Eşinizin romantik ve cinsel geçmişi hakkında aklınıza sıklıkla gelen düşüncelerden dolayı kıskançlık yaşıyor musunuz. O halde aşağıdaki bilgiler mutlaka okumalısınız. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoterapist Mehmet Başkak o bilgileri paylaştı:
“NEDEN BİR BAŞKASIYLA YAPTI?” SORUSUNUN YANITI
“Retroaktif kıskançlık (kısmen geriye dönük kıskançlık ya da retrospektif kıskançlık olarak bilinir), partnerinizin cinsel veya romantik geçmişi üzerine gösterdiğiniz sağlıksız ilgi anlamına gelir. Çoğu kişi partnerlerinin geçmişi hakkında düşüncelere kapılıp kısmen kıskançlaşabilse de bu durum çok sürmez ve gerçekliği ve kişiyi olduğu gibi kabul ederek şimdiki zamana odaklanır; bu geçici bir durumdur ve bir probleme işaret etmez.Öte yandan, saplantılı, olumsuz düşünceler ve duygular oluşturacak kadar süreklilik arz eden ve zihinde kontrol edilemez biçimde eşinin geçmiş ilişkileriyle ilgili varsayımsal senaryoların ciddi olumsuz etkileri olur ve geçmişe yönelik kıskançlık oluşmasına sebep olur.
Retroaktif kıskançlık, ilişki içinde bulunan bireyleri üzebilir ve ilişkiye zarar verebilir, ilişkiyi baştan aşağı bir soruna da dönüştürebilir. Bazı durumlarda ilişkiyi bile bitirir.Geçmişe ilişkilere dönük saplantılı olumsuz düşünceler ve duygular yaşayanlarda şu sıkıntılara rastlamak mümkün:
Korku: Bir partnerin “ilişki geçmişi” hakkındaki bilgi genellikle bilinçaltında, şu anda bu eylemleri tekrarlayacaklarına dair bir korkuya yol açar. Diğer bir deyişle, partneri kaybetme korkusudur. Veya kıyaslanma, beğenilmeyip terkedilme korkuları yoğundur.
Kıskançlık: Geriye dönük kıskançlıktan muzdarip biri, partnerinden daha az cinsel tecrübeye sahip olabilir, daha az insanla cinsel geçmişi olabilir. Eğer partneri tüm bunları yaptıysa; kaçırılan fırsatlar karşısında bireyin gıpta etme hissine neden olabilir. Bu durumlarda hem geçmişteki ilişkiyi ısrarla sorarlar; mesela “Dokundu mu, nerene dokundu, oraya nasıl dokundu, eli sıcak mıydı, soğuk muydu, ne hissettin…” gibi hem de zorla söylettiklerinden dolayı sorun çıkartır ve daha kötü olurlar.
Öfke: Birey, partnerinin geçmişini düşünürken kızgın hissedebilir, yani “Neden onunla çıktı?” “Neden bunu benimle değil de bir başkasıyla yaptı?” Sürekli partnerlerini suçlarlar, mantıksız olduğunu sakin zamanlarda bilir fakat mani olamadıkları öfkeler yaşarlar.
Tartışma: Yargılama ve öfke duyguları, geriye dönük kıskançlıktan muzdarip olanları, partnerlerini yaptıklarıyla ilgili sorguya çekmeye sürükler, sürekli aynı soruyu sorup, aynı cevaplarla tatmin olmama; aynı konuları sürekli tekrar etme şeklinde başlayıp, duygusal şiddetten fiziksel şiddete varacak sonuçlar yaşarlar.
Yerleşim: Kıskanç düşünceler zihinde belirdiğinde ve kıskanç duygular vücutta ortaya çıktığında, mağdur kimsenin geri adım atması ya da silkinip duygularından kurtulması mümkün değildir.
Baltalama: Partnerin romantik veya cinsel geçmişi hakkında yapılan alaycı, pasif / agresif yorumlar, her seferinde bir tartışmaya neden olmayabilir, ancak yavaş yavaş ilişkiyi baltalar.
Birinin geçmişteki aşk hayatı ile ilgili olumsuz düşünceler ve duyguların, bu kişilerin geçmişlerine bir kıskançlık hissi duymasını gerektirmez. Fakat çoğu insan öyle hisseder.Kaygı: Partnerin geçmişiyle ilgili hissedilen endişe ve partnerin geçmişiyle ilgili düşünceler, anksiyete ataklarına neden olabilir. Geleceğe karşı umutsuz ve depresif duygulara sürüklenebilirler.
Şüphe: En temel sıkıntılı kişilik durumlarından biridir şüphecilik… Geçmişteki ilişkilerin tamamını anlatmadığından başlayarak, partnerin şimdiki duygu ve düşüncelerine kadar her konuda bitip dinmeyen şüpheler yaşayabilirler. Geçmiş eylemler, bir partnerin “doğru kişi” olup olmadığından şüphe etmemize neden olabilir.
Geçmiş Araştırma: Aşırı bir merak duygusu yaşarlar, gizli açık araştırmalar yaparlar. Partnerin geçmişi hakkında daha fazla bilgi edinmek için duyulan güçlü bir istek, partnerlerin kişisel alanlarının (e-posta hesapları, sosyal medya profilleri, cep telefonları vb.) ihlal edilmesine neden olabilir.”
OBSESİF DÜŞÜNCELER ETKEN Mİ
Peki geriye dönük kıskançlık obsesif kompülsif bozukluk mu? Psikolog Mehmet Başkak, bu konuda şu tespitlerde bulunuyor:
“Retroaktif kıskançlığın genellikle obsesif kompülsif bozukluğun bir formu olduğu şeklinde anılmasının nedeni, obsesif kompülsif bozukluk ile aynı özelliklerin birçoğunu paylaşmasıdır. Geriye dönük kıskançlık söz konusu olduğunda; bu, partnerinizin görüntüleri ve “mini film senaryoları” (başka bir erkek ya da kadınla birlikte) zihninizde sürekli olarak akar. En olmadık biçimlerde, pozisyonlarda partnerinizi düşünmekten kendinizi alamazsınız.
KOMPÜLSİF DAVRANIŞ
Bu durumdan muzdarip bir kişi tipik olarak kendini durdurmaya veya zorlamaya çalışacaktır. Hissettiği olumsuz duygu ve düşüncelerin baskısından kurtulmak için normal dışı davranış kalıpları da gerçekleştirebilir. Ancak geçmiş hakkında düşünmeyi bırakmaya çalıştıkça geçmişle ilgili akla gelen düşünceler daha fazla güçlenir. Geriye dönük kıskançlık duygusu ile ilgili tekrarlayan düşünceleri takıntılı olarak yaşayan bir çok insanda obsesif kompülsif sorunlar gelişebilir.
Saplantılı bir düşüncenin yol açtığı kaygıyı azaltmaya çalışırken, geriye dönük kıskançlık, ya kafanızın takıldığı şeyleri düşünmek / yaşamak ya da “hareket etmek” yoluyla zorla rahatlama bulmaya çalışır. Sürekli aynı soruları sormak, aynı cevapları hep duymak için zorlamak şeklindeki davranışlar gibi…
Partnerinizin geçmişini araştırmak gibi kompülsif davranışlar üretken ve bir işle uğraşıyormuş gibi hissetmenize neden olabilir ancak gerçekte, yaptığınız tek şey içinizdeki canavarı beslemektir.
KONTROLÜ KAYBETMEYİN
Bir forumda başkalarının geçmişe yönelik kıskançlık hikayelerini okuduktan veya partnerinizin telefonunu karıştırdıktan sonra, tedirginlik hissi biraz kalkabilir. Ancak bu yalnızca geçici bir rahatlama olacaktır. Genel olarak, bu zorlayıcı eylemlerin genel etkisi geçmişe yönelik kıskançlığı canlı tutmaktır. Ama bu kompülsif davranışlar sizi daha da kötüye götürebilir.
Bu tür şeyleri düşünmenizin sebebi rahatsız olduğunuz şeyleri kafanızda çözmek ve kendinizi güvende hissetmektir. Geriye dönük kıskançlıktan muzdarip olmak demek kontrolünüzü kaybetmek demektir. Eğer negatif bir düşünce, kişinin kafasına silah doğrultulmuş kadar o kişiyi rahatsız etmiyorsa bu bir obsesif kompülsif bozukluk durumu değildir.
TEDAVİSİ
Psikolog Mehmet Başkak konuyla ilgili şu bilgileri verdi
“Geçmişte yaşananlar geçmişte kalır ve onlarla şu an savaşmak için bir sebep yoktur. Sorunun kaynağı, partneriniz ya da onun sizi tanımadan önceki evliliği/ilişkisi değildir, sorun sizin zihninizdeki geçmişle ilgili çözülmemiş, yarım kalmış olumsuz duygulardır.
Yaşadığınız anda kendinizi korumanız gereken somut bir tehdit olmamasına rağmen, bilinçaltında terkedilme, başkasıyla kıyaslanma ve kaybetme vb şeklinde gelişen bir tehdit algısı vardır. Bu da kendinizi değerli bulmama ile, dip kaygı ve özgüven sorunlarıyla ilgilidir.”