İstanbul tarihini, şehrin Antik Çağ’daki ilk yerleşimlerden günümüze kadar “şehir” oluşunu merkeze alarak anlatan “Antik Çağ’dan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi” 10 cilt halinde yayımlandı.
İBB Kültür A.Ş. ve İSAM işbirliğiyle gerçekleştirilen proje, İstanbul’un dünya şehirleri içindeki yerini belirleyerek, şehri topografyası, mimarisi, dini ve sosyal hayatı, yönetimi ve iktisadi hayatıyla bir bütün olarak ele alıyor. Alanında uzman isimlerin kaleme aldığı 10 cilt halinde yayımlanan eser, hem genel okuyucunun beklentilerine cevap veriyor, hem de araştırmacı ve öğrenciler için kaynak kitap olma özelliği taşıyor. M. Akif Aydın’ın proje yönetimini yaptığı eserin editörlüğünü Coşkun Yılmaz gerçekleştirdi.10 cilt 4500 sayfadan oluşan dev eseri, alanın uzmanı 270 akademisyen kaleme aldı. İstanbul’un bütün asırlarını tanıtan eserin tarihçiler, edebiyatçılar ve akademisyenlerden oluşan yayın ve danışma kurulunda Halil İnalcık, İlber Ortaylı gibi önemli isimler de bulunuyor. İstanbul’un tarihini anlatan10ciltlikeserin yazımında, tematik bir anlayışla hareket edilmiş, konular makaleler halinde yazılmış. Ana makalelerde yeterince üzerinde durulamayan konuların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak detaylar ise çerçeve ve derkenar yazılar ile derinlikli olarak incelenmiş. Eserin “Emperyal Dönüşümler” başlığını taşıyan 1. cildinde, şehrin siyasi, zihni, sosyal, dini ve mimari alandaki büyük dönüşüm ve buhranları inceleniyor. “İstanbul’da Siyaset ve Yönetim” başlıklı 2. ciltte, İstanbul’un yaşadığı siyasi hadiseler, yönetim özellikleri ve hukuk düzeni ele alınıyor. “İstanbul’un Demografisi” adını taşıyan 3. cilt, İstanbul demografi tarihine dair tüm detayları, gelişim ve değişim süreçlerini, kriz dönemlerini ve keskin kırılmaları anlatıyor. “İstanbul Toplumu” başlıklı 4. ciltte, kahvehaneler, hamamlar, piknik ve gezinti alanları gibi toplumun sosyalleşme alanları da kendi renkliliği içerisinde ifade ediliyor. “İstanbul’da Dini Hayat” başlıklı5. ciltte, İstanbul’un dini hayatının, misafir ettiği ırk ve milletler, üzerinde kurulan muhtelif imparatorluklar veya medeniyetler, dinler, mezhepler, mistik akımlar kadar çok çeşitli olduğu vurgulanıyor. “İstanbul’un Ulaşım ve Haberleşme Tarihi” adını taşıyan 6. ciltte, İstanbul’un gerek şehir içi gerekse uzak ve yakın çevresiyle olan ulaşım ve haberleşmesinin tarihi serüvenini ele alınıyor. “İstanbul’da Edebiyat, Sanat ve Kültür” başlığı altındaki 7. cilt, kronolojik ve tematik olarak bütün dönemleri ve çeşitliliği yansıtıyor. Eserin 8. cildinde, “İstanbul Mimarisi” başlığı altında İlk Çağ, Antik Çağ, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde mimarlık alanındaki dinamizm gözler önüne seriliyor. 9. ciltte yer alan “İstanbul’da Eğitim, Bilim ve Teknoloji” bölümü, Osmanlı bilimi ile birlikte Osmanlı öncesi bilim ve eğitim faaliyetlerini iki ana başlık halinde inceliyor. “Hafızalardaki İstanbul” adını taşıyan 10. ciltte, Mimar Turgut Cansever’den Bizans Tarihçisi Semavi Eyice’ye, Türk müziğinin ünlü hocası Nevzat Atlığ’dan bir İstanbul beyefendisi Sadettin Ökten’e kadar adı bu şehirle özdeşleşen bir çok ünlü isim, çocukluklarının İstanbul’unu anlatıyorlar.
İBB Kültür AŞ Yayınları Tel:(0212) 467 07 71
***
Piri Reis haritasında yeni rota
Babası bir zamanlar açık deniz kaptanı olan ve çocukluğu babasıyla birlikte uzun deniz yolculuklarında geçen Delal Arya’nın sıra dışı yaşamından izler taşıyan “Yedi Denizlerde” dizisi yeni maceralarla hız kesmeden devam ediyor! Çok sevilen dizinin üçüncü kitabı “Kükreyen Kırklar” okurla buluştu. Dizinin kahramanı Renda, hayatını denizde geçiren bir çocuk. Babası Kaptan Dodo’nun gemisi Shonga’da yaşıyor. Annesine dair elindeki tek ipucu olan kanatlı bir denizatını arıyor. İkinci Kaptan’ın çocukları Palu ve Solin ise onu bu macerasında hiç yalnız bırakmıyor. İkinci kitapta kahramanlarımızın yolları Güney Atlantik Okyanusu’nda ve sırlarla dolu İskelet Sahili’nde devam ederken üçüncü kitapta Shonga’nın rotası Sri Lanka’ya doğru çevriliyor... Gizemli yelkenli Elephantus dümenini Antarktika’yı çevreleyen denizlere kırıyor. Soğukla ve fırtınalarla boğuşan Renda, Solin ve Palu’nun omuzlarına yüklenen görevin ağırlığı, kırkıncı güney enleminin kükreyen rüzgârları eşliğinde günden güne artıyor. Dünyanın dengesini koruyan gücün peşindeki çıkar sahipleri karanlık emellerinde son derece ısrarlı. Üstelik Kanatlı Denizatı’na uzanan yolculuğun güzergâhı gizemli bir delegasyonla ve tarihin önemli isimleriyle kesişiyor. Issız bir ada, bir hayalet gemi, Piri Reis’in bilinmeyen seyahati, bulmacaya gizlenmiş çok önemli bir sır... Ve Shonga, rotasını Sri Lanka’ya doğru çeviriyor... Okyanus rüzgârlarıyla büyümüş yazar Delal Arya’nın sevilen dizisi Yedi Denizlerde’de macera gitgide tırmanıyor! Üçüncü kitapta kahramanlarımız, büyük sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken, insanı dönüş- türen şeyin yalnızca zaman değil, aynı zamanda deneyimler olduğunu fark ediyor.
Can Çocuk Yayınları Tel:(0212) 252 56 75
***
Dolu dolu edebiyat
Türk Edebiyatı Dergisi’nin Ekim sayısı iki güzel hikâye ile başlıyor. Ayşe Göktürk Tunceroğlu’nun Kocasız Kadınlar Kulübü hikâyesi, “kadına şiddet” meselesine dikkat çekiyor. Temiz ve külfetsiz bir dille yazıyor Tunceroğlu. Süse ihtiyaç duymayan bir güzellikle. Sadeliğin güzelliği... Onu Sabahat Emir’in hayli ilginç bir hikâyesi takip ediyor; Senses. Bu sayıda Funda Özsoy Erdoğan ve Duygu Aksoy’un, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile gerçekleştirdikleri bir röportaj var. 1990’lı yıların başında yayımlandığında hayli ses getiren “Enformatik Cehalet” kitabını ve Avcı’nın entelektüel kimliğini merkeze alarak; enformasyon, felsefe, şiir, kültür ve eğitim üzerine bir röportaj yaptılar. Aynı zamanda bir iletişim profesörü de olan Nabi Avcı’nın bütün dünyaya hâkim olan “havaalanı kültürü” üzerine söyledikleri hayli düşündürücü. Hemen ardından Erhan Genç’in, 1970’li yıllarının başında, içinde Nabi Avcı’nın da bulunduğu bir gurup genç tarafında çıkarılan ve yayın hayatı sadece 14 sayı süren Deneme dergisi üzerine araştırma yazısı yer alıyor. Selçuk Küpçük, ülkücü hareketin çıkardığı dergileri incelemeye devam ediyor. Küpçük, bu sayıda Divan dergisini ele alıyor. Tarık Özcan, Sezai Karakoç’un Gül Muştusu adlı şiirini, epistemoloji ve estetik ilmini de yedeğine alarak çözümlüyor. Şiirin, özellikle de Sezai Karakoç gibi büyük şairlerin şiirinin farklı yaklaşımlara her zaman açık olduğunu ve dolayısıyla farklı okumaların da daima mümkün olacağını gösteren bir yazı. İbrahim Şahin’in Tanpınar’a Dair Unutulmuş Yazılar üst başlığı ile yayımladığımız yazılarına özel sayılar yüzünden zaman zaman ara vermek zorunda kaldık. Yazar, bu sayıda Tanpınar’ın 1949 yılında Yeni İstanbul gazetesinde çıkan Sabahın Eşiğinde başlıklı yazısını ele alı- yor. Ebru Burcu Yılmaz’ın Tarık Buğra romanlarına farklı bir bakış getiren Tarık Buğra Romanlarını Yeniden / Yenilenerek Okumak yazısı da hayli ilgi çekici.
Türk Edebiyatı Dergisi Tel:(0212) 526 16 15
***
Benzersiz bir hayat
6 yaşında Kral oldu. Kimi aile üyeleri Komünist Parti döneminde kurşuna dizilince 9 ya- şında sürgün olarak ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Çocukluğu, İstanbul üzerinden gittiği İskenderiye’de, gençliği Madrid’de geçti. Bir gün aklından ve kalbinden hiçbir zaman çıkarmadığı Bulgaristan’a geri dönme umudunu asla yitirmedi. Ve 1946 yılında sürgün edildiği ülkesine 50 yıl sonra, 1996’da geri döndü. Kurduğu siyasi hareket 2001 seçimlerinden zaferle çıkınca bir mucize gerçekleş- ti: Sürgün kral Başbakan oldu
Yapı Kredi Yayınları Tel:(0212) 252 47 00
***
Övgüden sövgüye
Ergün Poyraz, yeni kitabı, “İhanet ve Darbe / Emparyalizmle El Ele” kitabını şu cümlelerle takdim ediyor: FETÖ, sadece emperyalizmin hizmetinde, ihanet içinde bölücü ve yıkıcı bir örgüt değil, aynı zamanda uluslararası bir dolandırıcılık şebekesidir. Bu kitapta, kuzu postuna girmiş bir çakalın, dün, devlet memurları, milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları tarafından övgüler yağdırılırken; bugün, doğduğu evin umumi tuvalet yapılmasına giden serüvenini okuyacak, hayretler içinde kalacaksınız.
Bilgi Yayınevi Tel:(0312) 434 49 98