Komünistler Moskova’ya…

Efsane gazeteci yazar Ali Sirmen’in 09 Temmuz 2023’te Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan “Komünistler Moskova’ya” başlıklı yazısını özetliyorum:

“1976 yazında, Aziz Bey ile birlikte bir Moskova yolculuğumuz var ki benim için çok ilginçtir.

O zamana kadar ülkemizde çok modaydı, ‘Komünistler Moskova’ya’ diye bağırmak. Aziz Bey kim bilir kaç kez muhatap olmuştu bu slogana?

İşte ben de bu fırsatla komünistler Moskova’ya gidince ne olacağını görmüş olacaktım.

1976 yazında muhalefet lideri olan Kıbrıs Fatihi Karaoğlan’ın (Merhum Başbakan Bülent Ecevit- OU) Sovyetler Birliği gezisinde, gazeteci olarak, Aziz Bey ile ben de bulunuyoruz.

Üç hafta süren o uzun gezide Sovyetler Biriği’nin dört bir yanında, Türkiye deyince üç kişinin adı geçti hep:

Atatürk, Nâzım Hikmet ve Aziz Nesin.

Aziz Bey her yerde saygı ve itibar görüyordu. Bülent Ecevit’in gezisini kurtaran da o oldu.

Brejnev (Eski Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri- OU) ya da Kosigin (Eski Sovyetler Birliği Hükümet Başkanı- OU) ile beklenen görüşme sağlanamıyor, heyette büyük bir düş kırıklığı havası egem en oluyordu

Heyette gazeteci olarak bulunan Aziz Bey Mustafayev ile görüşerek Ecevit’e, Kosigin’den randevu alınmasını sağlayıp durumu kurtardı.

Kremlin’de Kosigin-Ecevit görüşmesinden çıkıyoruz, Aziz’le biraz geride kalınca Sovyet Dışişleri’nin hepsi de mükemmel Türkçe bilen Türkiye masası görevlilerinden biri, biraz da tavuk kışkışlar gibi bir hareketle bizi uyarıyor:

‘Aydi efendim, geç kalıyoruz aydi...’

Aziz Bey fevkalade kızıyor, bana hitap ederek ama herkesin duyacağı bir şekilde tepkisini dile getiriyor:

‘Bu ne yahu! Herif sanki tavuk kışkışlıyor. İşte bunlar böyle eşektirler. Sosyalizmi de kendilerine benzettiklerinden yabancılar da bunları görüp, sosyalizm sanarak yanlış izlenim ediniyorlar.’

Bütün söyledikleri Sovyet diplomatlar tarafından duyuluyor, bizi geç kaldığımız konusunda uyaran da mosmor oluyor...

Yazarlar Birliği’nde bir yönetici Türkleri ağırlarken yaptığı konuşmada Aziz Bey’i Türk-Sovyet dostluk derneğinin kurulması için önayak olmaya çağırdığında şu yanıtı almıştı:

‘Ben derneklerin dostluğuna inanmam halkların dostluğuna güvenirim.’

O gezideki bu iki olay sayesinde, yıllardır ‘Komünistler Moskova’ya’ teranesini dinlemiş biri olarak komünistler Moskova’ya gidince ne olduğunu görmüştüm.

Sovyet uygulamasının bir ulusal ekonomik kalkınma modeli olarak yaşama geçtiğini, sosyalist uygulama olmadığını düşünüyordu Aziz Bey ve onlara hep soğuk, mesafeli duruyordu.

İşte komünistler Moskova’ya gidince bunlar oluyordu.”

Değerli okurlarım,

Sirmen’in bu yazısını okuyunca Aklıma şu skandallar geldi:

Birincisi;

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova ziyaretinde Putin’in Türk heyetini kabul ettiği salona, Osmanlı'yı 93 harbinde yenen Rus askeri heykeli ve Erdoğan ile Putin’in görüştüğü odaya 1783'te Kırım'ı ilhak eden Büyük Katerina’nın heykelini koydular.

İkincisi;

Rus lider Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyeti 2 dakika beklettiği yetmedi ve bu küstah tutumu, Rus devlet televizyonu kronometre tutarak yayınladı.

Tabi ki yıllarca, “Komünistler Moskova’ya” sloganı atan milli görüşçü (!) Erdoğan’dan tek bir tık dahi çıkmadı…

Tık çıkmamasını bırakın cumhuriyet tarihinde komünist Putin ile en çok görüşüp can ciğer kuzu sarması olan da Erdoğan oldu.

O kadar içli dışlı oldular ki;

14-28 Mayıs seçimlerinde Putin’in Erdoğan’a verdiği siyasi ve ekonomik destek dillere destan oldu…

Haydi o zaman hep beraber;

Komünistler Moskova’ya…

Yazarın Diğer Yazıları