Korona aşısı neden yüzde yüz etkin değil. Milyonlarca kişi bu sorunun yanıtını merak ediyor 

Korona aşısı neden yüzde yüz etkin değil. Milyonlarca kişi bu sorunun yanıtını merak ediyor 

Korona virüs aşısı yapan şirketlerden üst üste güzel haberler gelirken, neden hiçbir aşının yüzde yüz etkili olmadığı sorusu gündeme geldi. Bilim insanları, insanların çok farklı yaş aralıklarında ve farklı kronik rahatsızlıkları olduğuna dikkat çekerek, korona aşısının diğer aşılara çok daha yüksek etkinliğe sahip olduğunu vurguladı.   

Ntv’den Ayşe Engür Dahi’nin haberine göre, yeni tip korona virüse karşı Oxford/AstraZeneca, Moderna ve Pfizer/BioNTech tarafından geliştirilen aşılar, sırasıyla yüzde 70, yüzde 94 ve yüzde 95 oranında etkinlik gösterdi. Bununla birlikte, sonuçların açıklanmasının ardından “Neden aşılar yüzde 100 etkinlik göstermiyor?” sorusu akıllara geldi. Bilim insanları, bir toplumu oluşturan insanların çok farklı yaş aralıklarına ve bağışıklık sistemini etkileyen kronik hastalıklara sahip olduğunu, bu yüzden hiçbir aşının tamamen koruma sağlamayacağını açıkladı. Araştırmacılar, aslında corona virüs aşılarının şu ana kadar diğer hastalıklar için geliştirilen çoğu aşıdan daha yüksek etkinliğe sahip olduğunu belirtti. 

İngiltere’de yer alan Bath Üniversitesi'nden Doktor Andrew Preston corona virüs aşılarının etkinliğini değerlendirdi. Preston, Pfizer/BioNTech ve Moderna’nın ulaştığı yüzde 95  etkinliğin oldukça yüksek olduğunu belirterek, "Bu, aşılanan her on kişiden en az dokuzunun, Covid-19'a maruz kalırsa hastalanmayacağı anlamına geliyor. Aşı kişinin enfeksiyona yakalanmasını durdurmayabilir, ancak hastalığın belirtilerinin gelişmesini önleyebilir. Ancak harhangi bir aşının yüzde yüz koruma sağlaması mümkün değil ” ifadelerini kullandı. 

Nottingham Üniversitesi'nde viroloji profesörü olan Will Irving, aşıların bağışıklık sisteminde virüse karşı hafıza yaratmak üzere tasarlandığını belirtti. Böylelikle hastalıkla tekrar karşılan insan vücudu aşının sağladığı hafıza sayesinde virüsle mücadele ederek onu etkisiz hale getirme imkanı buluyor.   

 
10 BİNLERCE KİŞİ ÜZERİNDE DENENİYOR 

Bununla brilikte Irving, “Herhangi bir aşı geliştirirken, etkili olup olmadığını öğrenmek için on binlerce kişi üzerinde klinik deneyler yapılır. Bunun için,bir aşı grubu ve aşıyı almayan bir palsebo grubu oluşturulur. Daha sonra, bir dönem boyunca her gruptaki vaka sayısı değerlendirilir.  Aşılanan grupta 25 vaka, plaseboda 50 vaka varsa bu aşının yüzde 50 etkili olduğu anlamına gelir,  yani aşılanan gruptaki insanların yarısının hastalığa yakalanmasını önlemiştir” dedi. 

Ancak, Irving, hedefin yüzde 100 etkili bir aşı olmakla birlikte, bunu başarmak imkansız olduğunu, çünkü insan yapısının büyük bir değişkenlik gösterdiğini söyledi. 

 "ÇİÇEK AŞISI DA YÜZDE 95 ETKİLİYDİ, HASTALIK BİTTİ" 

Bununla birlikte bilim insanları, aşıların sadece bireylerdeki  semptomları durdurmakla kalmayacağını, aynı zamanda hastalığın dolaşımını da durdurabileceğini söyledi. Preston, “Örneğin, insanların yüzde 90'ından fazlasına corona virüs aşısı yapılırsa, bu dolaşımdaki hastalık miktarını azaltır ve böylece sürü bağışıklığı oluşturarak  aşılanmayanları da korur. Sonuçta bu, çiçek hastalığında olduğu gibi bir hastalığın ortadan kaldırılmasına yol açabilir. Çiçek aşısı da yüzde 95 etkiliydi” dedi. 

DİĞER HASTALIKLAR İÇİN GELİŞTİRİLEN ÇOĞU AŞIDAN DAHA BAŞARILILAR 

Öte yandan uzmanlar, son zamanlarda yüzde 95'e varan etkinlik oranları ile sonuçlar bildiren üç corona virüs aşısının, daha önce çeşitli hastalıklar için geliştirilen aşılardan çok yüksek olduğunu ifade etti. Grip aşısı ortalama olarak yalnızca yüzde 50 etkili olduğunu açıklayan bilim insanları boğmaca aşısının ise  başlangıçta yüzde 80 etkiliyken, korumanın dört yıl sonra yüzde 60'a düştüğünü belirtti.   

Bununla brilikte, sadece kızamık, kabakulak ve kızamıkçık (MMR) aşısının yüzde 99 etkili olduğu biliniyor.  İki doz aşı insanların yüzde 99'unu kızamık ve kızamıkçıktan ve yüzde 88'ini kabakulağa karşı koruyabiliyor. 

 YAŞ, OBEZİTE VE DİĞER HASTALIKLAR AŞININ YÜZDE YÜZ ETKİLİ OLMASININ ÖNÜNDE ENGEL 

Doktor Preston, “Herhangi bir toplumun popülasyonunu oluşturan insanların  bağışıklık sistemleri bir aşının yüzde 100 etkili olamayacak kadar  çeşitlilik gösteriyor. Örneğin, yaşlandıkça bağışıklık sistemimiz daha az tepki veriyor, bu da genel olarak yaşlıları aşılamanın bir sorun olduğu anlamına geliyor. Büyük ölçüde yaşlı insanlara yönelik olan grip ve zatürre aşılarının, aşıya karşı bağışıklık tepkisini artıran, yani antikor üretme ve korunma olasılığımızın daha yüksek olduğu anlamına gele, adjuvanlar içermesinin nedeni budur. Obezite dahil, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir durum, aşıya verdiğimiz yanıtı da etkileyebilir. Obezite vücutta enflamatuar bir durum yaratır ve artan enflamatuar durumun bağışıklık sistemini tüketerek aşılara daha az yanıt vermesini sağlayabileceği düşünülüyor" açıklamasını yaptı. 

TOPLUMUN YÜZDE 60'I AŞILANMALI 

Öte yandan uzmanlar tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60'ı aşılandığında salgının durabileceğini söyledi. Uzmanlar maske, mesafe, el hijyeni ve yayınlanmış olan kısıtlamalara harfiyen uyulmasıyla aşının toplumun yüzde 60’ına değil yüzde 10’una bile yapılmasının salgın için bir fren görevi göreceğini ve işi yavaşlatacağını vurguluyor.