Seyitömer Linyitleri İşletmesi arazisinde kömür tabakaları üzerinde çalışma yapılırken, köylüler tarihi eserleri fark edince, höyükte kurtarma kazısı başlatıldı.
Kütahya’da, Seyitömer beldesi yakınında kömür tabakaları üzerinde dekapaj yapılırken köylülerin eski eserler bulunduğunu fark etmesi üzerine ortaya çıkarılan höyükte kurtarma kazısı başlatıldı. Kütahya Müze Müdürlüğünde görevli arkeolog Özcan Şimşek, höyüğün Arslanlı köyü yakınlarındı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) arazisinde yer aldığını söyledi. İş makinesinin çalışması sırasında Ağızören köyünden birkaç vatandaşın eski eserler bulunduğu fark ettiğini ve durumu Kütahya Müze Müdürlüğüne bildirdiklerini belirten Şimşek, arkeologların incelemesi sonrasında höyük olduğuna karar verilen tepenin kazılması için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurulduğunu ifade etti.
2 bin metrekare alana sahip
Bir ay önce başlayan ve 130 kişinin katıldığı kazılarla ilgili bilgi veren Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, dekapaj sırasında höyükte bulunan çok sayıda tarihi eserin tahrip olduğunu dile getirerek, “Bu höyüğün yaklaşık 2 metre yükseklik, 2 bin metre kare alana sahip olduğunu tahmin ediyoruz” dedi. Prof. Bilgen, yeni bulunan bu höyüğün, 2006’dan bu yana yürüttükleri Seyitömer Höyüğü’ne yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Seyitömer Höyüğü ile bu höyük arasında bağlantı olduğu yönünde ip uçları elde ettik. İkisi arasında kesinlikle bağlantı var. Seyitömer Höyüğü çok büyük bir üretim yeri. Asıl ticaretin döndüğü, büyük atölyelerde seramik, metal ve kile dayalı üretim yapılan, her şeyin asıl üretildiği yer burası. Diğeri daha küçük ve belki çok uzun dönem oturulmamış. Ancak uzun dönemler tarım yapılmış. Orada bulunan seramiklerle buradaki buluntular arasında bir paralellik olduğunu düşünüyoruz. Bu iki höyükte yaşayanların mutlaka kültürel bir işbirliği halinde olduğunu anlıyoruz.” Prof. Dr. Bilgen, yeni bulunan höyüğün, SLİ’nin kömür çıkarma çalışmalarını etkilediği için bir an önce kaldırılması gerektiğini, burada bir ay çalışıp kurtarma kazısını tamamlamayı hedeflediklerini anlattı.
Çalışmalar bir ayda bitirilecek
Bir ay önce 30 işçiyle kazılara başlandığını anlatan Şimşek şöye konuştu: “Çalışmalara SLİ, her türlü desteği sağladı
Ayrıca Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden öğretim üyeleri ve öğrenciler de destek verdi. 130 işçiyle devam ettirdiğimiz kazıyı 11 Kasıma kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Höyüğün üst bölümlerinde Roma dönemine ait evler ve mekanlar var. Daha alt bölümlerde Erken ya da Orta Tunç Çağı yerleşmeleri olduğunu buluntulardan anlayabiliyoruz. Yani burada günümüzden 5 bin yıl öncesine ait yerleşme var. En son yerleşmenin MS 3-4’üncü yüzyılda Roma döneminde olduğunu sanıyoruz.”
* Höyük, çok eski bir yerleşme yerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş halidir. Höyükler genelde üst üste gelmiş çok evreli yerleşim yeri birikimleridir.