Kılıçdaroğlu’na Çiller muamelesi

Malum matbuatın manşetleri ve de TV’lerinde “ancorbeylerin” tiyatroları bana aynen o vaziyetleri hatırlatıverdi... Çiller’in, başbakanlığa gidiş günlerini...
“Leydi’nin topuk sesleri” falan...
“Yalı komşusu” başbakan oluversindi hele... Gerisi kolaydı...
Ama öyle olmadı, olmayınca da seslerine övgü düzülen topukları leydinin başına indirilivermişti... Tekerrür bu, manşetler eşanlamlı...
“CHP tavan yaptı, fırlatıverdi, olursa bu kadar olur, cuk oturdu, analar neler doğuruyor!! Gandi geri döndü” ...
Burada maksat, Kılıçdaroğlu’na destek değil, zaten o iş tamam... Maksat ahaliyi gaza getirmek!.. Kılıçdaroğlu meselesinde, yemeğe düşen sinek aha bu manşetlerdir.. Kılıçdaroğlu adı elbette beli iki büklüm, kafası düşmüş ahali için bir ümit ışığıdır da işte bu malum matbuat bu işe böyle adamı kıllandıracak şekilde alkış tutunca akla “bu işte ne orostopolluk var acep” diye geliveriyor...
Bu işin “bu tarafı!!” var mıdır ne?..
CHP içinde de mevcut bir kısım zevata göre “Kılıçdaroğlu hamlesi” derin bir ABD hamlesidir yani... Varsa da böyle bir durum..!
Yani ABD derini, “Hadi bakalım, şimdi de Kılıçdaroğlu’nu ham hum şaralop Türkiye’nin tepesine taşıyalım!!” demişlerse...
İlk defa hayırlara vesile bir iş de yapmış olabilirler, efendim!..
Kılıçdaroğlu “ABD planı” olmuş mudur ve olmuşsa, bu sefer ABD tarafından öpülmenin tadı olabilir mi!! Şekispir beyden mülhem “bütün vaziyet bu” gibi mesela!..
Ezcümle, bu değerlendirmeye sebep de şudur... Ne diyor, peşin peşin Kılıçdaroğlu?..
“Nerede oturuyorsam Başbakanken de orada oturacağım. Her zaman her ortamda halka hesap vereceğim. Ne ben zenginleşeceğim, ne benim çocuklarım zenginleşecek. Bunun için halkıma söz veriyorum” ...
İşte budur beyim... Memleketin tepesine böyle bir lider gelmesini istemeyen olabilir mi?!! Ve böyle bir lideri ABD operasyonu bile getirecekse getirsin valla..! (Söz meclisten içeri, biz zaten seksen yıldır getirememişiz kendi kendimize!!)
Gelelim “kıllanıcı” duruma...
İnanıyoruz ya, “Kılıçdaroğlu hamlesinin operasyon işi” olduğuna, ya ABD planı değil de yalnızca, hani şu malum matbuatı da güdümünde tutan yerel sülük-yamyam zengin takımının işi ise!.. Sonuç ne olur?.!
Bir; “Gandi diyet öder”!.. Yani ahaliye çaktırmamaya çalışarak, şu günlerde Tayyip’ten darbeli geleneksel yamyam takımının millî hazineye dalmaya alışık ellerine destek verir... Aynı tas aynı hamam garibanlar için devam olur... İki; “Şu sıra davul çalanlara Gandi dirseğini çevirir”... O zaman da manşetler aleyhine döner...
Ben, ABD planı bile olsa Kılıçdaroğlu iyi bir hamledir derim...
“Havuzlu villada oturursam, çocuklarım zenginleşirse suratıma tükürün” taahhüdü yeterlidir...
Bu taahhüdü yapan siyasetçi, yetim hakkını (zamanında kendisini matbuatları ile kolladı diye) yamyam takımına yar etmez...
O yamyamlar da onun tarağına bile üfleyemez! Çünkü veremeyeceği hesabı yoktur...
Gandi Kemal, “AB’yi, Türkiye ile oynatmam, tarih vermezlerse Avrupa Birliği’ni askıya alırım” diyor..
Bu ölçüdür...
Çünkü dediğini yapar... Çünkü “Deniz Feneri” türü gebelikleri de yoktur ve isterse Merkel’e diz çöktürebilir!!
Hesap budur işte...
Yeter ki şu memleketin başına, bu ülkeden adam gibi bir adam bulunabilsin... Adam, “adam olduktan sonra” varsın ona destek veren Amerikan ceberrutu oluversin...

Yazarın Diğer Yazıları