25-28 Nisan 2016 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri'nin ekonomi başkenti Dubai'de düzenlenen 23. ATM - Arabian Travel Market adındaki uluslararası turizm fuarı, dünya çapında WTM London ve ITB Berlin fuarlarından sonra en önemli 7 fuar arasında yer almaktadır. Uluslararası turizm endüstrisinin incoming (gelişler) ayağı, ülke ekonomilerinin vazgeçilmez faaliyet alanlarından birini teşkil etmektedir. Bu endüstrinin makroekonomiye etkileri;
- Öncelikle büyümeyi destekler,
- Dış ticaret açıklarının kapatılmasında son derece önemli bir enstrüman konumundadır,
- Gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak toplam istihdam için vazgeçilmez bir öneme sahip olması hasebiyle tüm dünyada kamunun öncelikli ilgi alanı içinde yer almaktadır. Bu itibarla turizm sektörünün tüm birimleri tarafından mikro ekonomi yönünden çalışmalar yapılmaktadır.
Bu önemine binaen Uluslararası ATM fuarına Türkiye'nin de içinde bulunduğu 89 ülke kamu nezdinde temsil edilmesinin yanı sıra, bu ülkelere ait toplam 2900 profesyonel katılımcı stant alarak yer almıştır. Söz konusu fuarda hemen hemen kendi imkanları ile dünyanın her tarafından alıcı sıfatıyla ziyaretçi olarak gelen 36.000 kişiye B2B görüşmeler yapma imkanı sağlanmıştır. Ayrıca fuarda 2.75 Milyon Dolar bandında turizm şirketleri arasında ticari anlaşmaların yapıldığı da ileri sürülmektedir.
Bu rakamlar incelendiğinde ATM gibi uluslararası turizm fuarlarının kimliği ve sahip olduğu kriterler dikkate alındığında ulusal bazda düzenlenen diğer fuarlar ile arasındaki fark açıkça görülmektedir. Bu cümleden hareketle Türkiye'de halen uluslararası kimliğe sahip bir turizm fuarı yapılamamaktadır. Her türlü turizm özelliklerine sahip, efsane şehir, güzelim İstanbul bir Dubai olamaz mı?
Türkiye, ATM fuar alanında 2000 metrekare büyüklüğünde bir yer ile temsil edilmiştir. 700 metrekaresi Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü himayesinde eşit ebatlarda stantlarda turizm sektörünün 28 birimi yer almıştır. Geri kalan 1300 metrekarelik alanda ise farklı ebatlarda stantlarla turizm sektörün 34 kuruluşunun yanı sıra Ortadoğu ülkelerinden turist alan vilayetler ve kalkınma ajansları tarafından kullanılmıştır.
Fuar girişinde Turizm Bakanlığı'nın organizasyonunda sergilenen bazı destinasyonlarla ilgili dev tanıtım panoları ve THY'nin fuar boyunca kocaman ekranlarda yansıtılan ilgi çekici sunumlar takdire şayandır.
Dünya Turizm Örgütü verilerine bakıldığında 2000'de dünyada seyahat eden turist sayısının 690 Milyon olduğu bu sayının 2015'de 1 Milyar 184 Milyona ulaştığı görülmektedir. 2020'de bu rakamların 1 Milyar 560 Milyon kişi ve 1 Trilyon 750 Milyar Dolar gelire ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu rakamlara bakıldığında ekonomik sıkıntılar ve siyasi krizlere rağmen dünya genelinde seyahatin sürekli artış gösterdiği anlaşılmaktadır.
Bu gelişim trendi içerisinde bazı ülkelerde yıllar itibariyle aldığı payın azalmasına karşılık diğerlerinde artma eğilimi içine girmesi doğaldır. Başka bir ifadeyle ülkeler arasında daha fazla turist ve döviz geliri elde etmek için rekabet yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Türkiye açısından ATM'nin başarılı geçmesiyle birlikte bu çabaları engellemek için özellikle fuar bitimine 1 gün kala küresel güçlerin yönlendirmesiyle Bursa'da Ulucami yakınlarında vuku bulan intihar saldırısının ana hedefinin turizm olmasının yanı sıra bazı müttefik ülkelerin de terörle ilgili önceden uyarı yapması ve açıklamaları da düşündürücüdür.
Özellikle tarihi ve turistik değeri olan mekanlar güvenlik güçlerince koruma altına alınmalı, vatandaşlar uyanık olmalı, günlük hayata ve tanıtıma yılmadan devam edilmelidir.
Diğer taraftan Turizm Bakanlığının STK temsilcileriyle Türkiye'ye fazla turist getiren seyahat acenteleriyle koordineli bir şekilde uluslararası fuarlara katılımda işbirliği yapmasında yarar görmekteyiz.