Yapılan bilimsel araştırmalara göre, kızıl saçlı bireyler, özellikle ağrıya karşı farklı bir tepki verebilirler.
2005 yılında yapılan önemli bir araştırma, kızıl saçlı kadınların acıya karşı daha yüksek bir eşik gösterdiklerini, yani ağrıyı daha az hissettiklerini belirlemişti. Bu durum, genetik bir faktör olan MC1R geninin etkisiyle açıklanabilir.
MC1R geni, saç rengini belirleyen bir genetik faktördür ve kızıl saçlı bireylerde bu genin mutasyona uğramış bir versiyonu bulunur. Bu gen sadece saç rengini etkilemekle kalmaz, aynı zamanda ağrı algısı ve acıyı yönetme şekli üzerinde de bir rol oynadığı bildirildi.
Dr. Jeffrey L. Neitz, North Carolina Üniversitesi'nde bir göz doktoru ve biyolog, MC1R geninin ağrı algısına etkilerini şu şekilde açıklamakta:
"MC1R geninin mutasyonu, sadece saç rengini değil, aynı zamanda ağrı algısını da etkiler. Kızıl saçlı bireyler, genetik yapılarındaki bu farklılık nedeniyle acıya daha az duyarlı olabilirler. Bu durum, onların daha az ağrı hissetmeleri anlamına gelmez, ancak acı eşiği diğer insanlardan farklıdır."
Kızıl saçlı bireylerin acıyı algılama şeklinin, biyolojik ve nörolojik faktörlerle açıklanabileceği belirtiliyor.
2009 yılında yapılan bir çalışmada, kızıl saçlı kadınların, aynı acı seviyelerine sahip bir uyarana karşı daha düşük ağrı hissi gösterdikleri gözlemlendi. Bu, genetik bir farkın yanı sıra, sinir sisteminin işleyişinde de farklılıklar olduğunu gösterdi.
Dr. Marni B. Tannenbaum, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nörolog, kızıl saçlı bireylerde acı algısı ile ilgili yaptığı araştırmada şunları belirtiyor:
"Kızıl saçlı kadınlar, beyindeki ağrı ile ilgili sinyalleri farklı bir şekilde işlerler. MC1R geninin etkisi, vücutta ağrıya karşı duyarlılığı azaltan bir mekanizma ile bağlantılı olabilir. Bu, onların acıyı diğerlerinden daha az hissetmelerine neden oluyor."
FARKLILIKLAR NEREYE GİDİYOR?
Bu biyolojik farklılıklar, bazı araştırmalara göre kızıl saçlı bireylerin daha az acı hissetmelerine neden olsa da, diğer araştırmalar acının yalnızca algılanma şeklinin değiştiğini, ancak hissettikleri acının şiddetinin değişmediğini öne sürmekte. Yani, kızıl saçlı bireyler daha az acı hissetseler de, bu onların ağrıyı hiç hissetmedikleri anlamına gelmediği bildirildi.
2017’de yapılan başka bir araştırma, kızıl saçlı bireylerin, normalde ağrılı olabilecek durumlarda daha az ağrı hissettiklerini ancak ağrıyı daha uzun süre hissettiklerini ortaya koydu. Yani, ağrı eşiği yüksek olsa da, bu kişiler acıyı daha uzun süre deneyimleyebilirler.
KIZIL SAÇLI KADINLARIN AĞRIYA KARŞI DAHA YÜKSEK TOLERANSLARI MI VAR?
Bunun yanı sıra, bazı araştırmalar kızıl saçlı kadınların ağrıya karşı daha fazla tolerans gösterdiğini, yani daha dayanıklı olduklarını öne sürdü. Bu durum, genetik faktörlerin bir sonucu olarak, bağışıklık sisteminin ve sinir iletim sistemlerinin farklı işleyişine dayalı olabilir.
Dr. Ted Price, Texas Üniversitesi’nde sinirbilim profesörü, konuyla ilgili olarak şu yorumda bulundu:
"Kızıl saçlı bireylerin, ağrıya karşı gösterdikleri tolerans, genetik farklılıklarından kaynaklanıyor. MC1R geninin etkisi, sinir uçlarındaki ağrı iletim mekanizmalarını değiştiriyor ve bu da kişilerin daha dayanıklı olmasına neden oluyor."
KIZIL SAÇLI BİREYLER VE ACI
Kızıl saçlı bireylerin acıyı algılama şekli, genetik ve biyolojik faktörlerle açıklanabilir.
MC1R genindeki mutasyon, kızıl saçlı bireylerin ağrıya karşı daha yüksek bir eşiğe sahip olmalarını sağlar. Bununla birlikte, bu durum her zaman ağrıyı daha az hissetmek anlamına gelmediği bildirildi.
Ağrı algısı, karmaşık bir süreçtir ve bu genetik faktör sadece bir bileşen.
Kızıl saçlı bireylerin acı algısı, diğer bireylerden farklı olsa da, daha fazla dayanıklılık ve ağrı toleransı gösterdikleri kesin olarak söylenebileceğinin altı çizildi.