Kod adı: "Esencılıs!.."

Büyükçekmece’ye bağlı bir mahalle iken, 1989 yılında ilçe olduğunda devasa bir yaşam bölgesine dönüşeceğini kimse bilemezdi...
Şimdi 1 milyon 150 bine yaklaşan resmi nüfusuyla Washington'dan Abu Dabi'ye kadar dünyadaki önemli kentlerin nüfusundan fazla insan yaşıyor orada...
Neredeyse her ülkeden göçmenlerin İstanbul’daki ilk tercih ettikleri ilçe olan Esenyurt’un halk arasındaki bir diğer adı da ABD’nin Los Angeles (Los Encılıs) kentine vurgu yaparcasına "Esencılıs..."
İlçede kafelerden kuaför salonlarına kadar "Esencılıs" adını taşıyan çok sayıda işletme var...
Orta Doğu'dan Afrika'ya kadar farklı uluslardan on binlerce kaçağın da yaşadığı Esenyurt, sadece demografik yapısıyla dikkat çekmiyor, sosyo ekonomik çarpıklıklara bakıldığında da çok şaşırtıcı ve ürkütücü manzaralar sunuyor...
Bir yanda yıkılmaya yüz tutmuş viraneyi andıran gecekondular, diğer taraftan da milyonlarca dolarlık villalar... Ve tabii ki çarpık kentleşmeye yukarıdan bakan devasa rezidanslar...
28 kilometrekareye yakın bir alanda resmi olarak 1.2 milyon, gayri resmi olarak da 1,5 milyonu aşkın insanın yaşadığı Esenyurt sadece İstanbul'da değil, tüm Türkiye'de gettolaşma açısından çarpıklığın merkezlerinden biri olarak da gösteriliyor...
Peki, sokak çatışmaları, cinayetler, katliamlar, uyuşturucu, silahlanma, çarpık yapılaşma, haraç şebekeleri ve mafyalaşmayla sadece ilçede yaşayanlar için değil, tüm İstanbul'da da neredeyse korkulu bir bölge haline gelen Esenyurt'ta neler oluyor?..

Her yerde vahşet..

Nüfusun önemli bir bölümünün Doğu ve Güneydoğu'dan gelenlerin oluşturduğu Esenyurt'ta, Kürt kökenlerinin yoğunluğu nedeniyle HDP'nin yüzde 22'ye ulaşan bir oy potansiyeli bulunuyor...
AKP 2019 yerel seçimlerini CHP karşısında yüzde 5'lik bir farkla kaybetmiş. Çünkü burada da CHP seçimleri HDP desteği ile kazanmış.
Sadece sosyo ekonomik çelişkiler değil, imar çarpıklığı açısından da ürkütücü manzaralar yansıtıyor Esenyurt...
Suç oranının çok yüksek olduğu Esenyurt oldum olası mafyalaşmanın da cirit attığı ilçelerden biri olarak gösteriliyor...
Türkiye Esenyurt'un adını bir Tekel bayiinde iki kişinin vahşice öldürülmesiyle duysa da, bölgede daha önce yaşanan vakalar da Tekel bayii cinayeti kadar ürkütücü;
18 eylül 2014;
Esenyurt’a 6 çocuk babası Recep Y. evdeki 2 çocuğunu markete gönderdikten sonra eşi Elif Y’nin kafasını ütü ile parçaladı ve 37 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
1 Kasım 2017;
Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde, Şenay Akdoğan isimli kadın marketten alışveriş yapmak için aracını durdurduğunda onu takip eden eşi İhsan Akdoğan tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.
13 Haziran 2019;
İnönü Mahallesi'ndeki 4 katlı binanın giriş katından gelen kötü kokular üzerine daireye giren polisler, kapısı kilitli odada elleri iple bağlanmış ve vücudunda darp izleri bulunan Elif Uzun'un cesedi ile karşılaştı.
18 mayıs 2020;
Özer Ç., kadın arkadaşına şiddet uygulayan Vahit Y.’yi engelleyince Vahit Y. tarafından tabancayla vurulup öldürüldü. İlçede daha önce de "tacize uğradım" diyen kadına yardım etmek isteyen bir kişi öldürülmüştü.
26 Eylül 2020;
Taksi durağında Güneydoğulu gençler arasında yaşanan silahlı ve sopalı kavgada 3 kişi hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralandı.
25 Haziran 2023;
Tafikte çıkan tartışmada Onur Karamemiş silahla vurarak öldürüldü.
4 Nisan 2022;
Kader Gökçe adlı kadın metrobüsten indikten dakikalar sonra ara sokakta eski sevgilisi tarafından katledildi.
27 Mayıs 2023;
28 yaşındaki bir Suriyeli bıçaklanarak öldürüldü.
30 Mayıs 2023; Kardeşlerini evlendirmek istedikleri kızın başlık parasının toplanması konusundaki tartışmada, Hasan Şirip, ağabeyi Selami Şirip'i silahla öldürdü.
21 Haziran 2023;
Yabancı uyruklu A.C., ikamet ettiği bodrum katında silahla vurularak öldürüldü.
22 Haziran 2023;
Esenyurt'ta gençlerin laf atma kavgası cinayetle bitti, 1 kişi hayatını kaybetti.

Mafyalaşma, silahlanma başıboşluk!..

Polisin aralıklarla düzenlediği asayiş operasyonlarında sürekli olarak çok sayıda silah, uyuşturucu ve aranan şahsın ele geçirildiği Esenyurt, bir Tekel bayiinde iki kişinin öldürülmesinin ardından yine dikkatleri çekti...
Babasının ödemediği 600 bin liralık borç nedeniyle, bir arkadaşıyla birlikte Tekel bayiini basan 4 kişi tarafından öldürülen gencin sadece cinayet anındaki görüntüleri değil, daha önce sosyal medyada iki silahla birlikte verdiği pozlar da milyonlarca insanı hem ürküttü, hem de şaşırttı...

Doğulu 2 gencin hemşerileri tarafından acımasızca katledildiği Esenyurt, bölgedeki mafyalaşma ve silahlanmanın boyutları açısından da tartışılmaya başlandı...

Nitekim Tekel bayisinde işlenen cinayet ve artan asayiş olaylarının ardından ilçede önceki gün, birkaç saat süren denetimlerde 16 silah ve aranan 86 şahsın ele geçirilmesi, Esenyurt'taki demografik yapının yansımalarıyla çarpık sosyal yapının ne tür tehditler barındırdığını gözler önüne serdi...

Esenyurt'taki vahşet de gösteriyor ki, başta İstanbul'un bazı ilçeleri ile Bodrum, Alanya, Marmaris, Çeşme gibi tatil bölgelerinde büyüyen mafyalaşma faaliyetlerinin perde gerisinde kaynak sıkıntısı çekmeye başlayan terör örgütlerinin etkisinin bulunduğu da öngörülüyor...

Bu arada Urfa, Mardin ve Hatay'da son yıllarda uyuşturucu ve silah ticaretinin Suriye üzerinden yoğunlaşması, bu kapsamda Türkiye'de hem asayiş olaylarının artması, hem de ruhsatsız silahlarda patlama yaşanması Esenyurt benzeri olayların Türkiye'nin her bölgesinde görülme olasılığını zirveye çıkartıyor...

Umut Vakfı’nın Türkiye’de tahmini 4 milyon ruhsatlı, 36 milyon ruhsatsız silah bulunduğuna ilişkin açıklaması ile yurt genelinde güvenlik güçlerinin asayiş ve huzur operasyonlarında, (her defasında yüzlerce silah ve aranan şahsın ele geçirilmesi) yan yana getirildiğinde, devletin hem mafyalaşma faaliyetleri, hem de silahlanmaya karşı etkili bir planı devreye sokmasını kaçınılmaz kılıyor...

Evet; Aile tartışmasından trafikteki kavgalara, ticari anlaşmazlıktan spor-eğlence faaliyetlerindeki taşkınlıklara kadar her alanda, çoğu ruhsatsız silahların devreye girmesi, Türkiye'de toplumun huzurunu ve güvenliğini sarsan bir "denetim" başıboşluğunu da öne çıkartıyor...

Devlet PKK'dan IŞİD'e kadar büyük darbeler vururken, mafyalaşma ve silahlanmanın ürkütücü hale gelmesi umarız yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın dikkatini fazlasıyla çekiyordur... Esenyurt'ta, bir gecede 16 silahla 86 kaçağın ele geçirilmesi hem büyüyen mafyalaşma tehlikesini, hem de asayiş operasyonlarındaki yetersizliği anlatmaya yetiyor olmalı!!!

Yazarın Diğer Yazıları