İçeriğindeki zengin besin değerleri ve özellikle C vitamini sayesinde bağırsak hareketlerini düzenleyen kivi, haftada 2-3 adet tüketildiğinde öksürmeyi bile kesiyor.
Kivi bağırsak hareketlerini düzenliyor ve sindirimi kolaylaştırıyor. Kolesterolü düşüren ve kalp hastalıkları riskini de azaltan bu mucize meyve kansere karşı da oldukça etkili. Özellikle kolon kanserine karşı kivinin bağırsakları koruduğu belirtiliyor.
Pek çok meyvede olduğu gibi kivinin en değerli kısmı kabuğunun hemen altıdır. Ne kadar ince soymaya çalışırsanız çalışın bu değerli kısım kabukla birlikte çöpe gitmektedir. Bu nedenle kivinin tepesi kesilerek yumurta gibi kaşık yardımıyla yenmelidir.
KİVİ NASIL YUMUŞATILIR?
Kivi, uzun süre korunabilen sert bir meyvedir. Yemek istediğiniz zaman kiviyi daha yumuşak bir hale getirmek ise oldukça basittir. Püf noktası ise başka bir meyvedir: Elma. Pazardan aldığınız kivilerden tüketeceğiniz kadarını ayrı bir poşet içerisinde 1 adet elma ile birlikte 1-2 gün bekletirseniz, kimyasal etki dolayısıyla kivi yumuşayacaktır. Bu sayede dilediğini zaman bu yöntem ile yumuşak kivi elde edebilirsiniz. Ancak daha uzun süre bekletirseniz kiviler çürüyecektir. Çiftçiler kivileri buzhanede bekletirken de aynı yöntemi kullanmaktadır. Elma ürünleri ile kivi asla aynı soğuk odada tutulmamaktadır. Bu sayede mevsiminde toplanan kiviler 3-4 ay bozulmadan korunabilmekte.
İtalya’daki araştırmalar kivinin özellikle 6-7 yaşında çocuklarda solunum yolları üzerinde mucize gibi etkiler yarattığını gösteriyor. Belirli bir süre kivi tüketiminin ardından çocuklarda nefes darlığı %32, gece öksürüğü %27, hapşırma %41, burun akıntısı %28 ve kronik öksürük %25 oranında azaldı.
Bunun sebebi ise kivinin içerisinde bulunan flavonoitlerin hücre içi hasarı azaltması ve DNA mutasyon ve hasarını önlemesi olarak gösteriliyor. Kivi meyvesi içerisinde bol miktarda C, E, ve A vitamini barındırır. C vitamini suda çözünebilen antioksidan bir maddedir ve vücudumuzu koruduğu kanıtlanmıştır.