Kılıçdaroğlu'ndan, Musul tepkisi

Kılıçdaroğlu'ndan, Musul tepkisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Musul operasyonu başladı. Türkiye masanın dışında, niye masanın dışında? Benim ağırıma gidiyor” diye konuştu. CHP lideri, “Dünyanın her tarafından kapının önüne bırakılan bir Türkiye var şu anda” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Trakya Tarımının Sorunları ve CHP’nin Çözümleri” toplantısında konuştu. Vatandaşın sorunlarının çözüm yerinin siyaset kurumu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Siyaseti kim iktidara getirecek, demokratik yollardan vatandaşlar. Çözmezse sorunu, değiştireceksiniz, bu kadar basit. Hem ağlayacaksınız, hem oy vereceksiniz. Kusura bakmayın ama ağlamaya o zaman kimsenin hakkını yok. Ağlıyorsan gereğini yapacaksın” dedi.

“GÜNAYDIN BEYEFENDİ YENİ Mİ UYANDINIZ”

CHP’nin seçim vaatlerini dile getirirken, “parayı nereden bulacaksınız” diye sorulduğunu ancak daha sonra bu vaatlerin AK Parti tarafından kullandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Demek ki CHP kılı kırk yararak hesabını yapmış. Şimdi diyor ki ‘mazotun fiyatını yarıya indireceğiz’. Ben de diyorum ki günaydın, deme ki indirilebilirmiş, demek ki yata nasıl ÖTV’siz, KDV’siz mazot veriyorsan, çiftçiye de verebilirsin. Peki 14 yıl sonra muhalefet söyleyince mi uyandın? Evet, o zaman uyandılar” diye konuştu. Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan tarımda havza modeline işaret eden Kılıçdaroğlu, “Günaydın beyefendi. Yıllardır söylüyoruz, yeni mi uyandınız?” dedi.

“ULUSLARARASI TEKELLERE TESLİM OLAN BİR SİYASİ İRADE”

Kılıçdaroğlu, Hollanda’nın Konya’dan küçük olmasına karşın, Türkiye’den daha fazla tarım ürünü ihraç ettiğini belirtirken, “Devasa Türkiye tarım kıskacı içine girmiş. Tütün bitti. Pamuğumuz vardı, Yunanistan’dan pamuk ithal ediyoruz. Bu ayıp kimin? Ülkeyi yönetenlerin ayıbı” dedi.

Tarımda aile işletmeciliğinin öldürüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bu bir bilinçli politika çünkü uluslararası tekellere meydan açmak istiyorlar. Biz uluslararası tekellere başkaldıracağımıza, uluslararası tekellere teslim olan bir siyasi irade var. Bu irade olduğu sürece Türk tarımı büyüyemez, gelişemez” diye konuştu.

“FETÖ’CÜ’ İLAN EDERLER Mİ?’ DİYE KORKUYORLAR”

Tarım Kanunu’nda milli gelirin en az yüzde 1’i oranında tarıma destek verilmesinin düzenlendiğini, ancak bunun uygulanmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ziraat odalarına dedim ki, yüzde 1 teşvik sizin hakkınız, kanun bunu öngörmüş. Yüzde 1 size verilmiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini dava edin, Tarım Bakanlığı’nı dava edin, hakkınızı isteyin. Dava eden var mı, yok. Korkuyorlar, ‘dava edersem beni de Silivri’ye alırlar mı, hapse atarlar mı’, eskiden ‘Ergenekoncu’ydu, şimdi de ‘FETÖ’cü ilan ederler mi?’. Böyle bir devlet anlayışı olmaz” dedi.

Kanuna göre 24 milyar lira olarak verilmesi gereken teşvikin en fazla 12 milyar lirayı bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Parlamentonun size öngördüğü bir teşviki bir siyasi iktidar vermiyorsa ve yasayı açıkça çiğniyorsa size düşen tek görev var, ‘sen bana yasal hakkımı vermedin, kusura bakma ben seni değiştireceğim’ demen lazım. Bunu derseniz bu ülkede demokrasi var, anlamına gelir. Bunu demezseniz, ‘sırtımıza bindiler bizi eziyorlar, ben ezilmeye mahkumum’ diyeceksiniz o zaman” ifadelerini kullandı.

İktidar partisinin tarım politikasının olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, “Bir politika var, ‘Türk tarımını ben nasıl uluslararası tekellere teslim ederim’. Göreceksiniz, eğer önlem alınmazsa, önümüzdeki süreç içinde tarımı ve çiftçiyi hep beraber yok edeceğiz” dedi.

“SANA ZATEN BU ÜLKE EN ÖNEMLİ KOLTUĞU VERMİŞ”

Dünyanın en pahalı mazotunun, ilacının, gübresinin Türk çiftçisine satıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yeni bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Eskileri bırakalım. Bu memleketin her şeyden önce üretim ve huzura ihtiyacı var. Memleketin bu kadar derdi var, terör almış başını gidiyor, yurt dışında tanklarımız var, işsizlik almış başını gidiyor, bir kişinin özel bir derdi var, ‘benim koltuğum ne olacak’ diyor. Sen çiftçinin, esnafın, sanayicinin, ihracatçının, işsizin derdini dinledin mi, oğlunu askere gönderen annenin sesini duydun mu, duymadın, görmedin. ‘Koltuk istiyorum ben’…  Sana zaten bu ülke en önemli koltuğu vermiş, daha ne istiyorsun kardeşim” diye konuştu.

“YAPTIĞI AÇIKLAMA HER ŞEYİ BERBAT ETTİ”

Dış politikanın bugün tarıma ve ekonomiye nasıl darbe vurduğunun hep birlikte görüldüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti.

“Dış politika milli olmak zorundadır. Yani iktidar ve muhalefetin beraber karar aldığı bir alandır. Dış politikada konuşurken gırtlağınızda dokuz boğum olduğunu düşüneceksiniz. İç politikadaki gibi asıp gürleyemezsiniz. Daha dikkatli, daha özenli konuşacaksınız.

Başika’da askerlerimiz var. Niye gittik oraya, IŞİD terör örgütüyle mücadele etmek için gittik. Etmeli miyiz, evet etmeliyiz. Ama bir kişinin kalkıp Dubai televizyonuna yaptığı bir açıklama her şeyi berbat etti. Mezhep endeksli bir dış politikanın çağrısını yaptı. Ne oldu, Irak Başbakanı dedi ki, ‘bizim topraklarımızı terk edin’, ağır bir şekilde.

Irak hükümetine gayet açık, net bir çağrı yaptık, ‘biz Irak halkının güvenliği ve IŞİD terör örgütünden Irak’ı kurtarmak için oradayız. Irak’ın toprak bütünlüğün saygılıyız’. Ama birileri böyle konuşmuyor.”

“TÜRKİYE MASANIN DIŞINDA, AĞIRIMA GİDİYOR”

Kılıçdaroğlu, Musul operasyonuna ilişkin ise, “Musul operasyonu başladı. Türkiye masanın dışında, niye masanın dışında? Benim komşum, niye masanın dışında. Benim ağırıma gidiyor. Ben kendi ülkemin çıkarlarını savunmak ve korumak zorundayım. Ama bu dış politika Türkiye’yi felakete sürüklüyor. Yanlış bir politika izliyoruz. Mısır’la kavga ettik, Mısır Ro-Ro seferlerini iptal etti. TIR’larımız Mısır’a gidemiyor. Kim zarar gördü? Beyefendi yine koltuğunda oturuyor, yine esip gürlüyor. Gidin TIR şoförlerine, ihracatçılara bir sorun bakalım, bu işin sorumlusu kim? CHP olarak biz, Mısır’a eski iki büyükelçimizi gönderdik, Mısır’la Türkiye arasındaki ilişkilerin düzelmesi gerektiğini ifade ettik. Biz düzeltmeye onlar bozmaya çalışıyor. Bu yapı en tehlikeli yapıdır, bu anlayış en tehlikeli anlayıştır. Dünyanın her tarafından kapının önüne bırakılan bir Türkiye var şu anda” diye konuştu.