Kendilerine "Vicdan Konvoyu" diyorlar.
Kamuoyunun karşısına donuk bir kadın sesiyle çıktılar:
"Suriye'de rejime muhalif olduğum için üç buçuk sene hapiste tutuldum. Kızgın demirle vücudumu dağladılar. Bayılınca, soğuk suyla ayıltıp sürekli dövdüler. Kocamın gözleri önünde bana defalarca tecavüz ettiler. Ve hamile kaldım. Karnımdaki çocuğun kız olmaması için her gün Allah'a dua ettim. Biz kurtulduk. Ama Suriye'de 6736 kadın hâlâ işkence görüyor..."
***
Aklıma, ABD işgali sırasında -güncellenmemiş sayılarla- esir alınan 5130, tecavüze uğrayan 3330, tecavüzden hamile kalıp hapishanede doğuran 1200, kürtaj yaptırılan 1830, toplu tecavüzde can veren 180 ve işkenceyle katledilen 120 Iraklı kadın geldi...
***
Ve.., üç ay Ebu Gureyb işkencehanesinde kalan İmtisal El Hüseyni'nin anlattığı -dünyayı vicdana çağıran Suriyeli kadınınkinden hiç de farkı olmayan- hikaye:
"Komşuma kocasının gözleri önünde tecavüz ettiler. Kocasının sesini duyuyordum, 'Yapmayın, bu benim şerefim' diye bağırıyordu."
***
Ve.., artık hemen hepinizin ezbere bildiği Iraklı Nur'un mektubu:
"...burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok! Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın.. Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız! Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün!.."
***
Ve.., Iraklı Fatma'nın mektubu:
"Ben din kardeşiniz (Fatıma), bana bir günde 9 kez tecavüz ettiler, bu zilleti tahayyül edebiliyor musunuz? Düşünün gözlerinizin önünde kız kardeşinize tecavüz ediliyor! Niçin benim de sizin kız kardeşiniz olduğunuzu tasavvur etmiyorsunuz? Hâlâ çığlıklarımızı işitmiyor musunuz?.."
***
Bugün, Suriyeli kadınların feryatlarına "Ve biz duyduk seni Suriyeli kardeşim" diye, 55 ülkeden 450 sivil toplum kuruluşunun katıldığı bir "vicdan konvoyu"yla cevap veren İHH ve etkinliğin iş birlikçisi diğer kuruluşlar, dün niçin aynı gürlükte "Ve biz duyduk seni Iraklı kardeşim" diyemedi acaba?
Kimse kusura bakmasın; "vicdan" bile olsa, eğer konjonktürel olarak zuhur ediyorsa, alkışı hak etmiyor benim değerler yargılamamda...
***
GÜNÜN SÖZÜ
"İşleyebileceğiniz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil kayıtsızlıktır."
Bernard Shaw
***
Ah keşke...
Türkiye'nin Afrin harekatını noktalamasına dönük çağrılara, "Amerika'nın Afganistan'daki operasyonları 17'nci yılını geride bıraktı. Irak'taki operasyonları da 18 yıla ulaştı. Kimse Amerika'ya 'ne işin var burada' diye söyledi mi? Bunlarla komşu mu? Değil. 10 bin kilometreyi aşkın bir yerden kalkıp buraya geliyorsun. Benim 911 km sınırım sadece Suriye ile var, 350 km sınırım Irak ile var. Oradan sürekli biz taciz edileceğiz. Biz sessiz kalacağız öyle mi?" diye cevap verenler, keşke ABD, 10 bin km aşıp da Irak'ı işgal ettiğinde "Bir Iraklı ölü, yeni bir Iraklı ölüdür. Ne olmuş yani?", "İngilizce bilmiyor ve esmerlerse, insan olmadıklarına inanırdık" diyen, ellerinde Iraklı sivillerin beyinleriyle gülerek "hatıra fotoğrafları" çektiren vahşi, sapkın katilleri "kahraman askerler" diye nitelendirmeselerdi, "sağ salim evlerine dönebilmeleri için" dualar etmeselerdi de, Türkiye'nin haklı davasını "biz size ses etmedik, siz de bize etmeyin" acizliğinde "mütekabiliyet" arayışıyla savunmak durumunda kalmasalardı!
Biri işgal, biri vatan savunması;
Aynı mı?
***
SORU-YORUM
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'ye "MHP ile yapılan ittifak yerel seçimlere olumlu yansıyacak" demiş.
Bozdağ'ın "ittifakın olumlu yansımasını" beklediği yerler özellikle İstanbul ve Ankara'ymış!
Ne demek bu?
MHP seçmeni, yerel seçimde AKP'nin belediye başkan adayına mı oy verecek?
Neden?
MHP yerel seçimde aday mı çıkarmayacak?
AKP'nin 16 Nisan'da kaybettiği kaleleri de olan bu büyükşehirlerin yeniden AKP'ye teslim edilmesi mi istenecek MHP'li seçmenden?
Genel seçim için ilan edilenin dışında, yerel seçim için ilan edilmemiş, dar kapsamlı bir gizli ittifak daha mı yapıldı; Bozdağ neye dayanarak yapabiliyor bu açıklamayı?
Ben anlamadım, anlayan biri çıkıp da anlatırsa sevinirim.
