Öğretmen baba ve mimar annenin Mustafa Mert adı verilen ilk bebekleri 14 Mart Tıp Bayramı''nda dünyaya geldi.
Bebeğe "konjenital diyafram hernisi" adı verilen, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasında yırtık tanısı konuldu.
Medova Hastanesi Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı Prof. Dr. Engin Günel tarafından iki günlükken ameliyat edilen 1 kilo 800 gram ağırlığındaki bebek, doğumdan 25 gün sonra taburcu edildi.
ÖNCE HAYATTA TUTULDU, SONRA OPERASYON YAPILDI
Prof. Dr. Engin Günel, AA muhabirine, hastanın kendisine iletildiğinde operasyon için hemen hazırlıklara başladıklarını söyledi.
Anne karnında oluşan bir bozuklukla diyaframında yırtıkla dünyaya gelen bebeğin bağırsaklarının sol göğüs kafesinde olduğunu belirten Günel, şöyle konuştu:
"Bu bebekte sol tarafta akciğer gelişiminin engellendiği yani akciğer hipoplazisi gelişti. Bu hastalarda doğduktan sonra ciddi solunum sıkıntısı olduğu için öncelikle hayatta kalması gerekiyor. Solunum cihazına bağlanarak solunuma adapte olması ve solunum makinesinde uygun oksijen değerlerine gelinceye kadar solutulması gerekiyor. Stabilleşme döneminde de cerrahisinin yapılması gerekiyor. Bebeğin karnını açarak boşluktan çıkan organları karın boşluğuna çekip, yerlerine yerleştirdik. Ardından da diyaframda var olan yırtığı diktik."
SOLUNUM TEK CİĞERDE KALDIĞI İÇİN ÖZEL OLARAK AMELİYATA HAZIRLANDI
Hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Rahmi Örs, bebeklerde erken doğuma bağlı nedenlerle solunum sıkıntısı olabileceğini dile getirdi.
Bebekteki farklı durumu doğumdan hemen sonra fark ettiklerini anlatan Örs, şöyle konuştu:
"Solunum sıkıntısı nedeniyle değerlendirdiğimiz ilk dakikalardan itibaren bebeğin bağırsaklarının akciğerinde sol tarafta olduğunu gördük ve bütün planlamayı bundan sonra tamamen bu şekilde yönlendirdik. Bebeğin solunum sıkıntısının nedeni anne karnında akciğerinin içinde bir taraftan tamamen bağırsaklarının geçmiş olmasıydı. Solunum tek ciğerde kaldığı için özel bir yöntemle stabil olarak ameliyata hazırlandı. Bebeğin göğüs kafesinde bağırsakları olduğu için akciğeri gelişmedi. Kademeli olarak oksijen cihazından ayırdık. Beslemeye başladık. Şu an 2 bin 100 grama ulaştı. Beslenmesi iyi, oksijen ihtiyacı kalmadı. Ameliyat olan taraftaki akciğerler tamamen gelişmiş değil ama vücudun ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde şu anda çalışıyor."
ANNE VE BABA KÖTÜ GÜNLERİN GERİDE KALMASININ MUTLULUĞUNU YAŞIYOR
Hamileliğinin 34''üncü haftasında bebeğini dünyaya getiren anne Seda Çivi, erken doğum nedeniyle kuvöze alınan oğlunun yapılan muayenesi sonrası rahatsızlığı öğrendiklerini kaydetti.
Ameliyattan sonra bebeklerinin hızla toparlandığını aktaran Çivi, "Bol bol dua ettik. Her gün hastane ve ev arasında yorulduk belki ama sonunun güzel olacağını bildiğimiz için buna değdi." dedi.
Baba Hacı Çivi de sezaryenin etkisiyle eşinin haberi olmadan hastalığı anlamak ve eşine anlatmak durumunda kaldığını belirterek, "Ne olduğunu da tam anlayamadım. Doğumun hemen ardından böyle bir şeyle karşılaştık. Eşimle paylaşmam gerekiyordu. Tehlikeli bir hastalık olarak görülüyor ama o günleri tekrar hatırlamak istemiyoruz. Tıp Bayramı''nda doğması da bizim için bir şanstı, inşallah hayatı boyunca da böyle şanslı olur." ifadelerini kullandı.