KİTAP / AHMET YABULOĞLU 30-10-2016

KİTAP / AHMET YABULOĞLU 30-10-2016

Batı’nın Türkleri tarihsiz bırakma planının iflası!

Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ezber bozan programı “Ceviz Kabuğu”nda kamuoyuna sunulan gerçeklerden oluşan ve kısa sürede 7 baskı yapan “Tarih Türklerde Başlar” kitabının yeni baskısı okurla buluştu.

Son baskısı 4 yıl önce tükenen ve bu sürede çok sorulup aranan bir kitap haline gelen “Tarih Türklerde Başlar”ın yeni baskısını diğer kitap hazırlıkları, televizyon programları ve akademik çalışmaları dolayısıyla yapamadığını belirten Hulki Cevizoğlu 8. baskısıyla yeniden gündeme gelen bu önemli eser hakkında şu değerlendirmeyi yapıyor:

Bir ülkenin kültür değerlerinin yozlaştırılmasına yönelik gizli ya da açık faaliyetler, o ülkenin bütünlüğüne yapılan doğrudan saldırı anlamını taşıyor. Türkler, yüzyıllarca Avrupa’nın bu tür gizli ya da açık saldırılarına hedef oldu. Bu saldırılar kimi zaman “bilimsel” kılıflara büründürüldü. Bilimin adını anarak Türklere ve Cumhuriyet’ten sonra da Türkiye’ye yapılan saldırılar, kendisini “aydın” olarak gören bazı insanları bile etkiledi. Sonuçta, öyle bir noktaya gelindi ki, Türkiye kendi tarihini yabancılardan öğrenir oldu. İşin ürkütücü yanı ise, onyıllarca bunun farkına bile varamamış olmamızdı!..

Yani, yabancılar bir “film senaryosu” gibi bizim için bir “tarih senaryosu” yazmışlar, kendi ülkelerinde bunu yürürlüğe koydukları gibi -ne yazık ki-Türkiye’ye de kabul ettirmişler. Türklerin yaklaşık 200 yıllık Batı hayranlığı ve bir anlamda Batı’ya tapınma psikolojik rahatsızlığı bu durumu sorgulamayı da engellemiş.

Ancak, yakın zamanda görüldü ki, Batı’nın önyargılı ve dayatmacı sözde bilimsel değerlendirmeleri hiçbir bilimsel temele dayanmıyordu... Büyük Atatürk’ün defalarca vurguladığı “Türk’ün üstün medenî vasfı”, son yıllarda “bilimsel” olarak da kanıtlandı. Diyebilirsiniz ki, “nerede bu kanıtlar, bizim niçin haberimiz olmadı, bunu bulan kim?”

Bu haklı soruları biz de Haziran-Temmuz 2002 tarihlerinde ATV’de yayınladığımız Ceviz Kabuğu programlarımızda sorduk. Kâzım Mirşan adlı bir araştırmacı ve onun izinden giden Haluk Tarcan ile aynı yöndeki bağımsız araştırmalarla benzer sonuca ulaşan Selâhi Diker ve rahmetli büyükelçi- araştırmacı Adile Ayda gibi aydınlarımız bu gerçeği ortaya çıkardılar!...

Yüzyıllardır yapılan dünyaya ve Türklere yönelik propaganda ile; Türklerin barbar, vahşî, uygarlıktan uzak, yalnızca savaşan ve uluslaşamamış göçebe bir topluluk olduğu ileri sürüldü. Son 30 yıllık bilimsel çalışmalarının sonucunu Ceviz Kabuğu programlarımızda açıklayan Kâzım Mirşan’ı, Haluk Tarcan ile Turgay Tüfekçioğlu’nu milyonlarca televizyon izleyicisi hayranlıkla ve büyük şaşkınlık içinde izledi. Art arda yaptığımız 3 büyük programa katılan Prof. Dr. Bozkurt Güvenç ve ünlü Sümerolog’umuz Muazzez İlmiye Çığ ile birçok araştırmacı bu açıklamalara katıldı... Kâzım Mirşan’ın bilimsel araştırmalarına göre; “Tarih Sümer’de değil Türklerde başlıyor, kâğıdı Türkler buldu, Türkçe’nin kökeni 16.000 yıl önceye gidiyor, Latin Alfabesinin temelinde Türkçe yatıyor”

Bu kitapta; dünya kültür ve uygarlık tarihini kökten değiştirebilecek, temel kabulleri yok edecek, bilimi “siyasal tekellerinde” tutan Batılı kimi egemen çevrelerin değerlerini ortadan kaldıracak bilgiler var.

Uygarlığın temelinde “yazı” vardır. Bugüne kadar bilinen gerçek, yazının Sümerler tarafından bulunduğu şeklinde idi. O nedenle, pek çok kitapta “tarihin Sümer’de başladığı” ileri sürülür. Bu kitapta, ayrıntılarıyla okuyacağınız gibi, ortaya konan “yeni tarih tezi” ile “tarihin Türklerde başladığı” görülüyor. Avrupa uygarlığını kuranların Etrüskler olduğunu Batılılar eskiden bu yana kabul ediyordu. Bugün ortaya çıkan gerçek ise, Etrüsklerin Ön-Türkler olduğudur.

Bu kitapta yer alan, karşı çıkanlar tarafından bile çürütülemeyen yeni tarih tezini, Batı’nın Türkleri tarihsiz bırakma ve Türk Tarihi’nden kurtulma çabalarını, Türkiye üzerine oynanan oyunları, Türkleri sevmeyen Türkologları, Türk Tarihi’ni yabancılardan öğrenmenin üzücü yanını, Türkiye’deki acınacak ilgisizliği, bilimsellik maskesiyle yapılan papağan eğitimi ve Oryantalizmin yıkıcı etkilerini büyük bir ilgiyle okuyacağınıza eminim.

Böylece, “Türklüğün medenî vasfı güneş gibi doğacaktır” diyen büyük Atatürk’ü daha iyi anlayacak ve “Bu 2. Kurtuluş Savaşı’dır” diyen bilimadamlarına hak vereceksiniz.

Ceviz Kabuğu Yayınları Tel: (0312) 441 33 45

***

Dedikodular ve gerçekler

Türkler; bilinen dünyanın en eski halklarından biridir. Dünyanın hemen her bölgesinde yaşamışlar, tarih boyunca yaşanmış bir çok olayda baş rol oynayıp tarihin akışına yön vermişlerdir. Gittikleri her bölgeye çağlar içinde oluşmuş muhteşem kültürlerini taşımışlardır. Ancak, dünya tarihi içerisinde en fazla sözü edilen tarihin içerisinde bilinen her devirde var olan haklarında en fazla kitap ve makale yazılan fakat bütün bu bilinenlere rağmen haklarında hala dedikodular üretilen belki de tek millet Türklerdir.

Hüseyin Adıgüzel’in Türkleri doğru ve her yönüyle tanıtmak, uydurulan ana yurtları, uydurulan tarihleri, uydurulan kişilikleri, uydurulan efsane ve yaşam tarzlarını ifşa etmek için kaleme aldığı, “Kim Bu Türkler?” de pek çok soru cevabını buluyor:

Haklarında bu kadar olumlu - olumsuz söz edilen yazılan bu Türkler Kimlerdir?

Nerede Tarih sahnesine çıkmışlardır?

Ana yurtları neresidir?

Orta Asya ya da Altaylar Türklerin ilk ana yurdu mudur?

İlk göçler doğudan batıya mı yoksa batıdan doğuya doğru mu olmuştur?

Türk adı ne zaman ortaya çıkmıştır?

Türk adı neyi ifade etmektedir ve özel bir manası var mı?

Tarihleri nasıldır?

Tarihte kalan Türk Devletleri hangileridir?

Anadolu’da Milattan önce kurulan Türk devletleri var mıdır?

Türk bilim ve sanatı var mıdır?

Dilleri yaşam tarzları edebiyatları nasıldır?

Önceleri hangi dine inanmışlardır?

Şamanizm Türklerin dini midir?

Hangi dinlere girip çıkmışlardır?

Nasıl ve neden Müslüman olmuşlardır?

Türkler’de Alevilik var mıdır?

Türk - Alevi inançları nelerdir?

Alevilik inancı ile eski Türk Dini arasındaki benzerlikler nelerdir?

Türk mitolojisi nedir ve nereye dayanır? n Efsaneleri destanları nelere dayanır?

Kendilerine özgü yaratılış ve türeyiş hakkındaki düşünceleri nelerdir?

Hayata bakış hayatı algılayış ve uygulayış tarzları yani Türk Dünya Görüşü nedir ve nereden kaynaklanmıştır?

Bilgeoğuz Yayınları Tel:(0212) 527 33 66

***

Yön veren Makaleler

Ziya Gökalp’ın fikirleri ve ortaya koyduğu eserler, sadece yaşadığı devirde değil, ölümünden sonra da Türk kültür ve medeniyetinden beslenen milliyetçi mefkûreye sahip bir neslin yetişmesine katkı sağlamıştır. “Çınaraltı Yazıları”, Ziya Gökalp’ın vefatından önceki son yazılarıdır ve 8 Mayıs 1924 tarihinden itibaren Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştır. Ziya Gökalp’ın kültürel milliyetçiliği ön plana çıkardığı ve “Çınaraltı” başlığı altında yayımlanan bu yazılar o günlerde büyük ilgi ile karşılanmıştır.

Ötüken Neşriyat Tel:(0212) 251 03 50

***

Gurur ve isyan çığlığı

Tabsıra, Akif Paşa’nın, Hariciye Nâzırlığı’ndan azledilmesine sebep olan Churchill Vakası’nın aslını esasını ortaya koymak üzere kaleme aldığı ünlü eseridir. Eser, II. Mahmud döneminin, hem iç siyasetini hem dış siyasetini; özellikle İngiltere başta olmak üzere Avrupa devletleriyle olan hassas ilişkilerini gözler önüne sermektedir. Tabsıra, tarihî belge niteliği taşımasının yanı sıra, bir devlet adamının gururunu kurtarmak için verdiği mücadelenin de o güne kadarki emsalsiz bir örneği durumundadır.

Bilge Kültür Sanat Tel:(0212) 520 72 53