Obama ile rakibi Romney’in canlı yayında seçildiklerinde neler yapacaklarını karşılıklı tartıştıklarına dair haberleri görünce, “Böyle şeyler Türkiye’de niye olmuyor?” diye hayıflanıyorum.
Meselâ, Koray Aydın ile Devlet Bahçeli bir televizyon yayınında karşı karşıya gelip, genel başkan seçildiklerinde iktidar partisinin Türkiye için tehlikeli gördükleri icraatlarına karşı nasıl mücadele edeceklerini niye tartışmazlar? Belki, kardeşim; ABD’deki başkanlık seçimi, burada yapılacak olan ise bir partiye genel başkan seçimi, ne alaka diyenleriniz olabilir. Biz de deriz ki, kardeşim, bir televizyon için önemli olan seyirci ilgisidir. Biz eminiz ki Koray Bey’le Devlet Bey’in karşı karşıya gelecekleri bir yayın BDP’lisinden AKP’lisine, MHP’lisinden CHP’lisine bütün milleti ekrana kilitler. Ve yine eminim ki bütün televizyon kanalları böyle bir programın kendilerinde yapılması için yarışa girerler... Milletin ilgi göstermesi demek, bu seçimin sadece MHP’ye genel başkanlık seçimi ile sınırlı olmaması demek değildir de nedir?
O zaman da şöyle bir itiraz olabilir:
MHP Genel Başkanı’nı BDP’liler, AKP’liler, CHP’liler ve hatta MHP’liler değil, “delegeler” seçecek; o zaman bu programdan ne gibi bir fayda umulabilir?
Biz de deriz ki, “Delege”nin amacı partisini iktidar yapmak değil midir?
Elbette öyledir.
Şayet bir delege beni partimin iktidarı değil, taraf olduğum kişinin genel başkan olması ilgilendiriyor diyorsa o delege MHP gibi bir partide bırakınız delege olmayı üye olmayı bile hak etmiyor demektir. Ülkesi ateş çemberinden geçer, parçalanmanın eşiğine gelmiş bulunurken, bir delege hâlâ “adamcılık” yapıyorsa o delegenin şahıs sevgisi devlet ve vatan sevgisinin önüne geçmiş olur. Böyle düşünen ve davranan kadrolardan kime ne fayda gelir?
Biz, bütün kalbimizle MHP’de böyle düşünen bir delegenin olduğuna inanmadığımızı vurgulamak istiyoruz.
Koray Bey, Genel Başkan olduğunda neler yapacağını şehir şehir dolaşarak ve her imkânı değerlendirerek televizyon ekranlarında delegeler, MHP tabanı ve bütün Türkiye ile paylaşıyor; insanlar Koray Bey’in Genel Başkanlığındaki bir MHP’yi az çok hayal etmeye başladı ve Türkiye’yi bir heyecan dalgası sardı. Lâkin Devlet Bey yeniden seçildiğinde ne yapacak, bunu kimse bilmiyor? Ne grup toplantılarında, ne açılış için davet edilip konuşma imkânı verildiği MHP’li belediyelerin organizasyonlarında en ufak bir ipucu veriyor. O zaman Devlet Bey’in yeniden genel başkan seçilmesi durumunda kendini tekrarlayacağı kanaati pekişiyor ve bu MHP tabanını ve Türkiye’nin bütünlüğü için gözyaşı döken, vicdanı sızlayanları tedirgin ediyor. Kendini tekrarlayacak bir Devlet Bey ve Devlet Bey başkanlığında kendini tekrarlayacak bir MHP, AKP’nin stepnesi bir MHP olacaktır. Stepnelikten vazgeçse bile asla ne iktidar ne ana muhalefet alternatifi olamayacak demektir.
Yok, şayet Devlet Bey, artık kendimi tekrarlamayacağım, en kritik anlarında AKP’nin damarına kan zerk etmeyeceğim diyorsa, bunu Koray Aydın’la bir canlı yayında tartışmalı, niçin yeniden aday olduğunu ve MHP’yi nasıl iktidara taşıyacağını ve Koray Bey’e niçin itiraz ettiğini açıklamalı; Koray Bey de Devlet Bey varken niye aday olduğunu ve MHP’yi bu atıl durumdan nasıl kurtaracağını, Devlet Bey’in yapamadığı hangi şeyleri daha iyi yapacağını anlatmalıdır.
Böyle bir program sonrası kamuoyu ya Devlet Bey ya Koray Bey lehine bir ağırlık koyacaktır. Delege de kamuoyunun koyacağı bu ağırlık istikametinde oyunu kullandığında şahsî çıkarının değil, vicdanının ve Türk milletinin sesini dinlediğini ortaya koyacak, o zaman da gelecek nesiller kendisini minnet ve rahmetle anacak, Allah (c.c.) da kendilerinden razı olacaktır...
Aksi halde “particilik” ve “adamcılık” oynanmış olacak, makûs talih tecelli edince başın taşa vurulması hiçbir işe yaramayacaktır...
