Koçaryan nefreti Paşinyan aşkına yeter mi!

Seçim sonuçları peş peşe geldi;

Ermenistan açıldı, İran kapandı.

***

Ermenistan''da "katil" değil de, "katilcik" kazandı bir kere daha!

Malum, karşısındaki tescilli/fiili Hocalı katilleri Serj Sargisyan-Robert Koçaryan ikilisine karşı "askerî değil siyasi çözüm, diyalog yanlısı" biri olarak sunuluyordu, geçtiğimiz aylarda yaşadığımız onca acı tecrübeye rağmen ilginç şekilde hâlâ da öyle sunuluyor Paşinyan;

Savaşamayıp kaçtığı için zahir!

Yoksa siyasi kariyerinin en önemli kişisel propagandalarından biri, oğlu Ashot''un Karabağ''daki "gönüllü askerliği" olan birini, "militarizm karşıtı" diye bağra basmak biraz gülünç olur değil mi?

Ermenistan''daki askerî kanatla yaşadığı siyasi çekişme bir yana, karısının askerî eğitim alıp Azerbaycan''a karşı aktif olarak savaşmak üzere cepheye gitmesi ve Ermenistan''ın ilk kadın müfrezesini kurması da asker ve savaş karşıtlığının doruğu doğrusu!

***

Düne kadar Paşinyan''ın "savaş suçu" işlediğini savunanlar şimdi "barışın güvercini" diye yere göğe koyamıyorlar;

Bugün sırf "en azından Koçaryan kazanmadı" diye sandıktan çıkışı "hamdolsun" diye karşılanan bu Paşinyan, kendi halkını Azerbaycan''a karşı "canlı kalkan" olmaya çağırmadı mı?

İşgal bölgesi dışındaki Azerbaycan yerleşimlerindeki sivilleri hedef almadı mı; buraları füzelerle vurmadı mı?

"Ama Ermenistan ordusu üzerinde otoritesi yoktu" filan diyerek mi aklayacağız şimdi, onca çoluğun çocuğun katilini?

***

Hocalı''daki Türk soykırımının emrini veren Robert Koçaryan ve bu emri, anı ve anlatımlarından "haz"la olduğu aşikâr şekilde uygulayan Serj Sargisyan''la kıyaslandığında, moda tabirler "bir tık" daha "light", daha "liberal" olması Paşinyan''ı makbul kılar mı?

En son Biden''a yolladığı "24 Nisan" mektubuyla da belgelendiği üzere, nihayetinde "Ermenistan''ın temel tezleri"nin tamamını benimseyen, soykırım iftirasından, Azerbaycan''ın işgalden kurtardığı topraklarını Ermenistan''a katmaya kadar çoğu konuda Sargisyan''dan da, Koçaryan''dan da farklı düşünmeyen birine, sırf ve güya "metotta farklılaşıyor" diye umut bağlamak ileri düzeyde bir gaflet emaresi değil mi?

Kaldı ki, Paşinyan ilk seçildiğinde bu hataya düşüldü, sonuçları görüldü, ikinci kere ve böyle balıklama dalmak niye?

Özellikle medya dili açısından söylüyorum;

Seçim sonucunu Paşiyan''ı olumlayarak vermek gibi bir zorunluluğumuz mu var.

Koçaryan kazanmış olsaydı, doğru, Karabağ kim bilir hangi psikopatça senaryolara gebe olacaktı; ama Paşinyan''ın kazanması da, Ermenistan''ın artık "kronikleşmiş" ve dahi "saplantı"ya dönüşmüş misyonlarının terki anlamına gelmiyor ki!

***

Bu arada "katil Koçaryan", "Ermenistan''ın anayasal düzenini devirmek" yani "darbe" ile suçlanmış, birkaç kere de tutuklanmış bir siyasi figür iken, katil olmadığı hatta barış yanlısı varsayılan Paşinyan''ın da ülkesinde "cinayet ve kitlesel kargaşa"dan tutuklanıp, afla serbest kaldığını hatırlatalım!

***

Son tahlilde, "iki suçlu" arasındaki seçim yarışının bu ayağında Paşinyan''ın galip gelmesi, ajansların duyurduğu gibi "Zafer" midir?

Kendisini kuyruğuna teneke bağlanmıştan hallice bir duruma sokan "Ne olub Paşinyan" kıkırdamaları eşliğinde, cepheden, ağlayarak ve arkasına bakmadan kaçtığını, yaşadığı askerî/siyasi hezimeti düşününce, sittin sene siyaset sahnesine çıkmaması gereken birinin seçime girip, bir de üzerine, oylarını kısmen düşürerek de olsa, en güçlü rakibini oransal olarak ikiye katlayıp da kazanması kolay iş değil tabii…

Ve fakat bu sonucun karşılık geldiği asıl anlamı belirleyecek olan ne "Ermenistan halkı barışı seçti" manşetleri, ne Paşinyan''a yüklenen kof beklenti; seçimin asıl sonucu, Azerbaycan''ın Karabağ savunmasına müdahale edip, burada "arabulucu" rolüyle kazandığı kontrolü, Ermenistan''da bir kere daha ABD ile paylaşmak zorunda kalması.

***

Ve İran…

Ermenistan, tercihini yeniden Rusya''ya karşı Batı''dan yana kullanırken, sınır komşusu İran da, eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, eski Meclis Başkanı Ali Laricani ve mevcut Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri gibi isimlerin yarışa katılmasının engellendiği tartışmalı seçimin sonucunda, ülkenin dini lideri Hamaney deyim yerindeyse tek başına iktidarını ilan etti.

Seçimi kaybeden mevcut Cumhurbaşkanı Ruhani''nin aksine, yeni seçilen İbrahim Reisi, Hamaney''e oldukça yakın isimlerden biri ve "reformist" değil "muhafazakâr" kimlikli.

Reisi hakkında bugüne kadar benim en dikkatimi çeken tespit "İran''ın siyasi Kasım Süleymani''si" olduğu şeklindeydi.

***

Tercümesi, çetin bir emperyalist çekişmeye davetiye çıkarıyor; ülkelerin, NATO Zirvesi''nin akabindeki lider ve ittifak tercihleri…

Yazarın Diğer Yazıları