İstanbul'da yerleşik Türkmeneli Stratejik Araştırma ve Düşünce Merkezi'nin 24-26 Temmuz 2015 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlediği Irak Dışındaki Türkmenler Çalıştayı, çeşitli Avrupa ülkeleri, Irak ve Türkiye'den 80 şahsiyetin katılımları ile yapıldı. Katılımcılar Irak'tan eski ve yeni bakanlar, milletvekilleri, il meclisi üyeleri, siyasi parti başkanları, Avrupa ve Türkiye'den sivil toplum örgütleri başkan veya temsilcileri ile bazı Türkmen şahsiyetlerinden oluştu.
Toplantıda, Türkmenlerin halen içinde bulundukları durum çeşitli yönleri ile tartışıldı, Irak dışında faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri, karşılaştıkları sorunlar dile getirildi, Türkmen meselesinin uluslararası platformlara taşınabilmesi için yapılması gerekli olan çalışmalar etraflıca görüşüldü. Ayrıca IŞİD saldırıları nedeniyle göçe zorlanan Türkmenlerin durumları, göç edenlerin yerlerine dönmeleri veya gittikleri yerlerde yaşamlarını devam ettirebilmeleri için alınması gerekli önlemler üzerinde detaylı olarak duruldu. Türkmenlerin geleceği ve izlenmesi gereken yol haritası ile birlikte Türkmen davasının hem Irak'ın içinde ve hem de dışında lobi faaliyetlerinde bulunularak tanıtılmasının yanı sıra, söylem birliği gibi projelerin hazırlanması için katılımcılardan oluşan 11 kişilik bir komisyon seçildi.
İstanbul çalıştayında seçilen komisyon üyelerinden Irak İnsan Hakları eski Bakanı Muhammed Mehdi Bayat, Milletvekili Hasan Turan, Milletvekili Nehle El Hubabı, Ulusal Reform Gurubu Kerkük Sorumlusu Ammar Kahya, Türkmen Kurtuluş Kurumu Başkanı Dr. Ali Akram Bayat ve Türkmeneli Stratejik Araştırma ve Düşünce Merkezi Başkanı sıfatıyla ben Cüneyt Mengü 15-16 Eylül 2015 tarihinde çalıştayın sonuç bildirisinde yer alan tavsiye mahiyetindeki kararları görüşmek amacıyla Bağdat'ta bir araya geldik. İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı, eski milletvekili Jale Neftçi ve Hak Partisi Bşk. Yrd. Sami Kolsuz geçerli mazeretlerini beyan ederek katılamadı.
Önyargılar son bulmalı
Bağdat toplantısında, İstanbul çalıştay komisyon üye sayısının genişletilerek artırılması, Kerkük ve diğer Türkmen bölgeleri ile ilgili dosyaların incelenmesi, göçmenlerin durumu ile ilgili kısa ve uzun vadeli çözümlerin analiz edilmesi, Türkmenlerin Irak'taki nüfusları oranında hükümette ve diğer resmi kurum ve kuruluşlarda yer almaları ve göçmenler için toplu konut yapılması gibi konular masaya yatırıldı ve görüş birliğine varıldı.
Komisyonun görevi ve yetkisi hakkında ortaya konan ön yargılı tutumlar ve yanlış algılamalar, ister bilerek ister bilmeyerek, gerek bazı çevrelerce ve gerekse de bazı çalıştay katılımcıları tarafından ileri sürülen ifadelerden anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere çalıştayın bitiminde belirtildiği gibi seçilen komisyonun ne temsil ne de yürütme yetkisine sahip olmadığı hususu sonuç bildirisinde de sarahaten yer almıştı.
Komisyonun daha aktif hale gelmesi ve işlerlik kazanması ve kısmen temsil yetkisine sahip olabilmesi için ancak ve ancak komisyona Irak Türkmen Cephesi başkanı başta olmak üzere sahada fiilen faaliyet gösteren ve siyasi mahfillerde ağırlığı ve nüfuzu olan şahsiyetlerin de katılması ile mümkün olabilir. Ancak üzülerek söylemek gerekirse bugünkü şartlar altında bu durumun ihtimal dahilinde olmadığı gözlenmiştir. Bunun en önemli nedenleri arasında gerek farklı mezheplere bağlı ve gerekse de ayrı milli görüşlere sahip kişilerden oluşan siyasetçilerin Türkmen davasında asgari müştereklerde birleşemedikleri hususu özellikle bu son Bağdat toplantısında görülmüştür. Türkmenlerin genel durumları incelendiğinde, Irak'ta etnik köken yönünden 3. unsur olmalarına rağmen siyasal haklarından mahrum kaldıkları ve gerekli olan temsil hakkını alamadıkları, Türkmen bölgelerinin sürekli saldırılara maruz kalmaları, yerinden ve yurdundan göçe zorlanmaları neticesinde sefalet içerisinde yaşamlarını idame ettirmeye çalışmaları gibi hususlar göz önüne alındığında bu durumun Türkmenler arasında söylem birliğinin olmamasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu husus hem çalıştayın hem de komisyonun öncelikle hedeflerinden birisini teşkil etmektedir.
İstanbul çalıştayının önemli gündem maddeleri arasında yer alan Avrupa'daki Türkmen derneklerinin bir federasyon çatısı altında birleşmeleri konusundaki çalışmalarının hız kazanması sevindiricidir. Öte yandan Kerkük ve Tuzhurmatu arasında göçmenler için daha önce birkaç kez tarafımızdan gündeme getirilen toplu konutun yapılması önerisi bu toplantıda da detaylıca tartışılmış ve en kısa zamanda hayata geçirilmesi için gerekli adımların atılması da ayrıca sevindiricidir. Bu bağlamda bazı sivil toplum örgütleri bir araya gelerek amaca yönelik bir konsorsiyumun ihdas edilmesi uygun görülmüştür. Netice itibarıyla yararlı çalışmalar yapılsa da Türkmen toplumunun ihtiyacı olan ana konuların çözümü için "asgari müştereklerde birleşilmedikçe" sorunlar devam edecektir.