Hürriyet’ten Selin Irmak Kaçmaz’ın haberine göre, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Profesör Doktor İftahar Köksal, "Acil eylem planları oluşturulmazsa basit enfeksiyon ve yaralanmalar bile ölüme sebep olabilecek" diyen Köksal, antibiyotik ilaçların alımında dikkat edilmesi gereken noktalara dair de önemli uyarılarda bulundu.
ANTİBİYOTİK DİRENCİ NE DEMEK?
Antibiyotik direnci, hastalık etkeni bakterilerin, tedavi amacı ile kullanılan antibiyotiklere karşı geliştirdikleri defanstır. Her canlıda olduğu gibi bakterilerin de yaşama ve türlerini devam ettirme iç güdüsü vardır. Kendilerini ortadan kaldıracak tehlikeyi fark ettikleri zaman hemen değişik mekanizmalarla kendilerini korumaya alırlar. Bu da karşımıza direnç ve tedavide başarısızlık olarak çıkar.
DİRENÇ DURUMUNDA NELER OLUYOR?
Deri, mukozalar, barsaklar, genital bölge gibi bölgelerde bulunan ve normal flora ya da mikrobiyota olarak adlandırılan bakteriler, sindirimin düzenlenmesinden, K vitamini sentezine ve derinin korunmasına kadar vücudun yararına olan pek çok işleve sahiptir. Ancak bu mikroorganizmalar yerleri değiştiğinde hastalık yapabilirler. Bir de vücutta bulunmayan ve dışarıdan alınan bakteriler vardır. Antibiyotik kullanırken en kritik nokta vücudun koruyucu bakterilerine zarar vermeden, hastalık etkeni bakterileri ortadan kaldırabilmektir.
Öte yandan şunu da belirtmekte fayda var ki, antibiyotikler dünyada ve ülkemizde en fazla tüketilen ilaçlar. Dünya genelinde antibiyotik tüketimi son 15-20 yılda yüzde 36’lık bir artış göstermiştir. Zira antibiyotikler pek çok ülkede reçetesiz satılabiliyor, tedavi ve profilaksi kılavuzlarına uyulmuyor.
Dünya çapında antibiyotik direnci sebebiyle her yıl 700 bin kişinin vefat ettiği tahmin ediliyor? Bu rakamlar bize neyi gösteriyor?
Dünyada her yıl yaklaşık 700 bin, ABD''de ise 30 bin kişi antibiyotik dirençli enfeksiyonlardan hayatını kaybediyor ve bunun yanında milyonlarca dolar harcama yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa için bu rakamları 25 bin kişi ve 1,5 milyon dolar olarak tahmin ediyor.
Acil eylem planları oluşturulmazsa antibiyotik sonrası çağa geçilecek, basit enfeksiyon ve yaralanmalar bile ölüme sebep olabilecek. Yeni antibiyotikleri keşfetmek çok yüksek maliyet gerektiren ve uzun zaman alan bir süreç. Oysa bakteriler 20 dakika gibi çok kısa bir sürede logaritmik olarak çoğalabiliyor ve direnç kazanabiliyor.
ANTİBİYOTİK DİRENCİNİN ÖNÜNE NASIL GEÇEBİLİRİZ?
Ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede antibiyotik kullanımının yüzde 30’dan fazlasının gereksiz olduğu kanıtlanmış durumda. Tüm dünyada antibiyotikler, en fazla üst solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları ve ishaller için kullanılıyor.
Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında ne yazık ki antibiyotik tüketiminde birinci sırada yer alıyor. Konunun bir de maddi boyutu var. Ülkemizde ilaç harcamaları içerisinde antibiyotikler ilk sırada yer alıyor. Eğitim seviyesi, sosyal ve kültürel etkenler ile ekonomik faktörler kullanımda belirleyici rol oynuyor.