Ünlü İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, ızgarada sade olarak pişirilen veya yemeklerde kullanılan kuzu etinin evde yapılan kıymalı köftenin sağlıklı pişirilmesi durumunda kanserojen olmadığını belirterek, “İnsanımız ette yanığı tüketmeyi sever” dedi ve uyardı.
Etler yandığında karbonlar meydana geldiğini belirten Karatay, “Zararlı ve kanserojen olan da budur zaten fakat insanımız da gidip o yanığı tüketmeyi sever. Yanlış burada başlıyor.” diye konuştu.
Prof. Karatay, bol protein içeren sakatatların fiyatlarının düşük olmasından dolayı tercih edilebileceğini hatırlatarak “Sakatatlar D vitamini ve demir bakımından zengindir. Özellikle karaciğer ve yürek çok fazla D vitamini içerir. Serbest dolaşan bütün hayvanlarda Omega 3 bulunur. Yani kuzunun böbreği, dalağı, beyni, karaciğeri ve yüreği gibi sakatatlar rahatlıkla yenebilir.” Şeklinde konuştu
KIRMIZI ET KİLO VERDİRİR
Türkiye’de en lezzetli yiyecekler arasında bulunan, doğallığını kaybetmemiş kırmızı et çeşitlerinden birinin pastırma olduğunu belirten Prof. Karatay, şöyle konuştu:
“Salam, sosis, sucuk gibi işlem görmüş şarküteri etleri fazla miktarda nitrat içerirler. Kızartılarak tüketilen bu etler, kansere neden olur. Örneğin lahmacun yenebilir. Kilo vermek isteyenler bile az miktarda lahmacun yiyebilir. İnce hamuru karbonhidrat, kıyması protein, soğanı, maydanozu ve domatesi ise sebzedir. Lahmacun dengeli ve sağlıklı bir besin kaynağıdır. Doğal beslenmiş hayvanlardaki kırmızı et proteinleri, kilo vermeyi başlatır ve dinç kalmayı sağlar. Elazığ usulü bulgurlu çiğ köfte de sağlıklı ve lezzetli bir et yemeğidir. Çiğ köftenin sağlıklı olmasının sebebi işlenmemiş olması ve baharatlarla ince bulgurla yoğrulmuş olmasıdır. Elazığ’ın içli köftesi de son derece sağlıklıdır. Dışı bulgurdur içinde de ceviz, ceviz yağı, soğan ve et bulunur. Yani salam ve sosis masum değilken tüketiyoruz, saydıklarımı tüketmiyor, yanlış yapıyoruz.”
Karatay, kırmızı etin kandaki ürik asidi yükseltmediğini dile getirerek şunları açıkladı:
“Gut hastalığının nedeni etli yiyecekler değil, şeker gibi aşırı miktarda tüketilen karbonhidratlardır. Yapılan bir araştırma karbonhidrat ağırlıklı bir yemekten sonra kalp krizi geçirenlerin, yağlı yemeklerden sonra kalp krizi geçirenlere oranla yüzde 75 daha fazla olduğunu gösteriyor. Glisemik indeksi yüksek, karbonhidratlı yemekler, aşırı miktarda kan şekerini yükselterek insülin hormonunu da aniden yükseltiyor. Şeker ve insülin yüksekliği karaciğeri yağlandırır ve insülin direncini başlatır. Şeker hastalığı da açlık kan şekerimiz normal dahi olsa bir insülin direnci hastalığıdır. Sağlığınıza dikkat etmek istiyorsanız sağlıklı, katkısız kırmızı et yiyebilirsiniz. Doğal beslenmiş hayvanlardaki kırmızı et proteinleri, kilo vermeyi başlatır ve dinç kalmayı sağlar. Fakat önce sağlıklı bilinçlenmek gerekiyor.”
AA