Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Konuşma geninin keşfedilmesi

"Dinden Bağımsız Düşünmek" başlıklı yazım çok iyi anlaşılmadı ve bazı tartışmalara yol açtı. Bu yazıda, hem son yılların önemli bir keşfini anlatacağım, hem de "dinden bağımsız düşünme" konusunda bir örnek vermiş olacağım.

                Konu, Dil Araştırmaları dergisinin 2017 Güz (21.) sayısında dil bilimci Caner Kerimoğlu'nun "Dilin Kökeni Arayışları II: FOXP2 Geni" başlıklı yazısında ayrıntılı olarak ele alınmıştır. İsteyen, dijital ortamda da bulunan dergiye ulaşıp yazıyı okuyabilir. Ben sadece o yazıya dayanarak bir özet yapacağım.

                Tarih 1980'lerin sonu. Yer İngiltere. Doktorlar, Pakistan kökenli bir ailede görülen dil bozukluklarını inceliyorlar. Aynı ailenin üç kuşağından 30'a yakın kişi gözlemleniyor ve bunların yarısında çeşitli konuşma bozuklukları tespit ediliyor. Kekeliyorlar, bazı sesleri çıkaramıyorlar, bazı kelimeleri tanıyamıyorlar, bazı sessizleri düşürüyorlar ve sınırlı sayıda kelime kullanabiliyorlar.

                1990'ların sonuna doğru suçlu bulundu. Suçlu, 7 numaralı kromozomda bulunan FOXP2 geniydi. Pakistanlı ailede bu gende bir bozukluk vardı ve bozukluk nesilden nesile aktarılıyordu. Üstelik 2000'lerin başında yine konuşma bozukluğu yaşayan bir başka çocukta da aynı gende bir hasar tespit edilmişti.

                İnsanlardaki bütün genlerin, biri anneden, biri babadan gelen iki kopyası bulunmaktadır. Hem Pakistanlı aile fertlerinde hem diğer çocukta FOXP2 geninin bir kopyası mutasyona uğramıştı ve bu mutasyon beyin gelişiminde ciddi bir hasara yol açmıştı.

                Bilim adamları heyecanlanmışlardı. FOXP2'deki bir mutasyon konuşma bozukluklarına yol açtığına göre bu gen, konuşmanın ortaya çıkmasında da rol sahibi olmalıydı. FOXP2 geni başka canlılarda da vardı. Ancak insandaki biraz farklıydı. Hemen karşılaştırmalar başladı. İnsanlardaki FOXP2 geni, farelerdekinden 3 yerde farklıydı. Şempanze ve bonobolardan ise iki yerde farklılık gösteriyordu. İnsanın FOXP2 genindeki farklılığı yaratan mutasyon ise son 200.000 yıl içinde gerçekleşmişti. Bu da homo sapiens denilen modern insanın ortaya çıkış tarihiyle örtüşüyordu. Demek ki bu gende son 200.000 yılda gerçekleşen mutasyon sayesinde konuşma ortaya çıkmış ve modern insan doğmuştu. 

                Elbette araştırmalar bitmiş değil. Farklı görüş ve hipotezlerle araştırmalar bütün hızıyla devam ediyor. Genetikçiler, dil bilimciler, antropologlar, fosil bilimciler, hayvan dilleri üzerinde çalışanlar, laboratuvar, simülasyon ve saha araştırmalarıyla bilinmeyenleri bulmaya ve çözmeye çalışıyorlar. F. Vargha-Khadem, W. Enard, S. Fischer, J. Zhang, I. Teramitsu, M. C. Corballis ve daha niceleri.

                Caner Kerimoğlu, "Bilim dünyasını sarsan ve keşfinin üzerinden 15 yıldan fazla bir süre geçen" bu genle ilgili olarak "Basit bir Google araştırmasında bile 270 binden fazla sayfa listelenirken bunlar içinde Türkçe ve bilimsel ölçülerle yazılmış bir metin -gazete haberleri dışında- yoktur." diyor.

                "Onlar aya, biz yaya" deyişi bir zamanlar çok yaygındı. Bir de daha eski bir sözümüz vardı: "Benim oğlum Binâ okur / Döner döner yine okur."  Ben ikisini birleştirerek şöyle bir deyiş oluşturdum: Onlar bakar gen'e / Biz hû çekeriz döne döne.

                Yukarıdaki konu üzerinde yüzlerce bilim adamı çalışıyor. Hiçbirinin aklından "Bu konuda acaba kutsal kitabımız ne diyor? Acaba günaha girer miyim?" diye bir düşünce geçmiyor. "Dinden bağımsız düşünmek" işte budur.      

Yazarın Diğer Yazıları