolan, 20 sene oldu istifa ulan” sloganlarının atılmasına AK Parti’den fazla bir tepki gelmedi.
Akıl da bunu gerektiriyor zaten. Futbol taraftarlığıyla siyasi kimlik çekiştiğinde, kaçınılmaz sonuç, futbolun kazanmasıdır.
MHP ve lideri Devlet Bahçeli’nin benimle aynı kanıda olmadığı, Beşiktaş’ın dün akşamki maçında atılan “Hükümet istifa” sloganlarına verdikleri olağanüstü şiddetli tepkiden belli. Parti futbolun siyasete alet edildiğini dile dolayan bildirisinde, liderlerinin BJK üyeliğinden istifa ettiğini de açıkladı.
Devlet Bahçeli de, protestoların engellenmesini, engellenemiyorsa maçların seyircisiz oynanmasını teklif etti.
MHP ve Bahçeli’den gelen teklifler, başka konulardaki örneklere bakılarak, iktidara ne yapılmasıyla ilgili birer telkin gibi de kabul edilebilir.
Slogan atmalar devam ederse maçların seyircisiz oynandığı gerçeğiyle karşılaşabiliriz.
İktidar açsısından bunun seçime gidilen ülkede sakıncasını söylemeye bile gerek olacağını sanmam.
Fener maçında taraftarın deprem bölgesi için statta attığı atkılara, Beşiktaş taraftarının deprem bölgesindeki çocuklara gönderilmek üzere getirdikleri oyuncakları atarak katılması, futbol taraftarlığının boyutunu göstermesi bakımından önemlidir.
Protestolara kızanların soruna doğru teşhis koyarak sınırlı bir tepki vermeleri daha uygundur."