Başbakan Erdoğan zaman zaman kamu bankalarının görev zararlarından söz ediyor. Bunun en büyük sorumlusu olarak da AKP’den önceki iktidarı, yâni merhum Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki üç buçuk yıllık DSP-MHP-ANAP Koalisyonu’nu suçluyor.
Erdoğan, 24 Haziran 2014 Salı günü partisinin TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada da suçlamasını sürdürdü. “Görev zararı adı altında bu ülkede sıkıntıların en önemli sebebi siz oldunuz. Ziraat Bankası’nı batırdınız, Halk Bankası’nı batırdınız, Vakıfbank’ı kapatılır hâle getirdiniz” dedi.
Oysa bu doğru değil... Bir Başbakan için “Yalan söylüyor” demeyi içime sindiremiyorum... Zira biz, “yalan” söylediği çok açık olan birine bile doğrudan “Yalan söylüyor” demek yerine, “Hilaf-ı hakikat beyanda bulunuyor” ya da “Gerçek dışı açıklama yapıyor” diyen bir kuşaktan geliyoruz.
Peki, kamu bankalarının görev zararları yok muydu? Vardı... Vardı ama, Tayyip Erdoğan’ın, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye vurmak adına zaman zaman diline doladığı Ecevit Hükümeti, bunu “yaratan” değil, tam tersine, buna “son veren” bir hükümet oldu.
Ecevit Hükümeti, iş başına gelir gelmez hemen bankacılıkla ilgili düzenlemeler yaptı. İlk olarak, 23 Haziran 1999 tarihinde 4389 Sayılı Bankalar Kanunu’nu çıkardı. Bu kanunla, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nu kurdu. Bununla kalmadı; 25 Kasım 2000 tarihinde çıkardığı kanunla da kamu bankalarının görev zararlarına son verdi.
Ecevit Hükümeti, 2001 ve 2002’de de bankacılıkla ilgili düzenlemeler yaptı. 2001’de 4651 Sayılı Kanun’la Merkez Bankası’nı bağımsızlaştırdı. Siyasal iktidarların Merkez Bankası üzerindeki baskısına son verdi. (Tayyip Bey, işte bu kanun yüzden Merkez Bankası Başkanı’na sık sık çatıyor.) 31 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4743 Sayılı Kanun’la da ilâve düzenlemeler getirdi.
Konumuz, kamu bankalarının görev zararları olduğuna göre tekrar buna dönelim... DSP’nin “Sessiz Devrim” adlı kitabının 23. ve 24. sayfalarında bu konuda şu ifadeler yer alıyor:
“25 Kasım 2000 tarihinde Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası Hakkındaki Kanun ile, anılan bankaların çağdaş bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını sağlayacak biçimde yeniden yapılandırılmaları sağlanmıştır.
Bu bankaların hisse satışlarına ilişkin düzenlemelerin ve hisselerin tamamına kadarının özel hukuk hükümlerine tâbi gerçek ve tüzel kişilere satışının gerçekleştirilmesi, görev zararı alacaklarının tasfiyesi, bankalara çeşitli kanun ve kararnamelerle verilen görevlerin yürürlükten kaldırılması ve yeniden yapılandırma döneminde bedeli önceden ödenmeden görev verilmemesi hususları düzenlenmiştir.
Özetle kamu bankalarının görev zararlarına son verilmiş; siyasal iktidarların yandaşlarını ucuz ve geri dönmeyen kredilerle beslemeleri kesin olarak önlenmiştir. Bu Ecevit Hükümeti’nin gerçekleştirdiği en büyük ‘Sessiz Devrim’lerden biridir.”
Evet, DSP-MHP-ANAP Koalisyonu, kamu bankalarının görev zararlarına son verdi ama, Tayyip Erdoğan dönemine gelince iş yeniden tersine döndü.