Kıyamet kopacak!

Kıyamet kopacak!

Kıyamet kopacak!

ABD’de patlayan kriz bayramı zehir etti. Türkiye panik içinde 3 Ekim’i bekliyor. Gözler, borsada
Dünyanın korku ve merakla izlediği ABD krizi, 700 milyar dolarlık kurtarma paketinin Kongre tarafından reddedilmesiyle yeni bir hız kazandı. Ağır kayıplar bazı ülkelerde borsa kapattırdı. 


Kurtarma paketi, yarın Temsilciler Meclisi’nde ele alınacak. Yeşil ışık yanmazsa bayram sonrası açılacak İMKB’yi yine tarihi düşüşlerden biri bekliyor. 

 

Kriz dalga dalga yayılıyor

* 700 milyar dolarlık kurtarma paketi, ABD Kongresi’nden çıkmadı. Dünya yine sarsıldı

* ABD Merkez Bankası (FED) ile büyük merkez bankaları piyasaya 620 milyar $ sürdü

* Beklenen yardımın gelmemesi zordaki bankaları bitirdi. Peş peşe yeni banka iflasları geliyor

* Bazı ülkelerde kayıp yüzde 10’u bile aşınca borsalar kapatıldı. Günlük kayıp 1 trilyon dolar!

* ABD banka mezarlığına döndü. JP Morgan ve Citigroup, satın alma için yeni iflasları bekliyor.

* Kriz Avrupa’yı da fena sarsıyor.Fortis’in yüzde 49’u devletleştirildi.Birçok ülkede bankalar sallanıyor.


Dünya sallanıyor, Türkiye kıyamet uykusunda
Kurtarma paketi çıkmayınca, dünya merkez bankaları 620 milyar doları pompamaya başladı. ABD Borsaları’nda günlük 1 trilyon dolar kayıp yaşanırken, Türkiye için kıyamet, cuma günü 

Amerika’yı ve dünyayı küresel krizin etkisinden kurtarması beklenen 700 milyar dolarlık kurtarma paketi ABD Kongre’sinden çıkmayınca, tüm dünyayı kriz korkusu yeniden sardı. Dünya merkez bankaları, Kongre’den olumsuz yanıt gelince dümeni devraldı. ABD, AB, Japonya, Kanada, İngiltere, Çin ve İsviçre merkez bankaları piyasaya toplam büyüklüğü 620 milyar dolara ulaşan nakit aktarmaya başladı. Amerika, dün ve bugün Yahudi bayramını kutladığı için paket Meclis’te yarın görüşülecek. Banka mezarlığına dönen ABD’de, JPmorgan ve Citigroup’un, bankaları battıktan sonra satın alması, diğer bazı bankaları da, ’Bırakalım battıktan sonra alırız’ zihniyetine itiyor. 


Bush: Amerikalıların geleceği söz konusu
ABD Temsilciler Meclisi’nin kurtarma planını reddetmesinin ardından Başkan Bush bir açıklama yaptı. Bush şöyle devam etti: Düne bakarsak trilyonlarca dolar zarar söz konusu. Bu yasanın özellikle vergi ödeyenlere 700 milyar dolardan daha az maliyeti olacağını söylemişlerdi. Hepsinin olmasa bile bunların bir kısmının geri dönüşü olacağını söylemiştik ve durumun farklı olmasını istesekte bir seçim yapmak durumundayız. Amerikalıların geleceği için kongre harekete geçmeli. 

Kara eylül bataklığı
Yıllardır trilyonlar kazanan ABD banka sahipleri ve yöneticileri, krizle birlikte işsiz kaldı. Peki kriz hangi bankaları götürdü. İşte dünyanın en büyük bankalarını yutan krizin geçmişi...
* Devlet, konut piyasasına destek sağlayan finans şirketlerine Fannie Mae ve Freddie Mac’e 8 Eylül’de el koydu.
*  Tüm dünyaya Büyük Buhran’ı hatırlatan ve ’Kara Pazartesi ‘yi yaşatan 158 yıllık finans devi Lehman Brothers 613 milyar dolar borçla 14 Eylül’de battı.
* Aynı gün Merrill Lynch, Lehman’ı kurtarma adımı olarak Bank of America’ya satıldı.
* ABD Merkez Bankası FED, 16 Eylül’de batışa geçen sigorta devi AIG’yi 85 milyar dolar vererek kurtardı. AIG aynı zamanda sigorta işlemlerinin yanında ülkenin en büyük finans kaynaklarından olduğu için ABD, AIG’nin batmasına göz yummadı.
* 18 Eylül’de İngiltere’nin en büyük mortgage sağlayıcısı HBOS, yine İngiltere’nin en büyük bankası vıLloyds tarafından satın alındı.
* 20 Eylül’de İngiliz Barclays, Lehman’ın bazı varlıklarını 1.7 milyar dolara satın aldı.
* Dünyanın en büyük yatırım bankaları Goldman Sachs ve Morgan Stanley, mevduat bankacılığı statüsüne geçti. Böylece mevduat bankacılığı 21 Eylül’de tarih oldu.
* Japon Nomura Bank, 22 Eylül’de Lehman’ın Asya ve Avrupa operasyonlarını satın alarak destek sağladı.
* Ve ABD’nin en büyük bankası Washington Mutual 26 Eylül’de iflas etti. Devlet bankaya el koydu ve tüm varlıklarının ABD bankası JPMorgan’a 1.9 milyara sattı.
* Avrupa’ya sıçrayan kriz, Euro Bölgesi’nden, Hollanda-Belçika-Lüksemburg(Benelüks) ortak bankası Fortis’i vurdu. Fortis, batmadan, bankanın yüzde 49’u Benelüks ülkeleri tarafından 28 Eylül’de satın alındı.
* 29 Eylül’de Citigroup, Wachovia’yı satın aldı.
* 30 Eylül’de ise Belçikalı Fortis’in ardından diğer banka Dexia’da devlete geçti.

 

Amerika aç gözlülüğü yüzünden battı
ABD’de 15 ay önce başlayan kriz, Amerikan halkının pek yabancı olmadığı bir kıvama geldi. 80 yıl önce, 1928-1929 yıllarında Büyük Buhran’ı yaşamıştı Amerika. 29 Ekim 1929’da New York Borsası’nın çöküşüyle kriz başlamıştı. Müthiş bir ucuz kredi modasına kapılan ABD halkı, kolay banka kredisi sayesinde otomobil ve beyaz eşya, konut alımları için bankalara hücum etmişti. Tıpkı o tarihlerde yaşanan Büyük Buhran gibi 80 yıl sonra da Amerika’da hiçbirşey değişmedi. Yine ABD kaynaklı olan, ama bu kez uzun vâdeli ev kredisi (mortgage) sektörüne dayalı muhtemel krizin uğursuz alâmetleri bir süredir gözleniyor. Yine çoğunluk inkar içinde, acı gerçeği görmek istemiyor.

Günlük kayıp 1 trilyon dolar
Paketin reddinin ardından ABD borsaları dünya tarihinin en kötü günlerinden birini daha yaşadı. Borsalarda yaşanan kaybın faturası 1 trilyon doları buldu. ABD Borsaları yüzde 4 ila 10 değer kaybetti. Dün ise Dow Jones kurtarma paketinin yeniden oylanacak olmasıyla moral bularak güne yükselişle başadı.  Avrupa Borsaları ise dün, paketin yeniden oynacak olması ile moral buldu. Bankaların hisseleri krizden adeta tokat yedi. S&P 500’de işlem gören finans grubu hisselerindeki düşüş yüzde 16’ya ulaştı. National City Corp. yüzde 63, Sovereign Bancorp Inc yüzde 72, Morgan Stanley ve Goldman Sachs da yüzde 12’den fazla  değer yitirdi. Uzmanların görüşleriyse şöyle: James Dunigan / PNC Wealth Management: Piyasalardaki güveni tamamen kaybettik. Drew Kanaly / Kanaly Trust Company: Piyasalar çıkan karara çok şaşırdı. Ama para politik işleyiş tarafında rehin alındı. Michael Nasto/ Global Investors Inc: Bu bir kabusa benziyor. Hayatımda gördüğüm en kötü kriz.

Yabancılar likidite peşinde
Bankacılık sisteminin önemli bir kısmı yabancılaşan Türkiye yeni bir riskle karşı karşıya! Türk halkının mevduatın yurtdışına transfer edilmesinden endişe duyuluyor. Devlet Bakanı ve Nazım Ekren’in yaptığı açıklamaya göre Türkiye’deki bankacılık sisteminin yüzde 42.7’si yabancılara ait. Ve bankalar Ağustos sonu itibarıyla toplam 850 milyar dolarlık varlık yönetiyor.

Kriz kapımıza dayandı!
Türk bankaları dev finansal kurumları finanse ediyor! Ve kısa bir süre öncesine kadar Türkiye ekonomisi için ihtiyaç olarak gösterilen yabancı bankalar şimdi büyük bir risk unsuru olarak görülüyor. Kısa bir süre önce ’bankacılık sisteminin yabancılaşması büyük risk, kriz döneminde kaçıp  giderler’şeklinde yapılan uyarılar gerçek mi oluyor?


TMSF devralabilecek mi?
Türkiye’de banka alan yabancıların iflası halinde sahipleri mahkemeye verilebilecek mi? O bankalardaki mevduat da tamamen ödenecek mi? 5020 sayılı Kanun’u baz alarak Türk hakim ortakların tüm varlıklarına el koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), Türkiye’de banka alan yabancıların sıkıntıya girmesi ya da iflas etmesi halinde sadece ülkemizdeki varkılarına el koyacağı belirtiliyor. Bu durumda da yabancı ayrıcalıklı bir konuma geliyor. 

AB’den 1.8 milyar euroluk yardım
Avrupa Birliği Komisyonu, 2008-2010 döneminde Türkiye’ye 1.8 milyar Euroluk yardım yapmayı kararlaştırdı. Komisyon, Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri devam eden Hırvatistan ve Türkiye’nin yanısıra, yakınlaşma sürecinde olan Makedonya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Kosova’ya toplam 4,5 milyar Euro yardım yapılacağını duyurdu. Yardımdan en büyük payı Türkiye alacak. Komisyon, Türkiye’ye verilecek 1.8 milyar euroluk yardımın, demokratikleşme, özgürlükler, hukukun üstünlüğü , insan hakları ve azınlık haklarını garanti altına alacak kurumların güçlendirilmesinde kullanılacağını belirtti.

 

Türkiye’nin kredi kapısı kapandı
Yabancı bankalarla ilgili dile getirilen sakınca, şimdi kendisini gösteriyor. Türk sanayisini besleyen tüm para muslukları kapatıldı. Dünya piyasalarındaki kriz adım adım Türkiye’ye geliyor. Henüz tam olarak hissedilmedi ancak Türkiye’de banka alan yabancıların çektiği likidite sıkıntısı bunun öncü göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bankacılık sistemini yüzde 42.7’sini kontrol eden yabancı bankalar, Türk halkının da 288 milyar dolarlık mevdatının yaklaşık 100 milyar dolarlık kısmını yönetiyor. Bankaların asli görevi halktan topladığı mevduatı finans sistemine aktarması. Ancak yabancı bankalar daha krizin ayak seslerini duyar duymaz, Türkiye’deki tüm kredileri durdurdu! 

 

100 milyar dolarımızı yabancılar yönetiyor
Dünya bankaları birer birer batarken Türkiye’nin bu krizden kurtulması mümkün görünmüyor. Son 4 yılda Türkiye’de 18 milyar dolarlık yatırım yapan yabancı bankaların, Türk bankacılık sisteminin yüzde 42.7’sini kontrol ettiğini düşünürsek bu sonuç kendini gösteriyor. 1999 yılında, Türk bankacılık sektöründe yabancıların payı sadece yüzde 1 iken bugün yüzde 42.7’ye ulaştı. Türkiye’deki toplam mevduatın yaklaşık 100 milyar dolarlık yabancı bankaların kontrolünde bulunuyor. Yaklaşık 680 milyar dolarlık aktifin de 285 milyar dolarını yabancı bankalar yönetiyor. Yabancının, kendi ülkesindeki borcunu ödemek için bu aktiflerini çekmesi Türkiye’nin kucağına krizi itmesi ve bankacılık sistemin çökmesi anlamına geliyor.


 


Merkez’den faiz indirimi sinyali
MB’yi küresel piyasalarda yaşanan likidite krizinin endişesi aldı. Uzmanlara göre, Merkez Bankası gelecek yılın ilk aylarına kadar faizi sabit tutacak. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) küresel piyasalardaki mevcut belirsizlikler gözönüne alındığında bundan sonraki faiz kararlarında her iki yönlü esnek olacağını açıkladı. PPK 18 Eylül’de gerçekleştirdiği ve kısa dönem borçlanma faizlerini yüzde 16,75 seviyesinde sabit bırakma eğiliminde.