Kış aylarının vazgeçilmezi yanlış tüketildiğinde şifa yerine zarar veriyor

Kış aylarının vazgeçilmezi yanlış tüketildiğinde şifa yerine zarar veriyor

Prof. Dr. Hüseyin Aşkın Akpolat, kış aylarının vazgeçilmezi ıhlamurun çayının yanlış tüketildiğinde insan sağlığına yararından çok zararı dokunduğunu ifade etti.

İHA’nın haberine göre; Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Aşkın Akpolat, ıhlamur tüketiminde doğru bilinen yanlışlar hakkında açıklamalarda bulundu.

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyon vakalarında artış yaşanıyor. Mevsimsel hastalıklara yakalanan vatandaşların ise ilk olarak akıllarına kış çayları geliyor. Bu çayların başında gelen ıhlamur bağışıklık sisteminin korunması amacıyla sıklıkla tüketiliyor.

Ihlamur bitkisinin insan sağlığına birçok yararı bulunduğunu belirten Akpolat, ıhlamurun kaynayan suyun içerisine atılarak saatlerce demlenmesinin zararlı olduğunu, doğru kullanımın ise 80 derece sıcaklığa ulaşan suyun ocaktan alınarak üzerine koyulan bir avuç ıhlamurun en fazla 10 dakika bekletilerek demletilmesi olduğunu dile getirdi.

“DOĞAL OLAN HER ŞEY ZARARSIZDIR GİBİ GÖRÜLÜYOR”

Prof. Dr. Akpolat, halk arasında doğal olan her şeyin zararsız olarak görüldüğünü belirtip şunları ifade etti:

“Kış aylarına yaklaşıldığında en çok tüketilen ürünlerin başında ıhlamur geliyor, özellikle bu aylarda çok fazla tüketiliyor. Sakinleştirici ve idrar söktürücü özelliği, soğuk algınlığına iyi gelmesi, öksürük ve balgam giderilmesinde ve bağışıklık sisteminin korunması amacıyla tüketiliyor. Çok sık tüketildiği için bir takım yanlışlıklarda yapılıyor. Eğer biz doğru kullanırsak yüksek bir performansta fayda sağlıyoruz. Ama kullanım hatası olursa yararından çok zararı da olur. Halk arasında doğal olan her şey zararsızdır gibi görülüyor. Almış olduğumuz ıhlamurun bir taze olması ve dönemin de toplanması gerekli. Toz toprak olmaması ve özellikle daha çok kapalı poşetlerde alınması, ıhlamurun çiçek ve yaprağıyla birlikte kullanılması gerekiyor”

“YARARLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜP FAZLA TÜKETİLMEMELİ”

Prof. Dr. Akpolat, yapılan bir diğer hatanın ise ıhlamurun yararlı olduğunu düşünülüp yüksek miktarda tüketilmesinin yanlış olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi:

“Yapılması gereken 80-90 derecede kaynattığımız suyu porselen demlikte veya çaydanlıkta ıhlamuru çiçek ve yapraklarıyla birlikte koyduktan sonra kapağını kapatıp, 2-3 dakika bekletip, süzersek sakinleştirici etkisi olur. İş yorgunluğu ve stresli günlerde bu şekilde tüketilebilir. Eğer 5 dakika beklettirilirse idrar söktürücü etkisi öne çıkar. 10 dakika kadar bekletilir ise biraz daha rengi koyulaşacaktır ve öksürük ve balgam söktürme için kullanılır. Demliğin tekrar tekrar altının yakılıp kaynatılmaması gerekiyor. Yanlışlardan biri daha ise çok yararlı diye ıhlamuru günde 10 bardak tüketmemek lazım. Bu ürünler daha sonra böreklerden süzüleceği için böbreklere de sakıncalı olabiliyor. Yapılan birçok araştırmalarda böbreklerde, ritim artışlarında ve tansiyonda ölçümlerinde farklılık ortaya çıkarabilir. Ihlamuru kesinlikle katkısız içilmelidir. İçerisine limon, zencefil, bal, şeker gibi ürünler katılmaması gerekiyor. Ihlamurun sade tüketilmesini tavsiye ediyorum. Her katılan ürün farklı bir sıkıntıya sebep olabilir. Sade bir biçimde en fazla 2-3 fincan içilmesini tavsiye ediyoruz”

“IHLAMUR SAATLERCE KAYNATILMAMALI”

Prof. Dr. Akpolat, ıhlamurun saatlerce kaynatılmaması gerektiğini söyleyerek şunları belirtti:

“Almış olduğumuz ıhlamuru demleyeceğimiz zaman yapılan hatalardan birisi soğuk suya koyup saatlerce kaynatmamız. Uzun sürede kaynattığımız zaman ıhlamurda ki tanen miktarı suya geçiyor rengi koyulaşmaya başlıyor ve acılaşıyor. Artık bitkideki istemediğimiz ve yarardan çok zararı olabilecek maddeler bu suyun içerisine geçmeye başlıyor. Biz ıhlamurun saatlerce kaynamasını istemiyoruz. Burada yapılabilecek şey bir tutam ıhlamuru toz ve topraktan arındırmak için hafif sudan geçirmek gerekiyor. Diğer bir yanlış husus bitki çaylarını 100 derecenin üzerinde çok kaynar şekilde içiyoruz. Bu şekilde içildiğinde gırtlak kanseri ve boğazda sorunlar görülebilir”

İlgili Haberler