Habererk Genel Yayın Yönetmeni İsmail Türk, Twitter hesabından paylaştığı video ile Türkiye’nin en acı gerçeğine dikkat çekti. Bir sokak röportajında zorla evlendirilen başörtülü kadının feryadına sessiz kalamayan İsmail Türk, “Türkiye'deki kamplaşmanın, kutuplaşmanın sonucu yanlışı savunan siyasal İslamcıların yanlışlarına dahi laf ettirmeyen siyasal İslamcıların, sözde dindarların dinimize de kültürümüze de, törenimize de verdikleri zararı daha iyi anlayacaksınız.” dedi.
İsmail Türk’ün açıklamalarının tamamı şöyle:
Çok değerli dostlar. Bugün sizinle önemli bir hususu belki başka yerlerde de tartışılmıştır ama sizlerle paylaşmak istiyorum. Siyasal İslamcıların din istismarcılığıyla, din üzerinden geçinenlerin özellikle bir mağduriyet yaratarak sığındıkları alan her ne kadar böyle bir kısmen istisna durumlar olmuş olsa da işin esas tarafını kaçırarak işte kızlarımıza, kadınlarımıza okuma özgürlüğü kamusal alanda çalışma özgürlüğü bu sistem, bu rejim Türkiye Cumhuriyeti izin vermedi şeklinde feveran ettiklerini hepimiz biliriz. İşin esasına baktığımızda bunun büyük bir yalan ya da gerçeğin bir kısmı olduğu hepimiz kaçırırız.
Değerli dostlar cemaatlerle bir şekilde yolu kessen, tanışmayan insan sayısı hele bizim yaş gruplarımızda çok azdır ortanca oğlumu işte dinini öğrensin diye yaz tatilinde bir Kur'an kursuna vermemi öğütledi etrafımdaki insanlar. Ben de getirdim Fatih'te bunu yaptım Değerli dostlar birkaç gün sonra Oğuzhan beni aradı. Baba beni gel al. Gece saat on bir gibiydi, gittim. O kurstan dışarı izin istedim. Oğlum geldi konuşmaya başladık. Ne oldu oğlum? Dedim. Baba bunlar ben şey demiştim, liseye hazırlık derslerim filan burada faydalı olur. Hani çocuk uyuşturucudan, sigaradan, alkolden uzak kalır diye Hem dinini öğrensin diye hani faydalı olur diye düşünmüştüm. daha iyi okur, geleceğine daha iyi baktırırlar diye düşünmüştüm. Tam aksine bu Kur'an kursunda, bu cemaat mensupları devlet okullarının seküler ve şeytani okullar olduğu, şeytan okullar olduğu okulu ne yapacaksın? Bırak burada devam et şeklinde çocuğa telkin ve baskıya dönüşen bir takım konuşmalar olduğunu anlattı. Hemen hemen, hemen git oğlum valizini hazırla dedim, çıktım. Ne oldu? Annesi rahatsız dedim, aldım çocuğu bir daha da göndermedim. Ondan sonra da hiçbir çocuğumu yani ufak oğlum da dahil göndermedim şu anda da dini bilgilerinin zayıf olduğunu, en azından ufak olduğunun zayıf olduğunu düşünüyorum. Bilmiyorum belki kendisi okuduysa tercih kendisine aittir. Ama bunun sebebi böyledir. Şimdi Yine işte başörtüsünden sebep okutulamayan kızlar hikayesine şimdi birazdan sizin seyredeceğiniz örnekte bir başörtülü kızımızın feryadını dinleyerek benim ne demek istediğimi, ne anlatmak istediğimi daha iyi anlayacağınızı umuyorum. Evet, bu kadıncağız doğru söylüyor. Ayağı sandalyeye değen kız evlendirilmeli. Kızlar okutulmamalı noktasındaki söylemleri kızın göreceksiniz videoda, samimiyetinden, feryadından hala kapalı bir kızımız olması hesabıyla durumu en iyi anlatan bir örnek olduğu ve böyle örneklerin inanılmaz çok olduğu; tıpkı erken evlilik meselesinin doğru dürüst tartışılmadığı, Türkiye'deki kamplaşmanın, kutuplaşmanın sonucu yanlışı savunan siyasal İslamcıların yanlışlarına dahi laf ettirmeyen siyasal İslamcıların, sözde dindarların dinimize de kültürümüze de, törenimize de verdikleri zararı daha iyi anlayacaksınız. Bu örnekle sizi buluşturarak konuyu ileride daha geniş bir şekilde ele alacağız. Saygılar sunuyorum.
Beni başörtü yasağı okutmadı. Hayır. Beni başörtü yasağından dolayı okuyup okuyamadığım değil. Ben oradaki merdiven altı Kur'an kursu hocalarının, kız çocuklarınızı okutmayın Vay efendim okula yollamayın. On beş yaşında everin dedikleri için zorla evlendirildim. Anladınız mı? Ben on beş yaşında zorla evlendirilmek zorunda bırakıldım. Çünkü o hocalar anneme okutmayacaksınız ayağı sandalyeden yere değiyor mu dediler. Döverek gerekirse evlendireceksiniz dediler. Evet ben bugün evlendim. Üç tane çocuğum var. Ama LGS'de dört yüz yetmiş dört alabilmesi için eşek gibi çalıştım. O çocuklarımı okutmak için Bugün GATEM'i bitirebilmesi için iyi kötü bir diploma alabilmesi için okuldan gelmedim. Bugün gidin GATEM'in öğretmenlerine. O karne senin hakkın annesi diyor."