Dilbilimin ilke ve bulgularından yararlanarak değişik alanlarda bildirişimi daha iyi ve elverişli koşullarda gerçekleştirmeye katkıda bulunmayı, çeşitli durumlarda ortaya çıkan bildirişimsel gereksinimleri karşılamayı amaçlayan dilbilim, dilin güncel ihtiyaçlarına yönelik inceleme ve araştırmaları içerir. Dilin düzenlenmesi ilgili çalışmalarda dilin yenilenmesi, güncelleştirilmesi, varsıllaştırılmasını önem kazanmaktadır. Terim ve terim bilimsel yaklaşımlar da birçok ülkede ve ülkemizde dilbilimsel uygulamanın en önemli boyutunu oluşturmaktadır. Uygulamalı dilbilim, anadilin yabancı diller karşısında korunması, fen bilimleri ile toplumsal ve ekinsel alanlarda doğal olarak kullanılan dil dizgelerinin bireylerce edinilmesini sağlayan bir araç niteliği taşımaktadır.
Dil, yaşayan bir varlıktır. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, toplumun eğilimlerini, ihtiyaçlarını değiştirmektedir. Yeni iletişim teknolojileri, yeni bilimsel gelişmeler bir yandan yeni terimlere ihtiyacı artırırken aynı zamanda çağdaş toplumun yeni eğilimlerle, yeni sorunlarla karşı karşıya kalması ile daha önce aşina olmadığımız sözcükler, terimler, kavramlar söz dağarcığımıza eklenmeye başlıyor. Sözlüklerde yer alan kimi terimlerin anlamları yeniden tanımlanırken, kimi sözcüklerin de yazım biçimi değişiyor. Sözlüklerin ve yazım kılavuzlarının günün gereksinimlerine göre güncellenmesi önem kazanıyor.
Türk Dil Kurumu tarafından sağlık alanındaki terimlerin Türkçe karşılıkları konusunda önemli çalışmalar yapıldı ve Halk Dilinde Sağlık Deyişleri Sözlüğü, Kriminal Terimleri Sözlüğü, Hemşirelik Terimleri Sözlüğü, İlaç ve Eczacılık Terimleri Sözlüğü, Biyoloji Terimleri Sözlüğü, Kimya Terimleri Sözlüğü, Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü adlı sözlükler yayımlandı.
Korona Virüs salgını nedeniyle doktor, akademisyen ve tüm sağlık çalışanlarının sıkça kullanmaya bağladığı yeni sözcüklere basın yayın organlarımızda da çok sık karşılaşmaya başladık. Çoğunluğu yabancı kökenli olan sağlık terimlerinin öz Türkçe karşılıklarını her zaman olduğu gibi halkımız kolay yoldan bulabilmektedir. Yabancı kökenli ve telaffuzu zor olan bir sözü, kolay anlaşılır bir biçimde anadiline uygun seslendiren halkın ağzındaki bu yeni karşılıkların âdeta sözlükçülere yol gösterdiğini görüyoruz. Son 4 aydır salgın hastalık günleri ya da “Korona Günleri” diye adlandırdığımız bugünlerde sağlık terimleri günlük yaşamımızın en önemli parçası hâline geldi. Bu sözcükler neredeyse günlük dildeki sözlerin yerini aldı. Güncel sağlık terimleri sözlüklerini hazırlayan bilim adamları ve akademisyenlere çok daha büyük işler düşmektedir. Biz de günlük yaşamda özellikle sağlık alanında büyük bir özveri ile hizmet veren “Korona Virüs Bilim Kurulu Üyeleri”, hastanelerdeki doktor ve sağlık çalışanlarımızın da dilinde sıklıkla telaffuz edilen terimlerin Türkçe karşılıklarının kullanılmasına özen gösterilmesi gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz.
Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü’ndeki yabancı kökenli bazı sağlık terimlerin Türkçe karşılıklarını şöyle:
dezenfektan (Fr. ): mikrop kırma özelliği olan madde.
dezenfekte (Fr.) : mikroptan temizlenmiş.
enfeksiyon (Fr.) : Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması.
enflamasyon (Fr.) : Yangı.
entübe (Fr.) : solunum aygıtına (tüpe) bağlı olma durumu. (Fransızca intubé)
entübasyon kabini (Fr.) : Entübe hastaların sağaltım gördüğü yalıtılmış oda.
epidemi (Fr.) : Salgın.
epidemik (Fr.) : Salgın hastalıkla ilgili.
epidemiyoloji (Fr.) : Salgın hastalıkları inceleyen hekimlik dalı.
epidemiyolojik (Fr.) : Epidemiyoloji ile ilgili.
hidrofil (Fr.) : Sucul
hijyen (Fr.) : 1. Sağlık bilgisi. 2. Sağlık koruma, hıfzıssıhha. 3. Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü.
hijyenik (Fr.) : Sağlıklı, temiz, sağlık kurallarına uygun.
hijyeniklik (Fr. ): Hijyenik olma durumu.
immünoloji (Fr.) : Bağışıklık bilimi.
immünolojik (Fr.): Bağışıklık, bilimsel.
izolasyon (Fr.) : Yalıtım.
karantina (İtalyanca quarantina, “kırk gün” demek.) : Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçimindeki sağlık önlemi. Hastalıklı kişiyle temas etmiş olanların kuluçka dönemi süresi kadar toplumdan ayrı tutulması.
mutasyon (Fr.) : Değişinim.
pandemi (Fr.) : Küresel salgın.
semptom (Fr.) : Belirti.
sürveyan (Fr.) : Gözetmen, gözetici.
vaka (Ar.): Olay, hadise
virüs: Hastalık yapıcı, bakteriden daha küçük, yaşamak için bir başka hücrenin içine girmek zorunda olan ve ancak elektron mikroskobunda görülebilen parazit.
Sözlüklerde bulunmayıp Türkçe ve yabancı kökenli kelimelerin bir araya gerilerek “sörf yapmak” örneğinde görüldüğü gibi dilimizin yapısına uymayan sözlerden biri de son günlerde sıkça kullanılan; peak yapmak.
Türkçede “en yüksek değere ulaşmak” anlamıyla karşılanabilen yabancı kökenli “peak” sözü; kuşların gökyüzünün tepelerinde uçmaları anlamında dilimize girmiş olup yanlış telaffuz edilmektedir. Bu sözün sonuna “yapmak” fiili eklenerek ikinci bir yazım yanlışı yapılmaktadır.
“sosyal izolasyon” kavramı son günlerde sıkça kullanılmaktadır. Fransızca “isolement social” sözünden gelen bu birleşik sözün karşılığının “toplumsal yalıtım” veya “sosyal yalıtım” biçiminde kullanılması Türkçemizin kurallarına uygun olacaktır
“sosyal mesafe”; son günlerde sıkça söylenen “fiziksel mesafe” anlamında bir birleşik sözdür.
“Temaslı” sözü de tıpkı bu sözler gibi yanlış yazılan ve söylenen sözlerden biri. Neredeyse “mıknatıslı” demek kadar sıradan bir söz gibi sıkça kullanılmakla birlikte dilimize yakışmayan bir sözdür. Korona virüs hastalığın yakalanmış bir kişi ile kişiyle temas etmiş olan kişiyi tanımlamak için bu sözün yerine “hasta ile yakınlaşmış kişi” denilebilir.
Sağlık alanınsa son günlerde günlük konuşma ve yazı diline hızla yerleşen yabancı kökenli sağlık terimlerine ve kolayca telaffuz için Türkçe söyleyişe uydurulan terim, birleşik söz ve sıfatlara Türkologlarımız elbette en kısa zamanda Türkçe karşılıklar bulacaklardır. Ancak o zamana kadar bu sözleri yanlış kullandığımızı görmek için sık sık TDK yayını “Türkçe Sözlük” ve “Yazım Kılavuzuna” başvurmalıyız.