Kontrollü kriz...
Türkiye'de, rejim değişikliği de dahil bir dünya felakete yol açan 15 Temmuz darbesi, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği gibi "kontrollü" müydü bilemiyoruz; ispatı olacak bilgi, belge, delilleri bekliyoruz.
Lakin Körfez'deki gelişmeler aşikar ki krizin en "kontrollü" hali.
Dünyadaki Amerikan üs bölgelerini gösteren bu harita da delili!
Afganistan, Pakistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Bahreyn, Kuveyt, Katar... Hali hazırda 100 binden fazla askeri var ABD'nin Orta Doğu'da... Bu askerlerin 10 bini, "dışlandığı" iddia edilen Katar'da! Velhasıl Orta Doğu'daki krizin merkezi ve aynı anda da hedefi gösterilen Katar, ABD'nin bölgedeki en büyük üslerinden biri!
Neredeyse tamamı Amerikan ordusunun kontrolündeki hap kadar Katar'ın savaş çıkaramayacağı da, savaşı göze alamayacağı da gün gibi ortada;
Hele ki Sünniliğin ötesinde Vahabiliğin de hakimiyetindeki bir ülke olarak; İran uğruna asla!
Bizzat Amerikan üretimi olan terör gruplarının bir kısmının "son kullanma tarihleri dolmuş". Katar'da yeni dönemi o terör gruplarının "abiliği" görevi verilmiş yönetimle karşılayamayacağı için bir "kukla değişimi" gereği doğmuş. Zemini döşeniyor; olan bu!
---
ABD'ye ne?
Deniz Zeyrek yazdı; 16 Mayıs'ta Washington'da yapılan Trump-Erdoğan görüşmesinde ABD'ye demişiz ki:
"YPG, Türkiye'ye yönelik herhangi bir eylem gerçekleştirirse ya da sınır güvenliğimize halel gelirse vururuz."
Beterin beteri var, "en azından vurmak için izin istemişler, vuracaklarını bildirmişler" diye sevinmek de mümkün tabii ama ben soracağım:
Bildirmek niye?
Türkiye'nin bir terör saldırısına uğraması halinde vereceği karşılık, Irak'ı ilgilendirebilir, Suriye'yi ilgilendirebilir de, bundan ABD'ye ne?
Bu bilgilendirmeyi yapmak bile Orta Doğu'da "patron"luğun teslimi değil mi ABD'ye?
---
Akıllarını peynir ekmekle yemiş olmalılar
Trump-Erdoğan görüşmesinde Türkiye'nin taleplerinden biri de IŞİD'den temizlenmesinin ardından Rakka'da bir "bölgesel yönetim" oluşması olmuş. Hani Suriye'nin "bütünlüğünün korunması"ndan yanaydık? Hani tek derdimiz "diktatör Esad'ın halkına yaptığı zulmü durdurmak"tı?
Ne dersiniz;
Irak'tan sonra, Suriye'nin de Türkiye sınırında bir "özerk bölge" oluşturmanın ne anlama geldiğinin farkında mı değiller yoksa "Büyük Kürdistan"ın inşasının da müteahhitliğini mi üstlendiler?
---
Gülen'in iyilik perisi gibi
Daha önce de yazdım, yine yazıyorum:
"Vatan" aidiyetleri bulunmayan "FETÖ" mensupları için "vatandaşlıktan çıkarmak ceza değil Türkiye'ye iadelerini daha da zorlaştıracak bir ödüldür". Körün istediği bir göz Allah vermiş iki göz! Fethullah Gülen'in elinde Alaaddin'inki gibi bir sihirli lamba olsa; kendini kurtarmak için üç dileğinden biri bu olurdu galiba...
***
Gözaltı dalgası kendi damadına da uzandığına göre, "FETÖ" operasyonları başladığında "cüppemi giyesim geliyor" diyen Bülent Arınç için vakit, cüppesini giyme vakti!
---
"Seviye" tespit sınavı şart
"Salyalı tatmin", "büvelek tutmuş manda öfkesi", "pelikan yalısında havlayan arpalık mücahidi"...
İktidar yanlısı Star ve Yeni Şafak gazetelerinin yazarları arasında devam eden polemikten alıntı bu ifadeler...
Düşünceyi küfre ve hakarete başvurmadan ifade edemeyen bu tiplerin, medyaya transferlerinden önce "seviye" tespit sınavına tabi tutulmalarını talep ediyorum!
---
Almanya kafa buldu
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in, Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında, diplomatik bir dille Türkiye'nin hiçbir talebini yerine getirmeyeceklerini ilan ederken seçtiği ifadelere dikkat ettiniz mi?
"Alman ordusu, hükümetin değil parlamentonun ordusudur..."
"Almanya bir hukuk devleti..."
Bir "siz bilmezsiniz tabii" demedi; adam resmen Ankara'da, kafa buldu Ankara'yla... Bizimkiler de "İncirlik'e sokmuyoruz" diye zafer narası atıyor hâlâ!