Araştırmacı Salâhi Sonyel, gizli İngiliz belgelerine dayanarak kaleme aldığı “Kaygılı Yıllar / Gizli Belgelerle Kurtuluş Savaşının Perde Arkası 1918-1923” adlı kitabıyla yakın tarihimize ışık tutuyor.
Osmanlı topraklarında üstünlük, etki ve çıkar sağlamak için yarışan ve çatışan yayılmacı devletler, Büyük Savaş’tan yenik çıkan İstanbul Hükümeti’ne Mondros Bırakışması’nı dayatmışlardı. Amaç Anadolu’nun işgali ve Türklerin geldikleri bölgeye, Orta Asya’ya sürülmesiydi. Sevr Antlaşması’yla ise can çekişen Osmanlı Devleti’ne son darbenin vurulması planlanmıştı. Anadolu’da yaşanan bu kaygılı yılları, gizli İngiliz belgelerine dayanarak ele alan Salâhi Sonyel kitabının önsözünde o günlerin fotoğrafını şu sözlerle okura aktarıyor: Milyonlarca masum insanın hayatına mal olan bu kanlı dünya savaşı sonunda Osmanlı devleti, feci Mondros Bırakışması’nı imzalamak zorunda kalmıştı. Galip güçler, bırakışmanın kimi çapraşık maddelerinden yararlanarak veya bırakışmayı kendi çıkarları açısından yorumlayarak, Osmanlı devletindeki kilit noktalan işgal etmeye başlamışlardı; oysa bu bölgelerde yaşayan halkın üstün çoğunluğu Türk ve öteki Müslümanlardan oluşuyordu. Böylece, Boğazlar İstanbul, İngiliz ve Fransız askerleri tarafından işgal edilmiş; Italyan askeri güçleri Antalya’ya çıkarma yapmış; Fransız askerleri Kilikya’yı (Çukurova) ele geçirmiş; bir süre sonra da Yunan askerleri Aydın (İzmir) ilini istila etmiş; Batı Trakya Yunanistan’ın denetimi altına girmiş; Fransız askerleri Doğu Trakya’yı, İngiliz askerleri Musul’u işgal etmişlerdi. Bu işgaller, Anadolu’nun kalbini oluşturan bölgelere de yavaşça yayılmaya başlamıştı. Görünüşte, Müttefik devletler, yıllarca süregelmiş olan ve yine kendilerinin yaratmış oldukları “Doğu Sorunu”nu kökten çözümlemeyi ve Türkleri kendi ülkelerinden kopararak, geldiklerini iddia ettikleri Orta Asya’ya sürmeyi amaçlamışlardı. Dünya savaşı sonlarında Osmanlı devleti ölüm yatağında can çekişiyordu. Bu devlet, Avrupa’daki bölgelerine ek olarak Arabistan, Filistin ve Suriye gibi ülkeleri yitirmekle kalmamış; Müttefiklerin, Türklüğü imha edici son darbesini beklemeye zorlanmıştı. Bu darbe, 10 Ağustos 1920’de Türklere zorla kabul ettirilecek olan ve Türk yurdunu arsız devletler arasında bölen Sevr Antlaşması’yla gerçekleşecektir. Ancak Türk ulusal akımının, Türkiye’nin ve Türklüğün varlığına korkunç bir tehdit oluşturan bu tehlikeye karşı Türk ulusunu nasıl coşturarak harekete geçirdiğini kanıtlayan çeşitli Türk ve yabancı belgelere bu kitapla tanıklık edeceksiniz.
Remzi Kitabevi Tel:(0212) 282 20 80
***
Adamlık rehberi
Nevzat Özkan tarafından kaleme alınan “Adam Var Âlemden Öte” isimli eser de kültür ve fikir hayatımızda süreklilik arz edebilme özelliği taşıyan eserlerin arasında yerini almaktadır. Sosyal hayatımızda önemi haiz olan “Adamlık” kavramından hareketle cinsiyet ayrımı gözetmeksizin “insan”ı temele alan bu eser, yazarın tanıdığı, etkilendiği ve feyz aldığı isimlerle birlikte hepimizin yakından tanıdığı bazı şahsiyetlerin düşünce ve ruh dünyalarını deneme tadında etkileyici bir biçimde yansıtmaktadır. Siyasi, edebi, içtimai ve kültürel anlamda tarihte ve yakın dönemde Türk milletine büyük hizmetleri bulunmuş isimler bu kitapta bir araya getirilmiştir. Hüseyin Nihal Atsız’dan Galip Erdem’e; milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’dan Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı Fatma Aliye’ye; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Alparslan Türkeş’e; Cemil Meriç’ten Erol Güngör’e kadar uzanan ve bunun yanında belki de kendilerini ilk defa bu eser sayesinde tanıyacağınız daha nice isimler “adamlık” kavramı temelinde yazarın nevi şahsına münhasır üslûbuyla çok çarpıcı bir biçimde ele alınmıştır. Yazarın da ifade ettiği üzere eserdeki bölümler ilk etapta her ne kadar birbirinden bağımsız görünse de genel bir değerlendirme yapıldığında seçilen konuların bir bütünlük arz ettiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, eserde farklı dünya görüşlerine sahip olan insanların yer alması, kitabın her kesimden okuyucu kitlesine hitap etmesini de sağlamaktadır. Bunun yanında eser tarihi vakalar, atasözleri ve günlük hayatta kullandığımız bazı deyimler bakımından da epey zenginlikler içermektedir. Haliyle bu durum kitabı salt biyografik özelliği olan bir eser olmaktan uzaklaştırmaktadır. Dil ve anlatım yönünden de başarılı olan bu eserde Türkçenin bütün zenginlikleri ve incelikleri büyük bir ustalıkla işlenmiştir. Yazın hayatımızda önemli bir boşluğu doldurma noktasında oldukça iddialı olan bu eser bilhassa gençler için ufuk açıcı bir özelliğe sahiptir. (İlhan Aslan)
Bilge Kültür Sanat Yayıncılık Tel:(0212) 520 7253
***
İlk kamu vicdanının gözü
İlk sayısıyla okuyucuyla buluşan “Türkçe Tarih Dergisi” kapak konusuyla dikkatleri üzerine çekti. Nihal Atsız’ın öğrencilerinden olan Celal Öcal’ın öncülüğünde çıkan dergi, 1915 yılında İzmir’in İtilaf Donanması tarafından işgal edilmek istendiğini belgeleriyle açıkladı. Öcal’ın kaleme aldığı kapak konusunda, dönemin Deniz Kuvvetleri Donanması ve İzmir Valisi’nin çabaları dikkat çekiyor. İtilaf Donanması’nın İzmir’i işgal ederek, Anadolu’nun içlerine kadar girmeye hazırlandığı işgal girişimi, başarılı bir savunma ile bertaraf ediliyor. İşgal girişimi ve savunma planlarının belgelerini de yayınlayan Türkçe Tarih, 101 yıldır konunun unutulduğun vurgu yapıyor. 3 ayda bir çıkması planlanan derginin yazarları arasında genç kalemler de bulunuyor. Cihan Oktay’ın Genel Yayın Yönetmenliğinde çıkan derginin, Danışman Kurulunda Prof. Dr. Necmi Ülker, Prof. Dr. Metin Karaörs, Prof. Dr. Adalet Tahirzade, Doç. Dr. Mustafa Ercilasun gibi alanlarında tanınmış akademisyenler dikkat çekiyor. Türkçe Tarih dergisini “Türk kamu vicdanının gözü” olarak tanımlayan İmtiyaz sahibi Celal Öcal, amaçlarını şöyle anlatıyor “Biz dergi olarak kendi tarih ve kültürümüzü aydınlatamaya çalışırken, ele aldığımız meseleleri ’Eleştirel Akılcılık’ ve ’Bilimsel Kuşkuculuk’ yöntemleri ile irdelemeye, çıkarttığımız somut veri ve belgelerle cevaplandırmaya çalışıyoruz.”
İletişim Tel: (0553) 619 44 65 E-Posta: hakantigin@yahoo.com
***
Mücadele ve tedavi
Çağımızın hastalıklarından şeker ile mücadele ve onun zararlarından kurtulmak için öncelikle hastalık hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar eğitimli ve bilinçli hastalarda şeker hastalığının yol açtığı organ hasarlarının daha az olduğunu göstermiştir. Ülkemizde prediyabet dediğimiz gizli şeker hastalığı salgın halinde artmaktadır. Endokrinoloji ve diyabet konusunda ülkemizin önde gelen uzmanlarından Prof. Metin Özata’nın “Şeker Hastalığı ve Siz” adlı eseri bütün şeker hastalarının başucu kitabı.
Gürer Yayınları Tel:(0212) 224 16 33
***
Mitoloji kadınları
Nesibe Çakır, antik Yunan mitolojisinin kadın figürlerini, mitolojideki belirsiz boşluklardan yararlanarak ve fantastik edebiyatın sağladığı özgürlükle “Antik Yunan Mitolojisinin Kadınlarına Dair Öyküler” adlı kitabında yeniden anlatıyor bize. Geleceklerini kader olmaktan çıkarıp tasarlayabilen bu kadınların öykülerini okurken aynı zamanda kökeni neolitik çağa kadar giden toplayıcı/şifacı kadın ile doğa arasındaki bağın gücünü seziyoruz: Savaşçı, kahraman veya ödlek fark etmez, bir erkeğin korkuları varlığımla ortaya çıkıyor.
Ayizi Yayıncılık Tel: (0312) 467 1618