KİTAP / AHMET YABULOĞLU 01-08-2016

KİTAP / AHMET YABULOĞLU 01-08-2016

Şair millet oluşumuzun bir işareti de gencimizin yaşlımızın, çoluğumuzun çocuğumuzun şiire olan büyük sevdası... Padişahından çobanına şiir yazan bir milletin mensupları olarak şiiri çok sevdiğimiz âşikâr...

Hepimiz şairiz, çünkü Türkçe adamı şair eder

Türk şiirinin muhteşem ve parlak bir geçmişi var. Fuzûlî’den Bâkî’ye, Nâbî’den Şeyh Galib’e oradan da Ahmet Haşim’e ve Yahya Kemal’e uzanan bu iftihar çizgisinin bugünlerde de iyi dönemini yaşadığı ve geleceğe doğru istikrarla uzandığı söylenebilir. Şiirimizdeki şekil ve muhteva tartışmaları tarih boyunca devam etmiş, farklı görüşler ortaya konmuştur. Ancak her iyi şair, değişik üslubuyla bahçe içindeki farklı bir çiçek olarak kabul edilmeli. Divanlardaki gazeller, cönklerdeki şiirler, tasavvuf kitaplarındaki ilahiler, halk hikâyelerindeki koşmalar aynı denize akan farklı ırmaklardır. Keza tarih boyunca şiirimizde aruzdan heceye, heceden serbest vezne uzanan bir şekil değişikliği görülmüştür. Ama bugün her üç vezinde de yazan şairlerimiz vardır. Duygularını en iyi şekilde ifade etmek isteyen şairler, elbette ki sınırlandırılamaz. Şairlerimiz muhtevada olduğu gibi şekilde de hür olmak ister. Her şair, hislerini, fikirlerini, ideallerini ve hasretlerini mısralara döker. Sonsuzluğu zevkle yaşatacak olan düşünce, hayâl ve duygularını kalıcı kılmayı, sevenlerine ulaştırmayı arzu eder. Mehmet Nuri Yardım’ın 4. Baskısını yapan “Şiirimizden Portreler” kitabında bütünüyle Osmanlı’dan günümüze akıp gelen şiirimizin serencâmı dile getirilirken, büyük edebî birikim ve mirasımız da gözler önüne seriliyor. Öncelikle “Türk Şiirine Genel Bakış” başlığını taşıyan birinci bölümde, şiirimizin toplu bir değerlendirilmesi yapılıyor. İkinci kısımda Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. Yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirilen “Osmanlı Şiiri Soruşturması” nda Türk aydınlarının verdiği cevaplar dikkat çekiyor. Aydınlarımız, Osmanlı’nın şiir sanatına artık daha gerçekçi ve hakkaniyet ölçüleri içinde bakıyorlar. Son bölümde ise, Yunus Emre, Fuzûlî, Cenap Şahabettin, Mehmet Âkif, Yahya Kemal, Ahmet Haşim ve Sezai Karakoç gibi Türk şiirinin yıldızlaşan ve bayraklaşan simâları hakkında, uzmanlarıyla yapılmış konuşmalar bulunuyor. Kitap, yaşayan usta şairlerle birebir görüşülerek gerçekleştirilmiş röportajlarla devam ediyor. Bu şairler arasında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Bekir Sıtkı Erdoğan, A. Rahim Balcıoğlu, Bahaettin Karakoç, Mehmet Zeki Akdağ, Ayhan İnal ve Yavuz Bület Bâkiler de bulunuyor. Tanzimat, Servet-i Fünûn, Millî Edebiyat, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı, Yedi Meşaleciler ve Hisar şairlerinden bazı isimler ile bağımsız şairler bu kitapta yer alıyor. Türk şiiri, İkinci Yeni’ye gelinceye kadar bir bütün olarak değerlendiriliyor. Böylelikle Türk edebiyat ve şiir tarihine faydalanılabilir dikkat çekici bir eser bırakılıyor. Bütün şairlerin fotoğrafları ile birlikte en çok bilinen ve sevilen şiirlerinden örnekler de bölüm başlarında yer alıyor. Kitap, Türk şiirini merak edenler, bu şiiri araştıranlar ve şairlerimizi yakından tanımak isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Çağrı Yayınları Tel: (0212) 516 20 80

*******

Mütakere yıllarından

Mersinli Cemal Paşa’nın Yaveri Yuzbaşı Cevat Rifat Bey’in Birinci Dunya Savaşı ve Mutareke Donemi Hatıraları Gundoğan Yayınları tarafından okurla buluşturuldu. Fikir ve siyasi hayatımızda dikkat ceken isimlerden biri olan Cevat Rifat Bey (Atilhan) Balkan Savaşları, I. Dunya Savaşı ve Milli Mucadeleye katıldı. I. Balkan Savaşı’nda Edirne mudafaasında gösterdiği kahramanlık ve cesaret Bulgarlar tarafından bile takdir edildi ve esir tutulduğu Sofya’da kendisine “Bulgar İmtiyaz Madalyası” takdim edildi. I. Dunya Savaşı’nda Filistin-Suriye Cephesi’nde bulundu ve Mersinli Cemal Paşa’nın yaverliğini yaptı. Birinci ve İkinci Gazze savaşlarına katıldı. İkinci Gazze Meydan Savaşı’nda uc yuz elli kişilik müstakil bir mufreze ile İngiliz ordusuna yaptığı taarruzla savaşın Turkler lehine gelişmesinde buyuk rol oynadı. 1916’da Yahudiler tarafından kurulan ve Filistin Cephesi’nde İngilizlere istihbarat sağlayan NİLİ adlı casusluk teşkilatını deşifre ederek çökertilmesini sağladı. Mutareke doneminde Mersinli Cemal Paşa tarafından Konya’da gerçekleştirilen Milli Mucadele faaliyetlerine katıldı. Mersinli Cemal Paşa’nın Ali Rıza Paşa hukumetinde Harbiye nazırı olmasıyla birlikte kendisinin yaverliğini ustlendi. Milli Mucadele de Mustafa Kemal Paşa’nın tensibiyle Bartın ve Havalisi Komutanlığı’na getirildi ve Fransızlara karşı mucadele etti. 17 Ekim 1925 tarihli dilekcesiyle ordudan yuzbaşı rutbesiyle emekli oldu. Kısa suren bir ticari hayattan sonra basın hayatına atıldı. Turk basınının en uretken isimlerinden oldu. İslam, Yahudilik ve Masonluğu konu edinen 150’ye yakın kitap ve broşuru ile yüzlerce makalesi yayımlandı.1933 yılında Nazi Almanya’sını ziyaret etti ve Hitler’le tanıştı. Amerikan basını tarafından “Ortadoğu’nun Hitleri” olarak tanımlandı. Yakın donem Turk fikir hayatını derinden etkiledi. Milliyetci ve İslamcı duşuncenin formasyonuna katkı sağladı ve sağın onemli ideologlarından birisi oldu.

Gündoğan Yayınları Tel: (0535) 542 27 07

*****

Romantik tarihten ilmi tarihe

Mersinli Cemal Paşa’nın Yaveri Yuzbaşı Cevat Rifat Bey’in Birinci Dunya Savaşı ve Mutareke Donemi Hatıraları Gundoğan Yayınları tarafından okurla buluşturuldu. Fikir ve siyasi hayatımızda dikkat ceken isimlerden biri olan Cevat Rifat Bey (Atilhan) Balkan Savaşları, I. Dunya Savaşı ve Milli Mucadeleye katıldı. I. Balkan Savaşı’nda Edirne mudafaasında gösterdiği kahramanlık ve cesaret Bulgarlar tarafından bile takdir edildi ve esir tutulduğu Sofya’da kendisine “Bulgar İmtiyaz Madalyası” takdim edildi. I. Dunya Savaşı’nda Filistin-Suriye Cephesi’nde bulundu ve Mersinli Cemal Paşa’nın yaverliğini yaptı. Birinci ve İkinci Gazze savaşlarına katıldı. İkinci Gazze Meydan Savaşı’nda uc yuz elli kişilik müstakil bir mufreze ile İngiliz ordusuna yaptığı taarruzla savaşın Turkler lehine gelişmesinde buyuk rol oynadı. 1916’da Yahudiler tarafından kurulan ve Filistin Cephesi’nde İngilizlere istihbarat sağlayan NİLİ adlı casusluk teşkilatını deşifre ederek çökertilmesini sağladı. Mutareke doneminde Mersinli Cemal Paşa tarafından Konya’da gerçekleştirilen Milli Mucadele faaliyetlerine katıldı. Mersinli Cemal Paşa’nın Ali Rıza Paşa hukumetinde Harbiye nazırı olmasıyla birlikte kendisinin yaverliğini ustlendi. Milli Mucadele de Mustafa Kemal Paşa’nın tensibiyle Bartın ve Havalisi Komutanlığı’na getirildi ve Fransızlara karşı mucadele etti. 17 Ekim 1925 tarihli dilekcesiyle ordudan yuzbaşı rutbesiyle emekli oldu. Kısa suren bir ticari hayattan sonra basın hayatına atıldı. Turk basınının en uretken isimlerinden oldu. İslam, Yahudilik ve Masonluğu konu edinen 150’ye yakın kitap ve broşuru ile yüzlerce makalesi yayımlandı.1933 yılında Nazi Almanya’sını ziyaret etti ve Hitler’le tanıştı. Amerikan basını tarafından “Ortadoğu’nun Hitleri” olarak tanımlandı. Yakın donem Turk fikir hayatını derinden etkiledi. Milliyetci ve İslamcı duşuncenin formasyonuna katkı sağladı ve sağın onemli ideologlarından birisi oldu.

Atatürk Araştırma Merkezi Tel: (0312) 285 55 12

******

Kültürümüze konan kuşlar

En eski cağlardan beri çeşitli kuş adları Turk kulturunde yer almış, pek cok varlığa isim olmuş veya unvan olarak kullanılmıştır. Prof. Dr. Halil Ersoylu’nun hazırlamış olduğu “Turk Kulturunde Kuşlar” uc ana bolumden oluşuyor. Birinci bolumde “Turk Dunyasının Duşunce, Dil ve Edebiyatındaki Bazı Kuşlar”, ikinci bolumde “Turk Dunyasının İnanc ve Yaşayışındaki Bazı Kuşlar” ve ucuncu bolumde ise“Turk Dunyasının Folklor ve Etnografyasında Sus Unsuru Olarak Kullanılan Bazı Kuşlar” yer almaktadır.

Ötüken Neşriyat Tel: (0212) 251 03 50

*******

İbretlik ikazlar

Yahya Akengin değişik zaman aralıkları ile kaleme almış olduğu fikir, sanat ve yer yer de siyasi icerikli yazılarını,“Gece Yarısı Yazıları” adıyla kitaplaştırdı. Yahya Akengin, herkesin kendisini yetiştiren ulke ve topluma karşı sorumlulukları bulunduğu anlayışından hareketle tarihten ibretlik hikayecikleri de yeri geldikçe hatırlatmak yoluna gidiyor. Temelde edebiyat ve estetiğin peşinde olan Yahya Akengin, ulke sorunları soz konusu olunca zaman zaman koşeli uyarılarda bulunmaktan da geri durmuyor.

Akçağ Yayınları Tel: (0312) 432 17 9