Uluslararası turizm endüstrisi, ekonomik yaşam için vazgeçilmez öncelikli faaliyet alanlarından birisini teşkil etmektedir. Bu endüstrisinin makro ekonomiye etkileri 3 başlık altında toplanabilir.
* Büyümeyi desteklemektedir.
* Dış ticaret açıklarının kapatılmasında önemli bir ekonomik enstrüman konumundadır.
* İstihdam konusunda gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak vazgeçilemez bir öneme sahiptir.
Geçmiş 14 yıllık dönemde uluslararası turizm hareketleri ile doğru bir artış trendine sahip olan ülkemiz, dünya turizm iş bölümünde mukayeseli bir üstünlüğe sahip olması ve bunun her geçen gün artış göstermesi ile yerini sağlamlaştırmaktadır. Bu gelişim trendi içinde Türkiye’nin uluslararası turizm endüstrisinde yıllar itibari ile dünya sıralaması içerisinde 2000 yılında 17. sıradayken giderek büyüme göstermesi ile 2011’den itibaren büyük bir sıçrama kaydederek günümüze kadar yerini 6. sırada korumaktadır.
Ülkemizin turizm sektörü ile ilgilenen ister resmi, ister gayri resmi kurum ve kuruluşlar tarafından Türkiye’nin 2023 turizm hedefiyle ilgili olarak öngördükleri 50 Milyon turist ve gelir yönünde de 50 Milyar doların Dünya Turizm Örgütünce aynı yıl için öngördüğü 1.7 Milyar seyahat edecek turist sayısıyla bağdaşmadığını tarafımızca 2006 yılında yapılan bilimsel öngörü analizi çalışmasında tespit edilmiştir. Bu husus; birkaç yıl önce tarafımızca gündeme getirilmiş olup konunun ehemmiyeti açısından bugünlerde de ikinci kez sektör temsilcileri tarafından tartışılmasının yararlı olacağı kanısındayım. Bu itibarla; 2023 için 50 Milyon turist hedefi üzerinde ısrarla durulması dünya toplamında en fazla turist çeken ülkeler arasında bugün 6. sırada yer alan Türkiye 2023’te 15. Sıraya bile giremeyebilir. Tarafımızca oluşturulan öngörü analizi projeksiyonu kapsamında;
* İstatistikler olarak anlamlı ve geçerli bir tekli regresyon uygulamasının kurulması,
* Kurulan modele göre bağımsız değişkene (Türkiye hariç dünyada uluslararası ziyaretçi girişleri yekûnu) verilecek değerlere göre bağımlı değişkenin (ülkemize yurt dışından yapılan girişler) alacağı değerin nokta tahminiyle elde edilmesi,
* Kurulan modele göre aralık tahmini yapmak suretiyle bağımsız değişkene (Türkiye hariç dünyada uluslararası ziyaretçi girişleri toplamı) verilecek değerlere göre bağımlı değişkenin (ülkemize yurt dışından yapılan girişler)alacağı % 95 güven sınırındaki ( % 5 hata payıyla) en düşük (kötümser) ve en yüksek (iyimser) değerleri tespit edilmiştir.
Öngörü analiz sonuçlarının ülkemiz için 2020-2023 yılları arası beklenen ziyaretçi girişi sayısının kötümser olarak 65,5 Milyon, olağan ise 85,5 Milyon, iyimser olarak 115 Milyon kişi ve 75-115 Milyar dolar civarında gelir elde edileceği ihtimal dâhilindedir. Netice itibari ile dünya sıralamalarında ilk 10 ülke arasında kalabilmemiz için hedeflenen 50 Milyon turistin yeterli olmadığı, 80 Milyon turist ve 100 Milyar dolar turizm geliri olarak hedefin sektör temsilcileri tarafından incelemeye alınmasının gerekli olduğu kanısındayım.
Türk turizminin 2023 yılı hedeflerinin yol haritası içerisinde başta ülkemizin tüm turistik destinasyonları için inovatif çalışmalar dikkate alınarak ve konaklama kapasitesinin arz talep dengesine göre planlanmasının yanı sıra acil tedbirler arasında mutlaka İstanbul’da 3.havalimanının devreye girmesi, İstanbul’un trafik sorunu ile önemli arterlerdeki Suriyeli mülteci probleminin çözümlenmesinden sonra dünyanın turizm markası olarak anılan güzelim İstanbul’daki turizm hareketlerinin önünü kimse engelleyemez.
Sonuç itibariyle; uluslararası turizm endüstrisinin global açıdan turistik çıkışları devam edecek ve bu çıkışlardan da ülkemizin ciddi bir pay alması kaçınılmazdır.