Kızılay maden suyu üretimini durdurdu. Fabrikada skandal görüntüler ortaya çıkmıştı. Arsenik tespit edilmişti

Kızılay maden suyu üretimini durdurdu. Fabrikada skandal görüntüler ortaya çıkmıştı. Arsenik tespit edilmişti

Kızılay'ın Afyon maden suyu fabrikasındaki skandal görüntüleri sonrası üretimin durdurulduğu ortaya çıktı. Çalışanlar yıllık izne çıkarılırken Kızılay’ın Genel Müdürünün açıklama yapmaması dikkat çekti.

Geçtiğimiz günlerde Migros’un maden suyunda yoğun miktarda arsenik tespit ederek binlerce şişe maden suyunu iade ettiği ortaya çıkmıştı. Bu durum özellikle sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.
Kızılay’ın Afyon’daki maden suyu fabrikasında bir süre önce çekilen görüntüleri 21 Mart Salı günü "Halkı zehirlemişler” başlıklı haberiyle duyurulmuştu.
Gündem olan skandal görüntülerde fabrikada maden suyunun dinlendirildiği bölümün içler acısı halde olduğu görüldü. Havuz olarak adlandırılan alanın duvarları ve tavanındaki rutubet ile kirlilik ise alanın hijyenden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Maden suyunun depolandığı alanda duvarların yosunlaşmaya başlığı da görüldü.

PAZARTESİ GÜNÜNE KADAR ÜRETİM DURDU

Birgün Gazetesi''nden İsmail Arı''nın haberine göre; 21 Mart günü fabrikada üretimin durdurulduğu ortaya çıktı. Fabrikada maden suyu üretiminde çalışan personele, 27 Mart pazartesi günü sabah 08.00’a kadar üretime ara verildiği bildirildi. Personelden yıllık izin dilekçesi doldurmaları istendi.

Maden suyunu üreten Kızılay’a bağlı Kızılay İçecek Şirketi’nin Genel Müdürü Metin Kul ise konuya ilişkin bir açıklama yapmadı.

NE OLMUŞTU? 

Migros''un satışa sunduğu Kızılay maden sularında arsenik ortaya çıkmış 76 bin şişe yeniden iade edilmişti.

Migros’un kurum içi yazışmalarında “Depoda alan sıkıntısı yaşandığı, Kızılay’ın ‘bloke edilen’ maden sularını teslim alması’ gerektiği” ifade edilmişti. Migros’un ülke genelindeki diğer depolarından ne kadar maden suyunu iade ettiği ise bilinmiyordu.

Gıda Mühendisi ve Akademisyen Dr. Bülent Şık ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulunmuştu:

Ülkemizde yürürlükte olan ve ‘Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik’ başlığını taşıyan mevzuata göre maden sularındaki arsenik miktarının litrede 10 mikrogramı geçmemesi gerekir. Bu sınır değerleri aşan maden sularının piyasaya sunulmaması gerekir. Aksi takdirde yönetmelikte de açık olarak belirtildiği gibi bir halk sağlığı riski ortaya çıkar. Arsenik insan sağlığına zararlı, çeşitli toksik etkileri olan ağır metallerden biridir. 

Çevre kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde de gıdalara ve sulara arsenik bulaşabilir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) arsenik ve inorganik arsenik bileşikleri insanlar için kansere yol açan toksik bileşenler olduğunu belirtmektedir. İnorganik formları çok daha zehirlidir.

Arsenik içeren gıdaların yenmesi ve arsenikle kirlenmiş suların içilmesi deri, mesane ve akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Buna ek olarak, uzun süreli maruz kalmanın kalp hastalıklarına ve diyabete yol açabileceği de belirtilmektedir. Çocuklar toksik kimyasalların olumsuz etkilerin yetişkinlere kıyasla daha duyarlıdır. Yaş ne kadar küçükse maruz kalma sonucu oluşacak olumsuz etkiler de o ölçüde fazla olur. Dolayısıyla maden sularındaki arsenik çocuk sağlığı için daha büyük bir risk oluşturur. Dünya Sağlık Örgütü, arsenik maruziyetinin olumsuz gebelik sonuçları, bebek ölümleri ve erken çocukluk yaşlarında kanser, akciğer hastalığı, kalp krizi ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklarla ilişkili olduğunu belirtmektedir. Yine, çok sayıda çalışma, arsenik maruziyetinin çocuklarda bilişsel gelişim, zekâ ve hafıza üzerindeki olumsuz etkilerini göstermiştir ve bu sorun ülkemiz için kanımca kritik önem taşır.

"YARGILANMALILAR"

Maden sularını tüketmenin iyi bir şey olduğuna dair yaygın bir kanaat var toplumda ama işte arsenik ile ilgili analiz raporu bu kanaatin ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Anne ve babalar bu tip ürünlerin içerdiği risklere karşı uyanık olmalı. Ama unutmayalım gıda güvenliğini sağlamak, halk sağlığını korumak kamu kurumlarının işidir. Gıdalar, su, maden suyu vb. içeceklerdeki arsenik miktarının dikkatle kontrol edilmesi gerekir. Öte yandan Kızılay’daki yöneticilerin durumdan haberdar olduğu halde arsenikli ürünleri piyasaya sunmasının da yargılanmayı gerektirecek bir suç teşkil ettiğini düşünüyorum.

"EMAREYE RASTLANMAMIŞ"

Kızılay Maden Sularına ilişkin olarak halk sağlığını tehlikeye atacak bir emareye rastlanmamıştır. Perakendeci şirketler zaman zaman raflarındaki ürünleri rastgele olarak çeşitli testlere tabi tutmaktadırlar. Bu testlerde kullanılan yöntem farklılıkları, analiz sonucunu etkileyebilecek çevresel faktörler veya laboratuvar tespit limitleri gibi sebeplerle tedarikçi ile perakendecinin sonuçları arasında sapma söz konusu olabilmekte ve analizlerin tekrarına ihtiyaç duyulmaktadır. Sözü edilen konu da bu durumdan ibarettir. Yeniden ve aynı yöntemlerle testler farklı akredite laboratuvarda da olmak üzere tekrar edilmiş ve herhangi bir uygunsuzlukla karşılaşılmamıştır. Ancak analiz ve değerlendirme süreci devam ederken, satış noktasında Kızılay maden suyunun arzının devamı için bir parti ürün geri çekilmiş ve yerine yenisi konulmuştur.”

MİDE BULANDIRAN GÖRÜNTÜLER

Kızılay’ın Afyon’daki maden suyu fabrikasında bir süre önce çekilen görüntülere BirGün ulaştı. Fabrikada maden suyunun dinlendirildiği bölümün içler acısı halde olduğu görüldü. Havuz olarak adlandırılan alanın duvarları ve tavanındaki rutubet ile kirlilik ise alanın hijyenden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Maden suyunun depolandığı alanda duvarların yosunlaşmaya başlığı da görüldü.

İlgili Haberler