Değerli araştırmacı yazar Hicran Göze, “Yahya Kemal ve Atatürk” kitabında Türk toplum hayatının 2 önemli ismi arasındaki ilişkileri belgeler ışığında mercek altına alıyor.
Atatürk’le Yahya Kemal arasında yaşanan bir takım olayların kasıtlı veya kasıtsız olarak yanlış yorumlanıp, gerçeği yansıtmayan beyanlar ve yazılarla çarpıtılmasının yarattığı rahatsızlık sebebiyle “Yahya Kemal ve Atatürk” kitabını yazdığını belirten Hicran Göze konu hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:
Yahya Kemal ile Atatürk arasında geçen ilgi çekici pek çok olayın gerçek sebeplerini şâirimizin hayâtını ciddiyetle, yalana dolana sapmadan ele alanlarca yazılmış kitaplarda buluruz. Bir geniş biyografi özelliği taşıyan bu eserlerde ele alınan Atatürk ve Yahya Kemal ilişkisini o ciddî araştırmaların içinden çekip alarak daha özlü bir şekilde okuyucuya sunmanın faydalı olacağı inancındayım. Yahya Kemal, Atatürk’ün ayaklarını öpecek kadar dalkavuk muydu? Millî Mücâdele’ye hiç destek olmadı mı? Tek bir satırla bile Atatürk’ü, daha doğrusu o zor günlerin Mustafa Kemal’ini desteklemedi mi? Neden askerlik yapmadı? Lozan’da var mıydı? Hatay’da yok muydu? Tarih görüşü neydi? Türk diline duyduğu sevgi ve hassasiyet nasıl doğmuştu ve bu Türk dili macerası Atatürk ile nasıl yaşanmış, nasıl neticelenmişti? Evet, “Yahya Kemal ve Atatürk”... Aralarında geçen çok ilgi çekici olaylar... Atatürk’ü ve Yahya Kemal’i daha da büyüten olaylar. Dalkavuk olmayan bir Yahya Kemal’in karşısında, yanlıştan dönmesini bilen, doğruya teslim olan, karşısındakinin değerini bilen, o kişinin büyük taraflarını bildiği için bâzı kusurlarını bağışlayabilen büyük bir devlet adamı ve bir lider portresi...
Ne yazık ki ülkemiz büyük şahsiyetleri ön yargılarla, sübjektif ve çok hissî olarak ele alanların telkinlerinin dışına çıkamayarak, beyinlerine zerkedilmiş ezberleri tekrarlayanların istilâsı altındadır. Bir kesimin penceresinden bakıldığında Yahya Kemal gericinin tekidir. Atatürk’ün yaptığı bütün değişikliklere câhilce karşı çıkmıştır. Onların karşısında yer alanlara göre ise Atatürk de baştan aşağı kusurdur. Yaptıklarının hepsi yanlıştır. Gerçek ise ne ifratta ne de tefrittedir. Aşırıya giderek orta yolu bulamamak gerçeklere ulaşamamanın tek sebebidir. Nihayet büyüklükleri ve kusurlarıyla Atatürk de bir insandır Yahya Kemal de... Şu da çok açık bir gerçektir ki büyük adamları her beşerde bulunabilen kusurlar asla küçültmez. Bu çalışmaya başlarken kafamı epeyce meşgul eden pek çok düşünceden sonra şu neticeye vardım: Yahya Kemal ve Atatürk ilişkisi, aralarında geçen sıcak veya biraz serin pek çok olayı sathî bir bakışla anlatmakla aydınlatılamazdı. Büyük şâirin karakteri ve o karakteri oluşturan, çocukluğuna kadar uzanan tesirler de ele alınmalıydı. Atatürk ile anlaştığı veya anlaşamadığı noktalar ancak bu tesirler ele alındığı takdirde aydınlığa kavuşabilir ve anlaşılabilirdi. Yahya Kemal, o karşı çıktığı şeyler kendi hayat tarzının içinde bile olsa kendisine de karşı çıkabilen gerçek bir münevverdir.
Boğaziçi Yayınları Tel:(0212) 520 70 76
*
Arşivlerin aydınlattığı tarih
Roma Sapienza Vakfı Başkanı, Doğu Avrupa Tarihi Ordinaryüsü Antonello Folco Biagini’nin kaleme aldığı, “İtalyan Raporlarında Balkan Savaşları 1912-13” adlı eser, bilimsel tarih yazımına hizmet eden askeri arşivlerin kullanımının parlak bir örneği niteliğindedir. Bu eser 19. yüzyılın sonuna doğru İtalya Krallığı’nın her geçen gün daha önemsediği Balkan coğrafyasında çalışan subayların bilgilendirmelerini değerlendirmektedir. İtalya devletinin dış politikasında Balkan coğrafyasının ehemmiyeti artarken, Balkan milletlerinin siyasi elitleri için İtalya, ulus devlet kurma yolunda bir örnek oluyordu. Berlin kongresi ile Birinci Dünya Savaşı arasındaki dönemde İtalyan askeri ateşeler, sınırların belirlenmesi ile kurulan komisyonların üyeleri, bilirkişiler, delegeler, yabancı orduların nezdindeki gözlemciler vs. söz konusu bölgede çok aktif oldular. Bunların bazıları Balkan Savaşı’nın her iki aşamasında olup bitenlere yakından ve akıllıca tanıklık ettiler. Öyle ki, ilk iki bölümde savaş öncesi Balkanların durumunu ve İtalya’nın Balkan politikasını çözümleyen bu eser, geri kalan üç bölümde heyecanlandırıcı bir radyo röportajı çağrıştıran bir anlatım tarzına sahip olmaktadır.
Tarihçi Kitabevi Tel:(0216) 418 68 86
*
Dinlerin kutsal şehri
“Pelin Çift ile Gündem Ötesi Kitaplığı”nın “Kudüs’ün Gizemli Tarihi” adlı ikinci kitabı “Kudüs’ün Gizemli Tarihi” raflara çıktı. Paganizm tarihçisi araştırmacı Erhan Altunay’la birlikte kaleme aldığı “Ayasofya’nın Gizli Tarihi” adlı ilk projesiyle kısa sürede çok satanlar listesine giren Pelin Çift, bu kez projektörünü dinler tarihi uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Harman’la birlikte Kudüs’ün üzerine doğrulttu. Destek Yayınları tarafından okurla buluşturulan “Kudüs’ün Gizemli Tarihi” Kudüs hakkında bilinmeyen pek çok gerçeği gün yüzüne çıkarıyor. İçerdiği belge niteliğindeki nadir görsellerle de dikkat çeken kitapta Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Harman tarafından cevabı verilen sorulardan bazıları şöyle:
l Üç semavi din için Kudüs neden kutsal? l Hz. Muhammed Kudüs’te hangi mekândan semaya yükseldi? l Kudüs Hz. İsa ile ilgili hangi sırları barındırıyor? l Mesih’in nereden göğe yükseldiğine ve nereye geleceğine inanıyorlar l Yahudiler, Süleyman Mabedi’ni neden yeniden inşa etmek istiyor? l Zeytindağı’na gömülmek için neden servet harcıyorlar? l Ağlama Duvarı’nda neden gözyaşı dökülüyor? l Haçlı Seferleri’ni Kudüs’e yönelten Papa hangi gizli örgüte mensuptu? l Tapınak Şövalyeleri, Mescid-i Aksa’da neler yaptı? l Yahudi Devleti’nin kurulması için 5 milyon altın teklif edilen Sultan II. Abdülhamid bu teklife ne cevap verdi? l Osmanlı Kudüs’ü nasıl kaybetti? l İsrail Devleti hangi gizli planlarla kuruldu? l Yavuz’dan Kanuni’ye, Hürrem Sultan’dan Abdülhamid Han’a kadar Osmanlı, Kudüs’te hangi izleri bıraktı? l Kudüs’te mahşer günü neler yaşanacak? l Kehanetler Kudüs’ün geleceği ile ilgili neye işaret ediyor?
Destek Yayınları Tel:(0212) 252 22 42
*
AKP’li yıllar ve tahribatı
Osman Özbek, AKP’nin iktidar sürecini “Türkiye’nin Karanlık Yılları / 14 Yıllık Enkaz” adlı yeni kitabında mercek altına alıyor. Bu süreci “karanlık yıllar” olarak adlandırıyor. Bu yaşananları, Türkiye’nin nasıl bir enkaza çevrildiğini detayları ile anlatıyor. “Türkiye’nin Karanlık Yılları”, hafıza tazelemek ve yaşananları bir daha irdelemek için bir başucu kitabı. Osman Özbek kurtuluş için çözüm reçetelerini de kitap içinde detaylarıyla veriyor. 14 yıllık enkazı kaldırmak ve bu enkazla yüzleşmek Türkiye’nin en büyük sorunu.
Alibi Yayıncılık Tel:(0539) 669 60 69
*
Bu toprağın değerleri...
Anadolu’yu aydınlatmanın gerçek öncüsü M. Kemal Atatürk’ten Hacı Bektaş Veli’ye, Mevlana’dan Yunus Emre’ye, Ahmet Yesevi’den Ahi Evren’e, Pir Sultan Abdal’dan Şeyh Bedreddin’e, Seyit Nesimi’den Nesimi Çimen’e, Dadaloğlu’ndan Köroğlu’na, Karacaoğlan’dan Âşık Veysel’e, Nâzım Hikmet’ten Aziz Nesin’e, Hasan Ali Yücel’den İsmail Hakkı Tonguç’a, Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Orhan Veli’yeve daha nice ozan ile yazarlara uzayan değerlendirilmeler Lütfi Kaleli’nin, “Anadolu’yu Aydınlatanlar” adlı yeni kitabında...
Berfin Yayınları Tel:(0212) 513 79 00