1992 yılında Kuzey Irak’ta ihdas edilen güvenli bölgede, başta alan hâkimiyeti olmak üzere Habur sınır kapısından elde edilen gelirlerin nasıl paylaşılacağı hususunda Barzani (KDP) ile Talabani (KYB) arasında meydana gelen ihtilafların artarak zirveye tırmanması sonucunda, iki taraf arasında silahlı çatışmalar meydana gelmiştir.
Irak ordusu, Barzani’nin talebi üzerine, 31 Ağustos 1996 ’da 36. paraleli aşarak yaptığı büyük bir operasyon sonucu Erbil’e girmiştir. Şehir ABD, İngiltere ve Fransa’nın güvenliği altında olmasına rağmen bu ülkeler söz konusu saldırıya seyirci kalmışlardır.
Saddam’ın askeri birlikleri Erbil’e girdiğinde CIA elamanlarının büyük bölümü şehri çoktan terk etmişlerdi. Bu arada Erbil’de Irak muhalif grupları arasında yer alan Irak Türkmen Cephesi’nin bütün binaları tahrip edildi ve önde gelen yöneticilerinin bir bölümü evlerinden, diğer bir kısmı ise çağrıldıkları bir toplantıdan sonra Bağdat’a götürülüp katledildiler ve cesetleri bile ailelerine teslim edilmedi. ITC örgütlerinin tamamen bozguna uğraması sonucunda Erbil’de yaşayan Türkmenler, geleceğe korku ve endişe içerisinde bakmaya başladılar.
ITC’nin yeniden yapılanması amacıyla şahsıma yapılan talepler üzerine 5 Temmuz 1997 tarihinde İstanbul’da Emperyal otelinde 6 kuruluşun ve 15 Türkmen siyasetçinin katılımıyla bir toplantı yapılmış ve 1. Türkmen Kurultayı’nın temeli atılmıştır. Daha sonra 4 Ekim 1997’de gerçekleşen 1.Türkmen Kurultayı’nda ITC’nin Başkanı, tüzüğü ve 30 kişilik Türkmen şurası karara bağlanmıştır.
Daha sonra iki Kürt partisinin katılımıyla 1998 senesinde imzalanan Washington antlaşması ile Ankara mutabakatı devre dışı kalmıştır. Böylece Türkmenler üzerinde farklı oyunlar da planlı bir şekilde başlamıştır.
20 Kasım 2000 tarihinde yapılan 2. Kurultayın ana hedefi ise; yönetimin güçlendirilmesi ve V. Arslan’ın yerine S. Ergeç yeniden başkan seçilmiştir.
ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından 13-15 Eylül 2003 tarihleri arasında 550 delegenin katılımıyla 3.Türkmen Kurultayı yapılmıştır. Türkmen siyasi tarihinde şu ana kadar eşine rastlanmamış en yüksek katılım sağlanmış ve Türkmen siyasi tarihi için de bir dönüm noktasını teşkil etmiştir. F. Abdurrahman Cephe Başkanı, S. Ergeç Meclis Başkanı, 85 delegeden oluşan meclis ve ayrıca 9 ihtisas komisyonu seçilmiştir.
Cephe Başkanı ve Meclis Başkanı arasında bir türlü çözümlenemeyen ihtilafların devam etmesi sonucunda 24 Nisan 2005 tarihinde 4. Kurultay yapılmış S. Ergeç ve yeni Cephe Başkanı seçilmiştir. Kurultay’da delege sayısının düşürülmesi nedeniyle Türkmeneli Partisi ve Türkmen Bağımsız Hareketi’nin ITC’den ayrılmalarının yanısıra Türkmenler üzerinde oynanan yeni senaryolar sonucunda tüm partileri kucaklayan, birlik ve beraberliği sağlayan cephe, kuruluş amacından saptırılıp ayrı bir siyasi parti haline gelmiştir. Sıkıntılar devam etmiş ve ne oldu ise 4. Kurultay’da seçilen Başkan görevini E. Salihi’ye devir etmek zorunda kalmıştır.
4 yıldan fazla bir süredir üç veya dört toplantı dışında bir araya gelemeyen, ITC üzerinde etkinliğini kaybeden ve tamamen atalete uğrayan Türkmen Meclisi’nden herhangi bir sonuç alınamayacağı gibi, alınsa dahi ITC yönetiminin de dağınık durumda olması sebebiyle herhangi bir kararı hayata geçirmekte zorlanacaktır.
Bu durum karşısında bugünkü Türkmen siyasi sürecinin tüm alanlarda düzeltilmesi ve yeniden yapılanması amacıyla, İstanbul’da yerleşik Türkmeneli Araştırma ve Düşünce Merkezi Türkmen siyasi tarihinde ilk defa yeni bir yaklaşımla siyasi, insani, kültürel ve sosyo-ekonomik tüm meselelerimizi kapsayan, hiçbir kimseden yardım talep etmeden kendi irade ve imkanları ile 17 - 20 Ekim 2014 tarihleri arasında yapmayı planladığı Genişletilmiş Türkmen Kurultay’ı projesini duyurmuştur. Bu duyurunun yayınlanması sonrasında Kurultayın yapılmaması için belirli çevrelerin devreye girmesi sonucunda Kurultay ileri bir tarihe ertelenmiştir. Diğer yandan söz konusu Kurultay duyurusunun Kerkük’te Meclis’in yeniden faaliyete geçmesi ve 22-24 Kasım arasında Bağdat’ta buluşma toplantısının yapılmasına vesile olduğu kanaatindeyiz.
Türkmeneli Araştırma Merkezi, Türkmen davasına yararlı olan ve Türkmenlerin bütünlüğünü sağlayan tüm çalışmaların her zaman yanında olduğunu çeşitli münasebetlerde duyurmuş olup bu ve benzer çalışmaların Genişletilmiş Türkmen Kurultayı’nın yapılması ve Ulusal Türkmen Meclisi’nin seçilmesi için de bir aşama olacağı inancındadır.
Kim ne derse desin genişletilmiş Türkmen kurultayı yapılacak, değişim ve yeniden yapılanma kaçınılmazdır.