Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

KKTC acil mali destek bekliyor

Koronavirüs ile mücadelede KKTC başarılı bir performans sergiledi. Hükümet salgının ortaya çıktığı Mart ayının ilk günlerinde kısa bir şaşkınlıktan sonra hemen toparlanıp birbiri ardına ciddi tedbirler aldı. Salgının kontrol altına alındığını bilim insanlarının kendisine sunduğu raporlar doğrultusunda açıklayan Başbakan Ersin Tatar, ancak asla rehavete kapılmayacaklarını, önlemlerin süreceğini söyledi. Başbakan Tatar, devletin mali durumu ve ekonomik çarkların nasıl döneceğine dair başka bir soruyu yanıtlarken ise şöyle konuştu:

"Bu ay devlet 200 milyon TL civarında bir para topladı. Dipteyiz. İnanıyorum ki salgının yayılmasını önleme işini iyi yönetmekle, bulduğumuz umut ortamının da katkısıyla birkaç ay sonra ekonominin çarkları dönmeye başlayacaktır. Zaman alacak ama toparlayabileceğiz. Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım. İlk sağlığı halledeceğiz dedik yaptık. Şimdi sıra ekonomide…"

***

KKTC Hükümeti ekonomide büyük sınav vermektedir. Başbakan'ın yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı üzere devletin gelirleri dibe vurmuştur. İşletmelerin kapalı olması nedeniyle vergi vesair gelirleri toplamak mümkün olamamıştır. Bu uzunca süre böyle devam edecektir. Vatandaş ve işletmeler zar zor geçinirken ayakta dururken vergi tahsilatı yapmak oldukça güçtür. Devlet ya iç kaynaklardan, bankalardan borçlanacak ya da Anavatan Türkiye'nin sağlayacağı kaynaklardan koronavirüs illetinin yarattığı ekonomik bunalımdan çıkabilecektir. Anavatan Türkiye, tüm dünya devletleri gibi koronavirüs ile mücadele etmektedir. Vakalardaki düşüş ve günlük iyileşenlerin salgına yakalananlardan daha fazla olması memnuniyet vericidir. Ne var ki Türkiye'de özellikle İstanbul'da alınan tedbirlere uyma oranı oldukça düşüktür. Günlük geçim derdinde olan birçok insan sokaklardadır. Devletin açıkladığı ekonomik destek paketlerinden faydalanamayan birçok vatandaş geçinebilmek için işlerine gitmek zorundadır ve bunlar potansiyel tehdit oluşturmaktadır. Türkiye'nin birçok devlete tıbbi malzeme yardımı yapması her Türk olarak beni de gururlandırmaktadır. Önceki gün, Truman Doktrini çerçevesinde içinde Türkiye'nin de bulunduğu çeşitli ülkelerin ekonomilerini kontrol altına alıp, ABD'ye mecbur bırakan Marshall yardımı aldığımız ABD'ye tıbbi yardım gönderilmesi yine beni mutlu etmiştir.

***

Anavatan Türkiye koronavirüs ile mücadelede diğer birçok ülkeye, yanılmıyorsam şu ana kadar 50'nin üzerindeki ülkeye yaptığı yardımlar gibi KKTC'ye de tıbbi malzeme yardımı yapmıştır. Türkiye ayrıca KKTC ile imzalanmış olan mali protokol çerçevesinde 70 milyon TL'lik bir kaynağı da KKTC'ye aktarmıştır. KKTC'nin önümüzdeki günlerde Başbakan Tatar'ın da vurguladığı üzere bilim insanlarının açıklayacağı veriler doğrultusunda normal şartlara dönmesi planlanmaktadır. Ekonominin çarklarının yeniden döndürülebilmesi için Türkiye'den gelecek kaynak oldukça önemlidir. KKTC ekonomisinin en önemli sektörleri eğitim ve turizmin yakın zamanda normale dönmesi beklenmemelidir. Hem eğitimde hem de turizmde bu sezon kaybedilmiştir. Üniversitelerde okuyan 50 binin üzerinde öğrenci ülkelerine dönmüştür ve geri dönüş tarihleri belli değildir. Eğitim ve turizm sektörlerinde çalışan ve bu sektörlerden geçinen binlerce insan işsizdir. İnşaat sektörü durmuştur, tarım durmak üzeredir. Hükümet devreye girerek hayvancının ürettiği sütü Türkiye'ye satabilmiştir. Ekonominin iç kaynaklarla canlandırılması mümküm mü? Mümkündür. Yalnız KKTC'deki bankaların 'tefeci bankalar' oldukları dikkate alındığında bunun devlete maliyeti oldukça yüksek olacaktır. Zor durumdaki vatandaşın zaten bankalardan kredi alabilmesi kolay değildir. Devlette çalışan memur ve emeklinin maaşlarından da önemli oranda kesintiye gidilmiştir. Kısacası lafı uzatmadan söylemem gerekirse hükümetin ve halkın gözü Anavatan'dan gelecek desteğe odaklanmıştır. Kıbrıs Türkü bu badireyi, Türkiyesiz, kendi şartları ile atlatır mı? Atlatır, ancak bu ülkenin 3-5 yıl geriye gitmesine neden olacak ve toparlanmanın maliyetini de ağırlaştıracaktır. Bu arada içimizdeki Rumcu federasyoncular da devreye girmiş ve Türkiye'den boşuna yardım beklenmemesini, Kıbrıs Türkünün AB üyesi Rumla federal bir çatı altında birleşmesinin en doğru yol olacağı propagandasını yaymaktadır. Bu zor günde Türkiye'nin Kıbrıs Türkünün yanında olacağına olan inancımı koruyarak, Ramazan'ın Türk milletine, İslam dünyasına hayırlı olmasını dilerim.

dfs-004-001-011-001-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları