Prof. Ramazan Demir, “Ermeni İsyanı 1915 Yüz Yaşında” adlı yeni kitabında Ermenilerin “soykırım” iddialarını farklı bir bakış açısı ve yaklaşımla; Osmanlı, Alman, İsveç, Rus, Ermeni ve İngiliz belgeleri ışığında irdeliyor
Türkiye Cumhuriyeti Devletini uzun süreden beri meşgul eden, bundan böyle de daha çok meşgul edeceğe benzeyen Ermenilerin “soykırım” iddiaları giderek uluslar arası siyasi bir sorun halini aldığına dikkat çeken Prof. Ramazan Demir, kendisini bu konuyu araştırmaya yönelten gerekçeyi şöyle açıklıyor:
Gelişen olaylar nedeniyle son birkaç yıldan beri bu suçlayıcı iddialar hakkında bazı karşı yayınlar, söylemler basında sıkça çıkmaya başladı. Bunların bir kısmı belgesel nitelikte, bir kısmı kronolojik düzeyde tespitlerdir. Hemen hepsinin çıkış noktasının, bu iddialara karşı “savunma” veya “yalanlama” merkezli temalar olması dikkat çekicidir. Sosyal bilimcilerin, özellikle yazması gereken çok şeyin olduğu ama bazı konuların üstü örtülerek ötelendiğini hayretle izledim. Konuya olan özel ilgim beni çok derin hedeflere yöneltti, Ermeni konusunda yapılması gereken çok şeyin olduğunu, konunun sadece sosyal bilimcilere, politikacılara bırakılmayacak kadar geniş ve önemli olduğunu gördüm.
Vatan savunmasına giden birçok nefer gibi dedem Muşar torunu Mehmetoğlu İbrahim de Ermeni çeteleri tarafından tuzağa düşürülerek katledilmişti. Bunu, 96 yaşında vefat eden babam İbrahim Demir’den öğrendiğim zaman 50 yaşlarına ulaşmış ve mesleğimin doruğundaydım. Dolayısıyla Ermeni çeteleri tarafından şehit edilmiş birçok günahsız Türk vatandaşının tarihteki kutsal hakkını yazmak, gündeme getirmek bir Türk aydını olarak sorumluluklarımın olduğunu düşündüm ve konuya girdim. Ermeni katliamına uğramış bir dedenin torunu olarak duygularımı, çok kolay olmamakla birlikte, aklımın gerisine attım. Objektif olabilmek için olanca gayretimi gösterdim. Doğruları bulup bir araya getirmeye çalıştım. İddia sahibi olanlar neler diyor? Devlet arşivleri, yabancı kaynaklar neler yazıyor? Karşı görüşte olanların düşünceleri nelerdir? Tüm bu sorulara yanıt ararken, duygusallıktan öte realist olmayı hedef seçtim.
Türkiye’de derli toplu olarak konuyu izah eden ve belgeler düzeyinde irdeleme yapan, Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanmış sınırlı sayıdaki yayının dışında klasikleşmiş konumlarını koruyan eserler de vardır. Onların dışında bazı kazanç sağlama amaçlı yayımların varlığı da dikkatten kaçmıyor. İrdeleyici bir yaklaşımla yazılan çok fazla kaynağın da olmayışı beni bu konuya daha da hırsla yöneltti. Araştırmalarıma konu olan hususlara öncelikle belge bazında ulaşmaya çalıştım; belgelerin ana kaynakları devlet arşivleri ile yine iddia sahibi Ermenilerin kaynakları oldu. Ayrıca, Birinci Dünya Savaşında Türk Genelkurmayında görevli Alman komutanların raporları, hatıraları ve konu ile ilgili yabancı yazarların, gezginlerin düşüncelerini kapsayan orijinal Almanca, İsveççe, İngilizce belgeleri bu kitabın orijinal yönünü oluşturdu.
Palme Yayıncılık Tel:(0312) 433 37 57
*
Şehzadelerin taht yolculuğu
Doç. Dr. Cevdet Kırpık’ın büyük bir titizlikle kaleme aldığı “Osmanlı’da Şehzade Eğitimi”, temelde Osmanlı tarihi boyunca şehzade eğitiminin özelliklerini ve zaman içerisinde geçirdiği değişimi ele almaktadır. Ancak Osmanlı’ya gelinceye kadarki tarihî mirasın daha iyi anlaşılması için İslâm öncesi ve İslâmî dönemdeki hanedan üyelerinin eğitimlerine de değinilerek Türk tarihi boyunca hükümdar yetiştirme yöntemlerindeki anlayış, uygulama ve metot alanındaki değişim ve süreklilik göz önüne serilmiştir. İyi bir yöneticide bulunması gereken özellikler toplumdan topluma ve zamandan zamana değişse de temel bazı hususlar ortaktır. Osmanlı sisteminde padişah çok önemli siyasî ve dinî yetkilerle yönetim hiyerarşisinin en üst noktasında bulunur. Hâliyle padişah namzedi şehzadelerin aldıkları eğitimin niteliği, yalnız hanedanın değil aynı zamanda milletin ve devletin geleceği üzerinde de doğrudan etki gücüne sahip, dikkatle incelenmesi gereken bir mevzudur. Bu sebeple Osmanlı tarihinin layık olduğu şekilde anlaşılabilmesi için şehzade eğitiminin tarihî süreç içerisinde nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşadığını bilmek gerekmektedir. Kitaptaki konu başlıklarından bazıları şöyle:
* Türklerde Devlet Başkanının (Han, Hakan, Kağan, Sultan) Özellikleri. * Osmanlı Öncesi Türk Devletlerinde Hanedan Üyelerinin Eğitimi. * Klasik Dönemde Şehzade Eğitimi *Eğitime Etki Eden Faktörler * Uygulamalı Eğitim: Sancağa Çıkma * Kafes Sisteminde Eğitim * Değişime Giden Yol. * Kafes Hayatının Sonu. * Gelenek ve Yenilik Kıskacında: Bir Şehzade Nasıl Yetişmeli? * Şehzadelerin Doğumu ve Anneleri * Daye ve Kalfalar, Lalalar n Eğitim-Öğretime Başlama: Âmin Alayı ve Bed’-i Besmele Töreni. * Sultan Abdülaziz’in Avrupa Seyahati ve Şehzade Eğitimine Yansımaları.
Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50
*
Avrupalı gözüyle Genç Türkler
Araştırmacı yazar Habip Hamza Erdem Fransız gazetelerinde Genç-Türk Devrimi hakkında çıkan haber ve yorumlar arşivlerin tozlu raflarından çıkartak, “Fransız Basınında Genç-Türk Devrimi” adıyla, kitaplaştırdı. “Fransız Basınında Genç-Türk Devrimi”, Habip Hamza Erdem’in uzun ve titiz araştırmasının ürünü. Avrupa’nın ve özellikle de Fransa’nın Genç-Türk Devrimi’ne bakışını yansıtan bu eser, konuyla ilgili önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Dönemin Fransız basını Avrupalıların bakış açısıyla, Genç-Türkler, İttihat ve Terakki, Türk Devrimi, Şark meselesi, Ermeni sorunu, Birinci Dünya Savaşı gibi birçok konuda önemli bilgiler vermektedir. Kitaptaki bazı konu başlıkları şöyle: * Batı’nın gözüyle Doğu nasıl görünüyordu. * Avrupalılar, Genç-Türk Devrimi’nden Türk Devrimi’ne giden süreci ve Osmanlı Devleti’nin adım adım tarihten silinişini nasıl değerlendirmişlerdi? Batı basınında II. Abdülhamit imgesi nasıldı? * Fransız cumhuriyetçisi ve sosyalisti Jean Jaurès’in Türkler hakkındaki düşünceleri nelerdi?
Kaynak Yayınları Tel:(0212) 252 21 56
*
O halkıyla içiçeydi...
Atatürk’ün yanında bulunmuş olanların da hatıralarında belirttiği gibi halkla daima kaynaşması, iç içe olması, önemli bir özelliği olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sayede insanlar Atatürk’ü yalnız Türk İnkılap Tarihi kitaplarında anlatılanlarla sınırlı değil, aynı zamanda bilinmeyen özel hayatıyla da tanıma fırsatı bulmuşlardır. Yine bu sayede insanlar Atatürk’ü Atatürk yapan üstün özelliklerini daha iyi anlamak fırsatını yakalamışlardır. Dr. Tarık Saygı’nın, “Ölümsüz Paşadan Anılar” kitabında bu kitapta bu türden anılar yer alıyor.
Parola Yayınları Tel:(0212) 483 47 96
*
Her şeyin fiyatı var!
Michael J. Sandel, New York Times’ın çok satanlar listesindeki “Paranın Satın Alamayacağı Şeyler” kitabıyla günümüzün en büyük etik meselelerinden birini ele alıyor: Her şeyin satılık olduğu bir dünyada yanlış bir şeyler yok mudur? Eğer varsa, piyasa değerlerinin, hayatın âit olmadıkları çeperlerine girmelerini nasıl engelleyebiliriz? Piyasanın ahlâkî sınırları nedir? Michael J. Sandel, piyasa ekonomisine sâhip olmaktan, pek de farkında olmadan, piyasa toplumu olmaya sürüklendiğimizi iddia ediyor.
Ekşi Kitaplar Tel:(0312) 434 44 64