Koronayla yaşamın sırları. Bunları öğrenmelisiniz başka çaresi yok. Bunları yaparsanız koronaya yakalanmazsınız 

Koronayla yaşamın sırları. Bunları öğrenmelisiniz başka çaresi yok. Bunları yaparsanız koronaya yakalanmazsınız 

23 Ocak 2020'de korona virüs salgınının başladığı düşünülen Çin'in Wuhan kentinde ilk karantina uygulamasının başlasının üzerinden 1 yıl 37 gün geçti. Korona virüs kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına aldı. Bütün dünyamızı hem yerel hem de global boyutlarda etkiledi. Artık korona ile yaşamaya alışmak zorunda olduğumuzu kavramış durumdayız. Sosyal mesafe, maske, dezenfektan hijyen hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. 

Dünyanın hemen hemen her bölgesini etkisi altına alan korona virüs diğer adıyla Covid-19 hayatımızı adeta kabusa çevirdi. Salgın öyle bir etkisini gösterdi ki  çalışma düzenimizden yaşam alanlarımıza kadar insan yaşamını yeni bir boyuta sürükledi.

Covid-19 salgını kısaca yeryüzündeki bütün düzen ve sistemleri altüst etti. Global olarak büyük bir savaşın içerisine girdik. Her gün dünyanın her yerinden farklı istatistikler ile kaç kişinin daha öldüğünü, kaç kişinin daha fiziksel olarak Covid-19''un etkisine girdiğini öğrenir hale geldik. 

Bugün itibarıyla dünya genelinde vaka sayısı 115 milyonu geçerken, 2 milyon 552 bin 234 kişi de hayatını kaybetti. Bu korkunç rakamlar milyarlarca insanın ev hapsinde olduğu, dünya ekonomisinin genel hatları ile durduğu, hayatın sadece sanal ortamda aktif ve sosyal olarak devam ettiği farklı bir düzene alışmaya çalışıyoruz.

Bu alışkanlıkların ne kadar devam edeceğini kestirmenin imkansız olduğunu söyleyen doktorlar, çarpıcı açıklamalar yaptı. Halk sağlığı uzmanları "İzole şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Türkiye''de kısıtlamalara esneklik getirildi. İstanbul''u baz alırsak pazar günleri yine evlerimizde oturup, sadece temel ihtiyaç malzemelerimizi almak için sokağa kısa süreliğine çıkabileceğiz" dediler.

Saat 21.00''da başlayan sokağa çıkma yasaklarının saat 05.00''de sona erdiğini belirten uzmanlar "Özellikle kadınlarımızın çantalarında koronadan önce makyaj malzemeleri yer alıyordu. 1 yıldır ise bunların yanında dezenfektan bulundurmaya da başladılar. Herkes elini bir yere değdirdikten sonra dezenfektan ile virüs ve bakterileri yok etme alışkanlığı elde etti. Maskelerle burun ve ağzımızı örtmeye  alışkanlığını da elde ettik. Sürekli maske değiştirmek de vazgeçilmemiz oldu. Toplu taşıma araçlarında bile dezenfektanları arar hale geldik. Mesafeye de uyarak birbirimizden uzak durmayı öğrendik" dediler.

"Kısıtlamalara uymak için özellikle kesilen para cezalarının da etkisiyle işten eve dönerken acele etme alışkanlığı kazandık" diyen uzmanlar "Evin içine kimse ayakkabılarını sokmaz oldu. Kapı önleri ayakkabıcı dükkanından farksız. Virüs bulaştırma korkusu bunun baş aktörü diyebiliriz. Marketlerden aldığımız ürünler ve sipariş edilen sular bile dezenfekte edilmeden kapıdan içeri alınmamaya başladı" diye konuştu.

"Ev ziyaretleri, cenaze, nişan, düğün gibi insanların kaynaştığı ortamlar ya tamamen yok oldu ya da belli kişilerle yapılır hale geldi" diyen uzmanlar "Bunlara ilaveten işyerlerinden çalışmak da tarih oldu. Bunun yerine evden çalışma başladı. Belli saatlerde yaşı büyük olanların toplu taşımaya bile binmeleri kısıtlandı. Kahvehane kültüründen uzak kaldık. Taksinin ön tarafına bile oturmak imkansızlaştı" yorumunu yaptılar.

"Sosyal medya üzerinden görüşmelerimiz sıklaştı" diyen uzmanlar "Özetlersek kısıtlamalar tamamen kalkana kadar, bir çoğumuz evden çalışacağız. Maskesiz sokağa çıkmayacağız. Dezenfektan yaşam tarzımız olacak. Sosyal mesafe olmazsa olmazımız olacak. Yine aldığımız tüm ürünleri dezenfekte edeceğiz. Ev ziyaretlerimizi bir süre daha askıya alacağız. Cenaze merasimlerine gitmeyip sosyal medyadan başsağlığı dileyeceğiz. Kalabalık ortamlara giremeyeceğiz" dediler. 

İlgili Haberler