KİTAP / AHMET YABULOĞLU 15-05-2016

KİTAP / AHMET YABULOĞLU 15-05-2016

Halifeliğin kaldırılması “İngiliz oyunu” değildir

Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut, “Saltanattan Ulusal Egemenliğe” adlı eserinde yeni Türk devletini Cumhuriyet’in ilanına götüren temel düşünce ortamını mercek altına alıyor.

Değişen şartların insanı yeni arayışlara iteceğinin altını çizip, böyle bir durumda eski anlayış ve kurumların bir kenera bırakılmasının da kaçınılmaz olacağına vurgu yapan Prof. Dr. Dursun Ali Akbulut, “Saltanattan Ulusal Egemenliğe” adlı çalışması hakkında şu bilgiyi veriyor:

4-130.jpgYeni bir hareket başlatılırken, geçmişe ait izleri bir çırpıda bütünüyle silmek mümkün değildir. Değişen dünya şartları insanı yeni arayışlara iter ve bunun doğal sonucu olarak eski anlayışların, kuram ve kuruluşların bir yana bırakılması kaçınılmaz olur. Bu her zaman kolay değildir. Çünkü toplum kesimlerinin olaylar karşısında algılayış biçimleri farklılık gösterir. Toplumsal uzlaşma ancak, eski ile yeni arasında dengeleri oturtmak, anlayış farklılıklarını ortadan kaldırmak ya da en aza indirmekle sağlanabilir. Geçmişe ait olaylar ve kurumlar, birer hatıra veya tecrübe olarak kaldıkları sürece toplumun dinamiğine engel olmazlar. Belki bu dinamiği ateşleyici birer unsur teşkil ederler. Fakat eski düzeni, yeni devlet anlayışı içerisinde sürdürmeye çalışmak, kaçınılması mümkün olmayan çatışmaları da beraberinde getirir. Osmanlı Devleti’ni tarihe intikal ettiren 1 Kasım kararından sonra ortaya çıkan değişik hakimiyet anlayışları, eski-yeni tartışmalarının bir neticesidir. Bu tartışmaların mahiyetini ve ulaşmış olduğu boyutu kısmen izah edebilmek amacıyla böyle bir çalışma konusu seçilmiştir. Konunun bütünlüğünü bozmamak için kapsamı daraltılmış ve sadece 1 Kasım kararının zihinlerde uyandırdığı imaj üzerinde durulmuştur. Nitekim yeni Türk devletini cumhuriyetin ilânına götüren, hilâfetin kaldmlmasına sebep oluşturan temel düşünce, böyle bir ortamda doğmuş ve giderek gelişme imkânı bulmuştur. Gerek Cumhuriyet’in ilânı ve gerekse halifeliğin kaldırılması gibi devlet hayatımızdaki önemli değişiklikleri anlayabilmek bakımından bu gelişmenin iyi izlenmesi gerekir. Aksi takdirde tarihsel gerçeklik, Cumhuriyet’in ilânının bir “oldu-bitti”, halifeliğin kaldırılmasının “İngiliz oyunu” olduğu şeklindeki temelsiz açıklamalara mahkûm edilmiş olur. Slogan cümlelerle yargıda bulunmaya, değil tarih biliminin, akıl, insaf ve iz’anının tahammüllü yoktur.

Bu çalışmanın 1994’de tamamlanmasından sonra, yeni bilgi ve belgelerden yararlanılamadığını itirafa mecburuz. O zaman görülemeyen, anlaşılamayan konulara tarihçilerimizin yeni yaklaşımlar getirecekleri umuduyla, kaynak olarak kullanılan Risalelerin metinleri ekler bölümüne konulmuş, karşılaştırma olanağı sağlanmaya çalışılmıştır. Kitabın basımım ve editörlüğünü üstlenen sayın Osman Selim Kocahanoğlu’na ve Temel Yayınları’nın değerli çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.

Temel Yayınları Tel: (0212) 516 23 52

*

Jöntürkleri tetikleyen devrim

3-257.jpgGünümüzde Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine ilişkin ilgi ve araştırmalar artmasına rağmen 1905 yılında Rusya’da meydana gelen olayların Sultan Abdülhamid Türkiye’sindeki sosyal, kültürel ve siyasî çerçevedeki yansımalarına ilişkin yeterli seviyede çalışma yapıldığı söylenemez. Hasip Saygılı’nın “1905 Rus Devrimi ve Sultan Abdülhamid” adlı önemli çalışması, 1905 Devrimi’nin Osmanlı ülkesindeki etkilerini Sultan Abdülhamid idaresi ve muhalif Jöntürk hareketi arasındaki gerilimli ilişki üzerinden ele alarak bu alandaki boşluğu dolduruyor. Çalışmada 1905 yılından itibaren Türkiye’de meydana gelen ve 23 Temmuz 1908 tarihinde Sultan Abdülhamid’in anayasayı tekrar yürürlüğe koyduğunu açıkladığı “İnkılâb-ı Âzîm” e kadar sürmüş olan siyasî ve toplumsal olayların üzerinde 1905 Rus Devrimi’nin etkileri, ideolojik kurguların ötesinde birincil kaynaklara dayanılarak gösterilmiştir.

1905 Rus Devrimi etkisi yanında, Osmanlı ülkesinde meydana gelen 1905-1908 arası bahse konu siyasî ve sosyal olayların, aşağıdan yukarıya bir hareketin mi parçaları olduğu, yoksa bir grup siyasî aktivistin çeşitli nedenlerle istibdad rejimine yabancılaşmış genç subaylara yaptırdığı, tepeden aşağı eylemler mi olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır.

Ötüken Neşriyat Tel: (0212) 251 03 50

*

Gönül adamı olma rehberi

5-066.jpgDilimize yepyeni, okunması hoş ve anlaşılması kolay bir “Mantıku’t-Tayr/ Kuşların İlâhisi” tercümesi kazandırıldı.İlk sayfada “Kerametle Uyarılan Adam” yazısını okuduktan sonra kolay kolay elinizden bırakamayacağınız bir kitap bu. Farsçasının yanında Fransızca 4 ayrı çeviriden de yararlanarak büyük bir gayretle bu eseri dilimize kazandıran Cemal Aydın gerçekten çok hayli emek vermiş. Ferîdüddîn Attar’ın bu dünya şaheseri ilk defa 550’ye yakın dipnotla ve akıcı bir Türkçeyle çevrilmiş. Eserde insan karakterleri kuşlarla temsil ediliyor. İnsanın nefsinin boyunduruğundan nasıl kurtulabileceği ve mânevî arınmasını nasıl gerçekleştirebileceği anlatılıyor. Eser hakkında verilen şu bilgileri bilmemizde büyük yarar var:

Bu kitap, Hz. Mevlâna’nın “Attâr 7 aşk şehrini dolaştı, bizse hâlâ bir küçük sokağın başındayız!” diyerek övdüğü bir İslâm sûfî-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlâna’nın “Ben söz söylemede Şeyh Attâr’ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attâr’dan duymuşum!” dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Bizim eşsiz bir klâsiğimiz olan “Hüsn ü Aşk”ın yazarı, dâhî şairimiz Şeyh Galib ilhamını Attâr’dan aldığını söyler.

Attâr, bu eseri yazmak için velilerin hayatlarıyla ilgili bin kadar eser okudu. Tasavvuf bilgisi ile şairliğini bir araya getirerek tasavvuf edebiyatında yepyeni bir çığır açtı. Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eser, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Büyük psikolog ve psikiyatristlerin de insan ruh ve karakterini anlamak için kullandıkları bir kaynak eserdir. Kitabın en büyük özelliği, insanı eski hâlinde bırakmaması ve okuyucusunu gönül adamlığı yolunda ilerlemeye yönlendirmesidir.

Bu eser, tam anlamıyla bir başucu kitabı.

Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları: 0212 526 16 15 / 527 50 32

*

Bilinmeyen Orhan Veli

2-405.jpg

Daha önce “Bir İmzanın Peşinden” ve “Şiir Hikâyeleri” ile edebiyat koleksiyonculuğunu kitaplara dönüştüren Haluk Oral, Orhan Veli tutkusunu da bir kitapla taçlandırıyor. “Bir Roman Kahramanı: Orhan Veli”, ne sistematik bir biyografi ne de klasik bir anı kitabı. Haluk Oral’ın kendi koleksiyonu ve Orhan Veli arşivindeki belgelerle yıllar içinde kurduğu gerçek bir dünya. Yalnız Orhan Veli’yi değil, çevresindeki kültür insanlarını da birbirinden ilginç mektuplar ve fotoğraflarla canlandıran sürprizlerle dolu bir kitap.

Yapı Kredi Yayınları Tel:(0212) 252 47 00

*

Turan’ın yolunda

1-543.jpg

Orhun abideleri: “Türk adının, geçtiği ilk Türkçe metin... İlk Türk tarihi.... Türk devlet adamlarının millete hesap vermesi, milletle hesaplaşması... Devlet ve milletin karşılıklı vazifeleri...Bir Ahmet Hikmet Müftüoğlu klasiği olan “Gönül Hanım”da Orhun abidelerine Türk gençlerinin ilk seyahatini okurken onlarla birlikte yorulacak, sevinecek ve bir yandan da I. Dünya Savaşı sonundaki kayıplarımızın acısını yaşayacaksınız. Her şeye rağmen devam eden hayatta Tolun Bey ve Gönül Hanım’ın mutluluğuna da ortak olacaksınız.

Bilgeoğuz Yayınları Tel:(0212) 527 33 65