KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü (23 Kasım 2014)

KONUK KALEM / Dr. Cüneyt Mengü (23 Kasım 2014)

Türkmen Meclisi ve Özerk Bölge

Yıllardır atıl durumda olan ve ITC dâhil tüm Türkmen parti ve STK’lar üzerinde etkinliğini kaybeden Irak Turkmen Meclisinin yeniden yapılanması ve Türkmen meselesinin uluslararası platforma taşınması için uzun zamandan beri yazılıp çizilmektedir. Bu bağlamda konu ile ilgili olarak zaman zaman Türkmen siyaseti ile ilgilenenlerle yapılan görüşmelerde çeşitli gerekçeler ve bahaneler öne sürülerek olumlu herhangi bir sonuç alınamamıştır. Tabiidir ki Türkmen meseleleri ile ilgili olarak Türkmenlerin kendi iradeleri ile tüm Türkmen bölge temsilcilerinin bir arada toplanmaları konusunda finans meselesi engel teşkil etmektedir. Bu ve diğer unsurları dikkate alan İstanbul’da yerleşik Türkmeneli Araştırma ve Düşünce Merkezi, sözü edilen Türkmen meclisinin ve öncelikli stratejik meselelerin görüşülmesi için ilk defa yeni bir yaklaşımla hiçbir kimseden yardım talep etmeden kendi irademizle 17-20 Ekim 2104 tarihlerinde yapmayı planladığı Genişletilmiş Türkmen Kurultay’ı projesini gündeme getirmiştir.
Kurultay projesi, daha önceki yazılarımızda belirtilen nedenlerden dolayı, ileri bir tarihe ertelenmesi Türkmen davasına gönül veren pek çok arkadaşların üzülmelerine neden olmasına rağmen birçok gelişmelere ve çalışmalara vesile olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Düşünülen Kurultay Projesi Türkmen meselesini bir bütün olarak ele almış ve konsensüs prensibi doğrultusunda geçici meclisin kurulması ve diğer stratejik konuların detaylı bir şekilde ele alınması öngörülmüştü. Ancak Kurultay Projesi yerine başlatılan çalışmalar Türkmenlerin ihtiyacı olan meseleleri iki aşamaya bölerek ilki;Kerkük’te Türkmen Meclisinin yeniden yapılanması, ikincisi ise stratejik diğer meseleleri görüşmek amacıyla Bağdat’ta yapılacak ’Buluşma’adı altında toplantıdır.
Fikir fikirden üstün olabilir, ancak önyargıya kapılmadan gerekli muhakemeyi de devamettirmeliyiz. Sözü edilen bu çalışmaların, bazılarına göre bir yarış gibi görünse de, neticesinde başarıyla sonuçlanan herhangi bir çalışmadan şahıslar değil Türkmen toplumu kazançlı çıkacaktır.
Konumuza gelince çok fazla detaya girmeden Kerkük’te Türkmen Meclisi’nin yeniden kurulması ile ilgili yapılan toplantılar birçok yazar tarafından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Kimisi uygulamanın teknik yönden yanlış olduğunu, kriterlerin doğru dürüst saptanmadığı, katılım sağlamadan uzaktan kumanda edilen ve tüm Türkmenleri temsil etmediği gibi dile getirilen detaylara girmeden tek bir husus üzerinde durmayı uygun görmekteyim. Bir defa ne ITC Başkanının nede bir başkasının gizli kapılar arkasında atama yoluyla kuracağı meclisin meşruiyeti kesinlikle tartışılır. Çalışmaların ikinci bölümü olan Bağdat’ta yapılacak toplantı hakkında şimdiden fikir beyan etmek ise yanlış olacaktır. Irak’ta çeşitli alanlarda gün geçtikçe farklı gelişmelere tanık olmaktayız. Biz Türkmenlerin ise; hala atıl durumda olan meclisini kurmaktan aciz olduğu ve durumun vahameti hakkında farklı ifadelerin kullanılması da yanlış olabilir. Ancak şu ana kadar ne meclis kuruldu ne de göçmenlerin durumu hakkında net çözümlere ulaşıldı. Türkmenlerin güvenlik meseleleri ve özel bölge konuları gibi askıda olan meseleler gibi konularla ilgili çalışmaların eksikliği de ITC’nin dağınık durumda olmasından kaynaklanmaktadır. Hâlihazırda IŞİD’e karşı ABD denetiminde kurulacak silahlı güç içinde Türkmenlerin yeri var mıdır?
Acil cevap bekleyen bu sorular için bilinen ’Atı alan Üsküdar’ı geçtiği’atasözü her şeyi tam ifade etmektedir. Bu noktadan hareketle bu yazının giriş kısmındaki Türkmen meselesinin uluslararası platforma taşınması konusu ile ilgili olarak acilen harekete geçilmesinde yarar vardır. Bilindiği üzere BM’ye bağlı OHCHR ve UNAMI kuruluşlar tarafından 15 Haziran- 5 Temmuz ve 18 Ağustos tarihinde müştereken hazırlanan raporlara göre; sivillerin korunması ve özellikle Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin koruma altına alınması için uluslararası gücün temini ve Türkmenlerin en fazla ihtiyaçları olan kendilerine bağlı silahlı bir gücün oluşturulması imkânını da sağlamaktadır. Bu durum karşısında Türkmeneli Araştırma ve Düşünce Merkezi, ITC’den bir üst düzey temsilci olmak üzere Türkmen STK veya partilerden oluşacak bir heyet ile Washington’da gerekli görüşmeleri yapmak için çalışmaları başlatmıştır.