Kime savaş açtığını bilmiyorsun!
Adam “Atatürkçüyüm” diyerek Atatürk’e en büyük zararı veriyor, “Laiklik!” diyerek laikliğin altını oyuyor, farkında değil.
Kimden mi bahsediyorum?
Tabii ki “Atatürk” ve “Laiklik” diyerek milletin kahir ekseriyetinin dini olan İslâm’a ve başörtüsüne karşı çıkan herkesi kastediyorum.
Ey o kişi! Sen ne ile neyi karşı karşıya getirdiğini fark edemeyecek kadar sosyal bilimlerden uzak bir kafaya sahipsen ne Atatürkçülükten bir şey anlıyorsundur ne laiklikten. Ve sen din ve dini değerlere kafa tutarak, daha da ileri gidip, “Çağdışı, gerici, 1400 yıl öncenin hurafesi” gibi meydan okumalarla devlete, millete, rejime ve vatana hizmet ettiğini sanıyorsan, bil ki, bu millet için PKK’dan daha tehlikeli birisin de, kendinden haberin yok.
Niye mi?
Çünkü bu milletin en büyük enerji kaynağı olan imânı ve imanının neşet ettiği İslâm ile yine bu milletin en büyük Türk’ü, bu devletin ve bu sistemin kurucusu Atatürk’ü karşı karşıya getiriyorsun da, ondan.. Hele sen milletin yer altı ve yerüstü servetleri üç kuruşa dünkü müstevlilere ve bu milletin önüne Sevr’i koyanlara siyasi rüşvet ve el altı komisyonlarla devredilirken seyirci kalıp, yine “Kayıtsız şartsız milletin egemenliği” yine dünkü müstevliler olan Yunan, İngiliz, İtalyan, Kıbrıs Rum kesimi ve Fransızlar gibi Haçlıların teşekkül ettirdiği Avrupa Birliği’ne devredilirken susup, iş baş örtülü kızın üniversitede okuma hakkını kullanmasına geldiğinde “Ah Atatürk’üm, vah laikliğim” deyip milletin şehitlik ve gazilik kaynağı olan Kur’an ve İslâm’a tükürükler saçarak laf çarpıtırsan ve hele bunu Atatürk ve laiklik diye yaparsan, evet sen kelimenin tam anlamıyla bir laiklik ve Atatürk provokatörüsün ve suçüstü yakalandın, haberin olsun.
Lütfen elinizi vicdanınıza koyarak söyleyin; bu millete, bu vatana, bu devlete samimi olarak hizmet etmek isteyen hangi normal akıl ve hangi müsterih vicdan, milletin Atatürk’ü ile milletin Allah inancını karşı karşıya getirir ve bundan savunduğu değerler uğruna bir galibiyet umabilir? Böyle bir ayrıştırmadan, böyle bir kutuplaştırmadan, böyle bir tokuşturmadan PKK’sından Sevr özlemcilerine kadar Türk milleti aleyhine mesai yapan güruhtan başka kazançlı çıkacak ne ve kim vardır?
Öyleyse bu, şayet bir provokasyon, bir beşinci kol faaliyeti değilse, cehaletin ta kendisi değildir de nedir!
Bütün İslâm, hatta Hristiyan coğrafyasında olduğu gibi Türkiye’mizde de elbette kökleri CIA ve MOSSAD’a, dalları Vatikan ve CFR’ye uzanan, müntesipleri namazlı niyazlı oluşumlar var.
El Kaide nasıl bir CIA-MOSSAD üretimi ise tabii ki bu topraklarda müminleri domuzbağı ile katleden ’Hizbullah’ ve benzerleri de aynı mihrakların ve içimizdeki resmî-sivil uzantılarının ürünü. Amma bu böyledir diye sapla samanı karıştırmak yani Alparslanların, Fatih’lerin, Mustafa Kemal’lerin dini olan ve Anadolu’nun vatanlaşmasının mayasını teşkil eden İslâm’a dil uzatmak, Kur’an’a laf çarpıtmak akıllı, vatansever ve Atatürk’ü doğru anlamış beyinlerin işi olabilir mi!
Denebilir ki:
“- Seyirci mi kalalım?”
Elbette herkesin tornadan çıkmış gibi aynı şeyleri düşünmesi ve benzer şeyleri kabullenmesi düşünülemez. Ben nasıl üniversitelerde başörtülü kızların okumasını bir hak ve Hakk olarak görüyorsam senin benim hassasiyetimle bir ortak paydan yoktur yani bunu doğru bulmuyor olabilirsin. İşte o zaman yapman gereken Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde veya Atatürk ve Atatürk Cumhuriyeti’nin ürettiği fabrikalar ile milli egemenliğin dünkü müstevlilere devredilirken yaptığını yapman, yani susman değil, konuşman, fikirlerini savunman amma bunu yüzde 99’un dini olan İslâm’ı ağzına almadan, parti ve icraat bazında yapmandır...
Böyle yapmazsan bu millet senden ciddi şekilde, “Bu bizden değil” diye şüphelenir ve bu şüphe işte o tedirgin olduğun icraatları yapan yani dünkü Sevrcilerle stratejik ortaklık kuranların değirmenine su taşır; ki zâten senin şu anda bilerek-bilmeyerek yaptığın da bundan başka bir şey değildir..
Akıl ve izan lütfen!